CEZA

116 23 9
                                    


Arkadaşları hızlıca yanından ayrılırken Mehmet ile Ayşe'yi yalnız bırakmışlardı.Ayşe Mehmet'ten cevap beklercesine gözlerinin içine bakarken Mehmet boğazını temizledi.Önce başını yukarı kaldırıp içinden üçe kadar saydıktan sonra Ayşe'ye baktı.

"Ya Ayşe,yok mu senin arkadaşın falan onlara versene ben senin hamalın mıyım?"

Ayşe dudaklarını büzüp başını önüne eğdiğinde gözleri dolu dolu olmuştu.

"Yok,bana takılan lakaptan dolayı kimse yanıma yaklaşmıyor."

Mehmet Ayşe'nin dediğiyle kıza acımıştı,bir an Akın'ın dedikleri aklına geldi.

"Ne dedim ben kendin dedin yoksa onunla ilgili içinde bir şeyler mi filizleniyor."

Başını sağa sola sallayıp silkelendikten sonra Ayşe'nin çenesinden tutup kendisine bakmasını sağladı.Ayşe Mehmet'in bu dokunuşuyla ürkek bakışlarını Mehmet'e çevirdi.Mehmet ona göre en anlayışlı,yardımsever çocuktu.O yüzden onun yanına geliyordu,hiç değilse yanındayken dalga geçmiyordu Mehmet onunla.Diğerleri olsa hep dalga geçerdi.Küçüklükten gelen bir nevi hastalıktı onunkisi.Bir şey için korkup telaşlandığında altına kaçırıveriyordu.Ve genelde buna sebep olan kişiler sınıf arkadaşları oluyordu.Bile bile onu korkutup duruyorlardı ardından kızın duygularını önemsemeden kahkaha atıp dalga geçiyorlardı.Mehmet'in bakışları Ayşe'nin ürkekçe bakışlarının altında yumuşamış gülümsemişti.Elini yavaşça kızın çenesinden uzaklaştırıp kolunun altında tuttuğu kitaplara yönelmişti.

"Ee ver o zaman sid,yani sizin sınıfa bırakırım kitaplarını ama zil çalmadan gel tamam mı?"

Mehmet ağız alışkanlığı o an Ayşe'ye yine sidikli örgülü Ayşe diyecekti ama toparlamıştı durumu.Ayşe kolunun altında tuttuğu kitapları Mehmet'in kollarına bırakırken Mehmet'in dedikleriyle başını olumlu bir şekilde sallamış ve lavabo'ya yönelmişti.

Mehmet Ayşe'nin arkasından bakınırken kız gözden kaybolunca yan sınıfa yöneldi.Sınıfın kapısına geldiğinde içerdekiler Mehmet'e "Yabancılar içeri giremez."dese de onlara aldırış etmeden Ayşe'nin oturduğu sırayı aramaya başladı.Koluna asılan cılız bir çocuğa kaşlarını çatıp baktı Mehmet.

"Ayşe'nin sırası hangisi."

Çocuk kaşlarını indirmiş gülmeye başlamıştı.Mehmet çocuğun bu hareketine daha da sinir olsa da sorusunu yineledi dişlerinin arasından.

"Ayşe'nin sırası hangisi."

Çocuk bir eliyle karnını tutup gülmeye devam ederken en arkadaki duvar tarafında olan sırayı gösterdi.Diğerlerine nazaran biraz daha uzaktı o sıra.Mehmet adımlarını o yöne çevirdiğinde ardında kahkaha sesleri artıyordu.Ayşe'nin sırasına geldiğinde gördüğü yazılar yüzünü buruşturmasına neden oldu Mehmet'in.Sıranın üzerinde Sidikli,Örgülü,dişlek,gibi lakaplar yazılıydı.Bir an kendisine kızdı Mehmet.O da ona böyle kendi arkadaşlarının arasında hitap ediyordu.Kitapları düzgünce sıraya bıraktığında arkasına döndü.Ayşe sınıfa girmiş ona doğru hızlı adımlarla geliyordu hiçbir arkadaşına bakmadan.Tam Mehmet'in karşısına geldiğinde mahcup bir şekilde gülümsedi.

"Ben teşekkür ederim Mehmet."dedi ardından sırasına geçip oturdu.

Mehmet "Önemli değil."dedikten sonra hızlıca sınıftan ayrıldı.Bahçeye çıkmak için koridor'da diğer tarafa döndüğünde ders zili çalmış ve Mehmet'in kendi sınıfına dönmesini sağlamıştı.Bir süre sınıfın ortasında tahta'da oyalandı.Yine Ayşe'yi düşünmeye başlamıştı.Neden böyle altına kaçırıyordu bu kız.Muhakkak bir sebebi olmalı diye düşündü kendi kendine.Sonra Ayşe'nin sınıf arkadaşlarının verdiği tepki geldi gözünün önüne.Hazır daha kendi arkadaşları sınıfa gelmemişken o cılız çocuğu dövebilirdi.Elini yumruk yapıp kapıya yöneldi.Kapıdan çıktığı esnada koridorun sonundan gelen sınıf arkadaşlarının görüş alanına girmesiyle geriye döndü ardından yerine oturduktan sonra arkadaşlarını beklemeye başladı.

DÖRT KAFADAR #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin