Selam arkadaslar uzun zaman oldu ama geldim . Size uzun bir bölüm verdim. Bu bölümde bazı şeyleri açıklayacağını düşünüyorum. Bence uzatmadan hikayeyi okuyalım. Yorumu unutmayalım şimdiden arigato minna........
Yemekler hazır birşekilde sofrada kuruluydu. Izaya ve akai misafirlerini bekliyorlardı. Akai endişeliydi aslında shizuo'nun gelmeden kaçması kaçınılmazdı. Izaya ise heyecanlıydı, onu izayayı hayata bağlayan kişiyi garip bir merakla bekliyordu.
Shizuo ise kapının önünde duruyordu. Zile basmak isteyen parmağı kendi ile zil arasında gidiyordu. Korkuyordu aslında.
Shizuo düşünürken gardını anlık yitirme ile zile basmıştı. Izayayla kaşılaşmak istemiyordu. Akai gibi küçük bir kız onu izayadan koruyamazdı? Değil mi? Bir anlık dürtüyle evin pekde uzağında olmayan ara sokağa girdi. Nedensizce.Izaya çalan zille ayaklanmış, akainin konuşması ile duraklamıştı. "Baba ben bakarım. Sen sadece bekle ve hiçbir atakta bulunma."diyerek kapıya yöneldi. Izaya ise geri sandalyeye oturmuş ve kızının dediklerini düşündü.sen sadece bekle ve hiçbir atakta bulunma.ne demekti bu?
Akai kapıya vardığında beklediği manzarayla karşılaşmak yerine hiçbirşeyle karşılaşmıştı. Shizuo yoktu fakat akai onun saklandığını biliyordu. "Tamam korkunu yenememişsin. Hadi ama gel! Ciddiyim bak seni koruyacağım."akai az bekledi. Hala ses gelmeyince devam etti. "Bak shizuo korktuğunu biliyorum. Hatta neden korktuğunu ama kaçarak birşey elde edemezsin. Adam gibi gel ve bizimle iyi-kötü bir gece geçir yada git! ve böyle bir şansı birdaha yaşamaycağın için pişmanlıktan öl. Hem izayayı üzeceksin hemde umutları kıracaksın." Akai bağırmamıştı. Shizuo'nun duyduğunu biliyordu. O yüzden gerçekleri doğruca söylemişti. Shizuo mu?
O ara sokakta sağ eli ile kalbini tutarak duvara dayanmış akai'nin dediklerini sindirmeye çalışıyordu. Akai'yi yada izaya'yı kırmak gibi bir niyeti yoktu. Hatta nedensizce birden izaya'ya ilgi duymuş ve bu kız yüzünden izaya'ya daha çok bağlanmıştı. Derin ve titrek bir nefes alıp konuştu. "Korkuyorum akai-chan. Korkuyorum... izaya beni delik deşik etsin ondan korkmuyorum. Asıl korktuğum onu kendimden uzaklaştırmak."akai korkmasına bozulmuştu fakat cevap vermedi ve kapının eşiğine oturdu. Ama onu içeri çekmeliydi onunla konuşmalıydı yani izaya ile konuşmalıydı. "Bak shizu-chan ben sana bir söz verdim. Büyük bir söz... sen hatırlamazsın şimdi, fakat bedenin ile kalbin hatırlıyor. Sözümü bütün ike biliyor belki.... ama sadece ben biliyorum. Bekletme bizi ,seni ,izayayı.."akai biraz umutsuzdu aslında.
Shizuo biraz daha bekledi. Sözün ne olduğunu bilmiyordu. Ama ciddi anlamda bedeni ve kalbi gitmek istiyordu. Korksada kabul etti ve kapı eşığinde oturan kırmızı saçlı kıza baktı. Dik dik yere bakması onun aslında fazla derinlerde olmasının kanıtıydı. "Pekala izaya'yı bekletmeyelim. Ne dersin?"akai başını kaldırdığında ona gülümsüyerek bakan shizuo ile göz göze geldi. Akai buna dünden hazırdı, hemen ayağa kalkıp kocaman gülümsemeyle shizuo'nun koluna yapıştı ve içeri çekiştirmeye başladı.Izaya hala kapıdaki hafif duyulamayacak mırıltıları dinledi. Sonra ise sessizlik ya izayanın tehlikeli ve ona zarar verecek olmasından korkuyorsa. Aslında ara sıra kendine kızdığı da oluyordu. Çok kötüydü. Eli ile yüzüne destek yapıp diğer eliyle de tırnaklarını masada tıkırdatmaya başladı. Bu sıkıldıgının belirtisiydi. Masa mutfaktaydı ve masada 3 tabak vardı. Izaya dahada sıkılınca oflayıp kollarına kafasını gömdü ve gözlerini kapattı. Bir süre sonra ise kapı sesiyle kafasını kaldırmıştı. Akai mutfağın kapısına gelmiş bir kolu çekiştiriyordu. Gömlek olduğu rahatlıkla seçilebiliyordu. Izaya akainin bıkmış bakışlarını görünce gülümsemişti.
Akai ise tam mutfağın önüne kadar gelen bu sarışının ondan sonra kıpırdamamasıyla sinir olmuştu. Resmen çocuklarla uğraşıyordu. Shizuo ise izaya ile yüzleşmekten korkuyordu. Nedenini bilmiyor fakat yapamıyordu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
---SHİ-ZAYAAA---(askıya Alındı)
Fanfictionyaoi'dir. sevmeyen okumasın!! veee umarim beyenirsiniz.