mikey mikey challenge //muke {türkçe}

tres

Sonraki birkaç gün Luke için tamamen bir cehennemdi.

Kulağına fısıldayan sesleri ya da karanlık odasında belirip duran parlak yeşil gözleri umursamamak için kendini zorlamıştı.

Şimdiyse Luke ve Calum sessizce kafeteryada sandviçlerini yiyordu.

Siyah saçlı çocuk Luke'u daha iyi hissettirebilmek için elinden geleni yapıyordu ama onun için çabaladıkça bu aptal oyunu oynama fikrini bulduğu için suçlu hissediyordu.

Luke bunun Calum'ın hatası olduğunu düşünmüyordu ama yine de Calum ona yardım etmeye çalışıp duruyordu.

Etrafında dolanan hayaletten korkmadığını söylese ya da davransa da bu bir gerçek ki;

Luke'un ödü bokuna karışıyordu.

Calum iyi bir arkadaş olmaya çalışıp Luke'la birlikte okula yürüyor ve onunla olabildiğince vakit geçiriyordu.

Dokuz gün sonra, Luke'un aklına bir fikir geldi. Mac bilgisayarını açıp Safari'ye girdi.

"Mikeymikey'le mikeymikeychallenge olmadan nasıl konuşulur?"

Çıkan ilk internet sitesine tıkladı.

"Kötü ruhlar wiki."

"Mikey ya da Michael adı verilen şeytanla bağlantı kurmak için kağıda evet ve hayırın yanında alfabenin tüm harflerini yazmak lazımdır. Ama M ve C harfini büyük yazmayı unutmayın falan filan çok inekçe..."

Bir parça kağıt çıkardı ve orada yazanı yaptı. Bu sefer daha fazla gergindi.

Diğer ikisinde en azından yanında Calum vardı.

Eğer bir şeyler yanlış giderse yanında omzunda hıçkırarak ağlayabileceği biri olmayacaktı bu sefer.

Derin bir nefes alıp ağzından kelimeler dökülürken kekelememek veya ağlamamak için büyük bir çaba gösterdi ve kalemin dönmesini izledi.

"Mikey Mikey, orada mısın?"

Evet.

Luke yutkundu.

"Sana ne yaptım?"

Kalem dönerek H harfini gösterdi, sonra da yavaşça İ ve Ç, en son olarak da B...

Hiçbir şey.

Luke'un kafası karışmıştı.

"O zaman neden buradasın?"

Sen.

"Ne?"

Yanında olmayı seviyorum.