♤"Kurtar beni,"
Aklını kaybetmeye başladığının o da farkındaydı.
Ancak, yaşadıklarının pek farkında değil gibiydi.Rüzgar, en soğuk yanıyla esiyordu. Üşüdüğünü hissetti. Sabahın en derin sularında kendini yatağında bulmuş, sıcacık bir de battaniyeye sarılı yattığını görmüştü. Huzurlu ve tatlı bir uyku çekmişti. İlk kez kötü kabuslar görmeden rahatça uyumuştu. O da inanamıyordu. Belki de her şey normale dönerken saçları özenle taranmış, kendisini bedeni ve kıyafetleri temizce bulmuştu. Sahi, ne ara yapmıştı? İşte hiçliğe gömüldüğü an, aklını kaybettiğini sandığı günlere girmiş olduğunun kanıtıydı. Her şey normale dönmüyordu, onun için gülünçtü ama o aklını kaybediyordu. Silik hafızasında bir şey hatırlamazken sıcacık yatakla buluşmuştu, uzun zamandır bakım göstermediği saçlarını bakımlı bulmuştu. Kötü kabuslar görmemiş, inanamamış ama rahat bir uyku çekmişti. İlk kez. (!)
Bir ara delirdiğini düşünürken, artık bundan emindi. Kanıtta kendisini buluyordu. Hiçlik etkisi; insan hiçbir şeyden değer alamayınca, yalnız bir başına delirme noktasına gelince ve sebepsizce sorunlar yaşayınca hiçlik etkisine kapılıyordu. İlk hiçlik etkisi çığlığıydı. Derinden kesilmiş bileklerindeki sargıyı görünce acının aksine bunu ne ara yaptığını kavrayamadığı için çığlık attı. Beyaz sargıyı bileklerinden söküp atarken taze dikişlerini görmesi ona bir şoku daha yaşatmıştı.
Ne ara bu hâle geldiğinden gram haberi yoktu. Ne hatırlıyordu? Hiçlik. Caddelerde dolaştığını biliyordu, sonra bir harabe eve girdiğini düşünüyordu. Dejavu gibi geliyordu, ama gerçekti. Parmaklarını havaya kaldırdı. Ve kendine sordu."Bu parmaklar piyanoya dokunmuştu." Bunu da biliyordu. Sonrasını düşünüyor ama aklında bir çıkıntı oluşmuyordu. Kendisini zorluyordu. Göz önüne belli belirsiz sahneler geliyordu. Başarabiliyordu. Düşündükçe olduğunu fark ettiği zaman, odasının bir köşesinde gözlerini kapattı. Başı zonkluyordu, yine de devam edip beyazlığa gömüldüğünde hastane odası gördü. Ve genç bir kadın. Ona sorular sorduğunu, bir odada yattığını, kalkıp kaçmak isterken bir yabancı tarafından alındığını. Bileklerine kendisinin zarar vermiş olduğunu, her şeyi benimsedi.
Sahiden, hatırlıyordu. Kabus gibi gelmiyordu. Tüm içtenliğiyle yaşamış olduğunu hissediyordu. Kendisine gelen zararı sonunda neticelendirebilmesi dudaklarına keyifli bir gülüş bıraktı. Evet, Arsen bir sorunluydu. Ama yitik aklı, bu kez yitmemişti. Bunun mutluluğu ona yetecek nitelikteydi. Bulabilirdi. Biri var hep diyordu. Bir silüet hep görüyordu. Bu ipucu belki de delirmediğini ona gösterecekti. Sevinçliydi. Uzunca bir deli gibi de gülmüştü.
Düşünmeye devam ederken, şehirde ki bütün hastaneleri gezip o hemşireyi bulmayı diledi. Yüzünü hatırlıyordu. Bulunduğu yere yakın bir hastane vardı... Ayağa kalkıp dolabına ilerleyerek üzerini değiştirirken özel olarak kıyafet bile seçmiyordu. Titreyen ve acıyan elleriyle tuttuğu kazak pantolonu çabucak üzerine giyip, ardından bir palto geçirdi. Kıyafetlerinin renklerini bile görecek hâlde değildi. Yüzü, hâlen soluktu. Beklemedi. Evinin önünde onu bekleyen arabasına binerek yolları gitti.
Bir ümidi demek ki vardı. Onu yönlendirmek isteyen birini hissediyordu. Tuhaf ama, tüm kalbiyle belki de ya delirdi, ya da tanrı tarafından seçildi diye bile düşünmüştü. Özel biri miydi? Bir melek.. Yavaş yavaş şizofreniye bağladığını bilmesi daha gerçekçiydi. Görüp yaşadığı ve gerçekmiş gibi hissettiren histen kurtulamıyordu. Kurtulması için, bütün her şeyi değerlendirmesi gerekiyordu.
Belki de tuzaktı. (!) Koca bir bina önünde durdu. O kadar hızlıydı ki, adımlarına yetişmek bile mümkün değildi. Ayağındaki topuklu ayakkabıları hastanenin ortasında yürürken bütün dikkatleri üzerine çekmişti bile. Bu semtte fazla büyük olmasa da, bulunan tek hastaneydi. Bir şeyler bulabilirdi. Sabırsızca danışmaya vardığında, heyecanlı ve bir o kadar ürküntülüydü. Karşısında kendisi gibi masmavi gözleri parlayan kadına baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN ATEŞİ
Mistero / ThrillerParanoid kişilik bozukluğu yaşayan David Carter, gözüne kestirdiği herkesin kendisine geçmişte bir zararı dokunduğunu sanıyordu. Bir bir hesap sorarken yattığı kliniğe ziyarete gelen kadını görünce şaşırtıcı bir şekilde zaten geçmişleri olduğunu anl...