Telefonu elime aldım. Google mesaj atmıştı. " nerdesiniz " diye cevap vermedim. Aramaya başladı. Tam o sırada Poyraz, telefonu elimden çekip aldı. "Ne yapıyorsun sen!"
- birşey yaptığım yok. Telefonumu geri verir misin lütfen.
Tekrar susmaya başladı. Artık sıkılmıştım bu durumdan.
- arabayı durdur ineceğim ben!
- Poyraz!!!
- kime diyorum ben durdur şu arabayı. İyi misin sen bu yaptığın ne şimdi. Ya söyle o zaman nereye gidiyoruz. Bak benim zamanım yok eve gitmeliyim. Susma bir şey söyle. Offf!Cevap vermiyor. Ve bu beni daha'da çok sinirlendiriyor. Herşey kontrolümden çıktı. Ben hiç bir şey yapamıyorum. Arabayı kavşağa doğru sürüp yavaşladı. Sanırım siniri az da olsa geçmişti. Tekrar sormaya başladı.
"Anlat! Ne konuşacaksın benimle. Yoksa bahane miydi. Hadi Sedef, biraz cesaretli ol. Seni dinliyorum
-Ya şu yaptığına bir baksana! Söyleyecek hiç bir şey bırakmadın.
Birden silahı çikartıp bana doğru çevirdi.
Demet: "Poyraz, sakin olur musun ? o elindekini bırak hemen. Boşu boşuna kimse zarar görmesin"Poyraz:" sen kes sesini. Senlik bir durum yok."
Tekrar bana doğru döndü.
Poyraz:" vurayım mı seni. Sen kimle oynadığının farkında değilsin. Küçüğüm! " diyerek Demet'i ciddiye bile almadı.
Sesimi yükselterek,
- umrumda mı? Vur senden kurtulmuş olurum. Hadi vursana ! Vuramazsın demi. Korkak!
Öyle bir hata yapmayacağına adım gibi emindim. O yüzden rahat bir tepki verdim. Onu sakinleştirmem gerekiyordu. Yoksa durum daha da kötü bir hal alacaktı.
- Poyraz bak bırak o silahı. Şeytan doldurur. Bir ömür boyu bu yükü taşıya bilirmisin ? ve sonunda pişman olacağın bir şey. İnan bana sana oyun falan oynamadım. Tanımıyorum o çocukları.
" madem tanımıyorsun. Neden bizi takip ediyorlardı? Ben bilerek , emin olmak için orda durdum. Aç falan değildim. Sana bakıp gülümsediler. Bunlar tesadüf mü? Telefonlada onlarla yazışıyordun. Eee evdeki hesap çarşıya uymadı tabiki."
- neden Anlamıyorsun ? İnanmıyorsun bana. Seni inandırmaya çalışarak kendimi yormayacağım!!!
Silahı yerine bırakırken bana bakıp hafif gülümsedi. " boş silahı şeytan doldurmaz ama boş insanı şeytan doldurur güzelim"
Bir şey ima eder gibi, sinsi bir gülüşü vardı. Pek bir anlam veremedim. Tekrar arabayı çalıştırıp dönüş aldı. Sanırım geri dönüyorduk. Buna çok sevindim. Müziğin sesini tekrar açtı. Ona hiç bakmıyordum. Kendimi müziğe bırakmıştım. Camdan etrafı izlemeye başladım. Bana inanmaması, güvenmemesi beni gerçekten fazlasıyla üzüp kırmıştı. Bunları da geçtim benden nasıl böyle birşey bekler! Onu bu kadar çok severken nasıl ona zarar verebilirdim ki.
Birden elini çeneme götürdü. Yüzümü kendine doğru çevirdi.
"Sakın ağlama!!" cevap vermeyip başımı tekrar cama çevirdim. Onun umrunda mı sanki. Ağlayıp ağlamamam! Gerçekten değişik ve aptal biri. Kendime not,
Senden nefret ediyorum,
Senden nefret ediyorum,
Senden nefret ediyorum. Bu kelimeleri sakın unutma Sedef,