Tek Nefeslik Sigara

4. Fazla Özgüven

 Ne Devrim mi? Nasıl? Mümkün olabilir mi bu? Nasıl buldu ki beni? ...

Hemen bildirimi açıp hesaba bakmaya başladım, gerçekten oydu.  Tweetlerine bakmaya başladım. Son tweeti  ilginçti.

''Ardından yakılan kaçıncı dilek sigarası bu?'' 

O ne demek ya? Birinin ardından mı dilemişti o sigarayı? Hayır madem öyle niye benimle paylaştı? Ne yani bunu okuyunca vicdan azabı çekmemi mi istedi? Abi madem dileğin var verme sigaranı falan..  Sinirlerim tepeme çıktı, sabah sabah nelerle uğraşıyorum ya diye düşündüm. Tuş kilidini kapatıp çantama koydum telefonu.

''Kabul etmeyecek misin? '' dedi yanıma zıplayarak oturan çocuk. Kafamı çevirdim ve tabi ki.. Başka kim olabilirdi ki? '' Sadece tanıdığım insanları kabul ediyorum. Herkesin paylaştığım tweetleri görmesini istesem hesabımı kilitli yapmazdım.'' diye tersledim. 

''Dilek sigaramı paylaştım seninle, sence hala tanışmış sayılmıyor muyuz?'' Ya başlayacağım şimdi dileğine de sigarasına da.. Cevap vermedim ve dersle ilgileniyormuş gibi yapmaya başladım.

''Bekliyorum'' dedi. ''Hala kabul etmedin.''

Üzerime gelmekten zevk mi alıyor bu çocuk? Sinirle telefonu çıkarıp, kabul edip geri koydum hemen. 

...

Derse nasıl odaklandıysam Devrim'in sesiyle irkildim. ''Bana dersi bu kadar ciddiye aldığını söyleme lütfen.'' Anlamamıştım bile dediği şeyi. Sanırım o da farketti ki '' Neyse, içinde bu kadar şey olurken, dışarıya nasıl bu kadar hiç bir şey yokmuş gibi gözükebiliyorsun? Sanırsın o fırtınalar senin içinde kopmamış. Anlamadığım şey gizemli biri misin yoksa öyle mi göstermeye çalışıyorsun?''

Sinirimi daha fazla zaptedemezdim üzgünüm. '' Pardon da sen kimsin? Ne hakla beni eleştiriyorsun? İşte tam olarak bu yüzden kabul etmemiştim isteği. Bir sigara paylaştık diye kendinde bu hakkı bulabiliyorsan bravo sana.'' Çantamı defterimi hızla toplayıp Devrim'in yanından kalktım ve kendimi dışarı attım. Kesinlikle bir kahveye ihtiyacım vardı ve doğruca fakültenin kafeteryasına yöneldim. Anayasa dersi pek sarmadı zaten, kaçırsam bir şey farketmez diye kendimi avutmaya çalışarak kafeteryaya girdim. Kahvemi alıp köşede bir masa seçtim ve çantamdan romanımı çıkarıp kendimi içine gömdüm.