Yol hiç bitmeyecekmiş gibi hissediyordum.Şehir içine tekrar giriş yaptık. Telefonu eline alıp bir arkadaşını aradı." istediklerim hazır mı? Sodayı unutma!" bizi bıraktıktan sonra arkadaşıyla görüşecekti herhalde. Umrumda değildi. Ne yapmak istiyorsa onu yapsın. Sadece bir an önce arabadan inip kurtulmak istiyorum. Farklı farklı yollara sapmaya başladı. Bu hiç hoşuma gitmiyordu.
- nereye gidiyoruz!!
" az kaldı bekle görürsün"
- dalga mı geçiyorsun ?
" onu bir sen beceriyorsun. küçüğüm"
Arabayı yavaşlatıp, yol kenarında bekleyen arkadaşını arabaya aldı.
-Poyraz bu kadarıda fazla. Ne yapmaya çalışıyorsun ?
" Öncelikle sakin ol. Sen bana sormadan arkadaşını getirdin. Şimdi aynısını bende sana yaptım böylece eşit olduk."
Arkadaşının ismi Yılmazdı.
Yılmaz:" Arkadaşlar kim ?
Arkadaşına dönerek önce el sıkıştı. " Yılmaz, bunlar bana oyun oynadı. Misafirimiz yinede hoş karşılayalım değil mi "diyerek gülümsedi.
Yılmaz:" vayyyy sana mı ? Yok ya öyle bir hata yapmazlar bence."
Poyraz:" Yaptılar. Sıkıntı yok yinede ödeşiriz."
Neyin içine düştüm.Nasıl bir belaya bulaştım. Üstelik hiç suçum yokken suçlu duruma düşüyorum. Hayır yani hata bende. Normal düzenli bir hayatım varken ne diye macera arıyorum ki. Ama bu kadarını da hak etmedim bence.
Offff!Bu gece ne zaman bitecek. Bir an önce bitsin lütfen! Rüyamda bile bu kadar kötü bir kabus göremem herhalde. O yüzden normal hayatımda oluyor galiba. Demet, çok sinirli. Ne zaman patlıyacak çok merak ediyorum.
Issız bir yere geldik. Buraları daha önce hiç görmemiştim. Etrafda hiç kimse yok. Nasıl buraya girdik onu bile farkedemedim. Poyraz ' ın ilk gelişi olmadığına eminim.
Arabayı durdurdu.Arabanın önünde küçük bir ayıcık vardı. Eline aldı ayıcıgı. İçinden bir şeyler çıkarmaya çalışıyordu. Bir yandan'da bana bakıp " boş silahı şeytan doldurmaz ama boş adamı şeytan doldurur demiştim, değil mi güzelim." içinden küçük bir poşetin içinde olan hapları çıkardı. Ne demek istediğini şimdi anlaya biliyordum. Sanırım artık korkmaya başlaya bilirim.