Sanırım bana yardım edebilecek tek kişi google idi. Demet, google aradı. Tam olarak yerimizi söyleyemedik. Çünkü etrafta tarif edebileceğimiz tabela, dükkân, market, veya insan herhangi bir şey yoktu. Uzun bir yol boyunca yürüdük. Hava soğuk üşümeye başladım. Kendim için değil'de Demet' in adına endişelenmeye başladım çünkü bütün sorumluğuna ben üslenmiştim.
Sonunda caddeye çıktık. İşte buna çok sevindim. Cadde'de sadece bir genç gördüm. Saat geç olduğu için dışarıda ondan başka kimse yoktu. Yada fazla tekin bir yer olmadığı için insanlar gece pek dışarıda dolaşmıyordu. Genci durdurup sordum hemen.
-Bakar mısınız ? Bir şey sorabilirmiyim,
" Evet, Buyurun"
- Burası tam olarak neresi ?
"Yeniköy"
- Bir arkadaşımız bizi buradan alacak daha açık belirte bilirmisin. Bu şekilde bulabileceğini sanmıyorum.
" Şöyle tarif edeyim o zaman. Karşıdaki yolu takip edin önünüze kavşak çıkacak oradan otabana çıkabilirsiniz. Yeniköy kavşağı derseniz arkadaşınız sizi kolaylıkla bulabilir."
- Çok teşekkür ederim. İyi geceler.
"Rica ederim. Size de iyi geceler."
Demet, ile oradan ayrıldık. Tarif ettiği yolu yürümeye başladık. Google arayıp oraya gelmesini söyledik. Bu sefer herşey yoluna giriyor sanırım.
Kavşaktan çıkıp otabana geçip google beklemeye başladık. Çok merak ediyorum o genç acaba hakkımızda ne düşündü. Demişmidir bu gece yarısı iki kız böyle tanımadıkları bir yerde ne yapıyordur. Belki kaçırılıp oraya bırakıldığımızı düşünmüştür. Böyle bir durumda bile saçma sapan düşünmeyi nasıl becere biliyorum kendime hayret ediyorum doğrusu.
Google geldi. Arabaya bindik. Sonunda içim rahatladı. Google tek bir soru bile sormadı durumumuzun ne kadar kötü olduğunun o'da farkındaydı galiba. Bir süre sonra sessizliği bozdu.
"Sedef, senin ne işin var o tip insanlarla psikopat mısın kızım sen ? Neyse şimdilik üstüne gelmiyorum. ama bu konu burada kapanmadı !"
Hiçbir şey söyleyemedim. Şehir içine girdik. Sanki yıllardır gurbete uzak bir yere gitmişim gibi öyle bir özlem öyle bir his vardı içimde.
"Nereye bırakayım sizi eve mi gideceksiniz ? Bende mi kalacaksınız ?"
-Bahar'a gideceğiz.
"Peki nasıl isterseniz."
Onda kalacağımızı sanıyordu herhalde. Böyle bir durumda ne onda ne de evde kalamam. Bana en iyi Bahar, gelir bana şurup gibi geliyor çünkü onun yanında kendimi iyi hissediyorum. Bahar, benim en yakın dostum. Onu aradım ve ona geleceğimizi söyledim.
Bahar'ın evine geldik kapıda bizi bekliyordu. Bahara bu gece için hiçbir şey sormamasını söyledim anlatamayacak kadar yorgundum. O'da öğrenmek istediği için çok merak ediyordu bunu yüzündeki ifadeden anlaya biliyordum. Sadece uyuyup bu yaşadığım olayları unutmak istiyordum.
Üstümü değiştirip rahat birşeyler giydim. Yatağa girip uyumaya çalıştım. Ama sadece çalıştım galiba çünkü uyuyamıyordum aklımdan çıkmıyordu. Her gözümü kapattığımda sanki o arabanın hala içindeyim. Birden telefonumun sesiyle irkildim. Poyraz, mesaj atmıştı.
" Beni polise ihbar ederek en büyük hatayı yaptın senin hayatını maf edeceğim. Benden kolay kolay kurtulamayacaksın. Bu yaptığın yanlışın bedelini sana ağır ödeteceğim!"
Anlamıyorum ben hiçbir şey yapmadım. Bu mesaj da neyin nesi böyle. Daha şoku üzerimden atamadım ikinci şoku yaşıyorum resmen.
Aramaya başladı. Açmıyorum inatla üst üste defalarca arıyor.