Sanırım ben Berke'den hoşlanmaya başlıyorum. Bunu eve gelince fark ettim. Onunla konuşurken dilim tutuldu sanki. Ama bu karar için biraz fazla erken. İlk görüşte aşka inanmamalıyım. Sonra yine yıkılan ben olurum. Ben boyle kendi kendime konuşurken bildirim geldi. Berke Ay sana arkadaşlık isteği gönderdi. Yok artık. Sanırım hayal görüyorum. Ama bu gerçek. Tabikide kabul edeceğim. Kabul ettim. Giydim pijamamı,taktım kulaklığımı. Yatakta bir sağa döndüm, bir sola. Yok uyuyamıyorum. Bekledim uykumu belki gelir diye. Bir uyandım saat 12:17 geçiyor. Telefonuma baktım. Gece ben uyuyakalınca kendi kendine çalmaya devam etmiş. Sonunda da şarjı bitmiş. Kalkıp telefonu şarja taktım. Güzel bir tost yapıp balkona çıktım. Tam bir ısırık alıcam tosttan üst üste mesaj geldi. Hiç rahatımı bozmadan kahvaltıma devam ettim. Kahvaltımı bitirdikten sonra şu gelen mesajlara bakayım dedim. Didem atmış mesajları. Kanka buluşalım mı? Kankaaa uyuyon mu? Laan sana diyoom uykucu. Efendim yazdım. Niye cevap vermiyorsun? Kanka telefon kapanmıştı. Anca cevap verebildim dedim. Buluşalım mı? Dedi. Kanka yarın buluşuruz, üşeniyorum bugün. Off tamam. Bıraktım telefonu bir kenara, başladım temizliğe. Ilk süpürdüm, sonra sildim. Telefon kaç kere çalmış. Süpürgenin sesinden duymamışım. Aa Berke mesaj atmış.
Berke: Naber?
Ben: İyidir senden naber?
Berke:İyidir. Napıyosun?
Ben:ortalığı topluyodum. Sen napiyosun?
Berke:bende film izliyodum.
Ben:keyifli seyirler:)
Berke:sagol. Akşama bir planın var mı?
Ben:yok
Berke:peki birlikte birşeyler yapalım mı?
Ben:neden olmasın.
Berke:peki o zaman akşam saat 19:00'da hazır ol.
Ben:peki :)
Berke: :)
