mikey mikey challenge //muke {türkçe}

tredecim

Yeni bir salı akşamında Luke tekrardan evine dönmüştü. Bugün çok yorgundu ve o yüzden sadece yatıp dinlenmek istiyordu, ki öyle yaptı. Çantasını yere fırlattı ve kendini yatağına atıp mavi yastığına sarıldı.(Bu yastık onun favorisiydi.)

Gözlerini kapamak üzereyken tekrardan o tanıdık sesin kulağına fısıldadığını duydu.

"Michael, ne istiyorsun?"

Ölü çocuk onun yanına uzandı ve sarı saçlarıyla oynamaya başladı. "Bugün iyi hissetmiyorsun, değil mi?" Luke iç çekti ve Michael'ın elinin altındaki başını sallayarak onayladı.

"Bu kötü günü unutman için yapabileceğim bir şeyler var mı?"

"Omegle'de herkesin pantolonlarını indirmek isteyen çocuklar gibi konuştun."

"Kes sesini." Michael başını döndürdüğünde yeşil gözleri Luke'un mavi irislerine kilitlendi. Kesinlikle ona aşık oluyordu ve bunu önemsemiyordu.

Eşcinseldi.

Michael, Luke'un Michael tarafından ısırılmak için yalvaran pembe dudaklarına bakmadan duramadı. Onları tüm dolgunluğuyla kendi dudakları üzerinde hissetmenin nasıl bir duygu olduğunu merak etti. Yıllardır birini öpmemişti ama bunun mükemmel olduğunu hatırlıyordu, ayrıca Luke'u öpmek onu daha iyi hissettirecekti. Aralarında oluşan bu sessizliği bozmak istedi, o yüzden aklına gelen ilk ve en saçma soruyu sordu.

"Nasıl şimdiye kadar kimseyle öpüşmemiş olursun?"

Luke soruya hazırlıksız yakalanmıştı ama sadece omzunu silkti. "Sanırım okulumdaki çocuklar benden fazla hoşlanmıyor. Ve tanıdığım...sadece üç gay var."

Michael kafasını sallayarak onayladığında Luke aklındaki aptalca soruyu sormadan duramadı. "Neden sorup duruyorsun? Beni öper misin?" Kekelemediği için kendisiyle gurur duydu.

Michael oldukça şaşırmıştı, Luke'u öpmek için ölse de bunu yüksek sesle itiraf edemiyordu.

"N-ne?" Aman Tanrım bu cidden gerçekleşiyor.

"Seni öperdim Michael." Michael şu anda eridiğine emindi ama bakışlarını kaçırmadan duramadı. Geçen aydan beri sahip olduğu duygu bu sefer daha güçlüydü ve bu Michael'ı korkutuyordu.

"Ayrıca belki de sahip olduğum tek şansta bir hayaleti öpmek de havalı olur."

"Gerçekten de seni öpmemi istiyor musun?"

"İyi olurdu." Eğer böyle bir şey olursa mutluluktan ağlayarak bir parti düzenlerim.

"Senin ilk öpücüğün olacağım, bu büyük bir onur."

"Yani bu sefer cidden yapacak mıyız?"

"Evet, yani sanırım."

Luke, Michael'ın kalçalarını kavradığında Michael hafifçe cırladı, ama bunun üzerinde fazla durmayıp öpücüğe odaklandı. Luke,  gözlerini kapatarak Michael'a yaklaştı, ancak adiden kapı sonuna kadar açıldı ve annesi onu duvarla öpüşürken gördü çünkü Luke gözlerini açtığında Michael tekrardan kaybolmuştu.

"Luke, seni şey...ergen işlerin konusunda rahat bırakacağım."

"Anne ben sade-" Ama Liz çoktan onu odada bir aptal gibi bırakarak gitmişti bile.

"Ne kadar da eziksin."

"Oh kes sesini, Michael."