Yavaş yavaş iyileşiyordum Sertap'ın dediklerine göre omzumdaki sinirleri teğet geçmiş ok. Adamın bana sapladığı ok dünden beri elimdeydi.Okun sahibini merak ediyordum.Kendi kendime kurduğum senaryolardan sonra kapının açılmasıyla hayal dünyamdan sıyrıldım ve gerçek dünyaya döndüm.Damla"Aşağıda toplantı var seni bekliyoruz.Çabuk ol!!"dedi ve aşağıya indi. Rastgele bir bir tişört geçirdim üstüme sonra bende aşağıya indim.Tam kadro salondaydık etrafı telaş sarmıştı. Eşref"Muhakkakki herkesin telsiz konuşmalarından haberi vardır.Dışardaki hastalıklılar evrim geçirerek daha da tehlikeli bir hâl almaya başladı.Bu yüzden daha dikkatli ve temkinli olmak zorundayız.Dün gece kendimce bazı kararlar aldım ve sizinle paylaşmak istiyorum.İlk önce duvarları daha dayanıklı ve içeriye ulaşılması zor hale getirmek istiyorum."
Kerem"İyi düşünmüşsün.Hem sen zaten inşaat mühendisiydin senin bilgilerin bizim işimize faydalı olacaktır."
Lafı ben devraldım"Herşey güzel hoşta malzemeler gökten inmeyecek ya nasıl bulacaksınız?"
Eşref"Etraftaki yarım kalan inşaatlar ve fabrikalardan."
Herkes bu fikri onaylamıştı.Ve inşaata başlamak için gereken malzemeleri bulmak için Sadık,Buğra,Eşref ve Selim abi hemen aramaya çıkmıştı.Onlardan Bir saat sonra Eren,Kerem,Damla ve Asena erzak aramak için şehir merkezine inmişlerdi.Asena'nın dışarı çıkmasını hiç hoş karşılamadım fakat adaletli davranmak zorundaydım.Kübra,İrem,Sertap,Çiğse ve ben kalmıştım evde.Çiğse evin sağ tarafındaki su deposunun tepesinde etrafı kontrol ediyordu. İyi bir eğitim almıştı anlattıklarına göre.Evin güvenliği için ona güveniyordum.Kendimi koruyacak silahımın olmadığını farkettim, dünden beri tekrarlıyordum fakat inmeye bir fırsatım olmamıştı. Sığınağa indim. Sığınak oldukça genişti.3 bölmesi vardı.Birini silah deposu, silsh deposunun karşısındakinide erzak deposu olarak kullanıyorduk.Diğerinde ıvır zıvırlar vardı. Merdivenleri indikten sonra silah deposunun orda Kübrayla İremin tartıştığını gördüm.Hemen erzak deposunun oraya girdim.Konu herneyse hararetli bir şekilde tartışıyorlardı.
İrem"Kendini öldürteceksin Kübra intihar bu."
Kübra"Sadece merak ediyorum İrem anlasana beni!"
İrem"O olduğunu bile bilmiyorsun Kübra ya başka biriyse ya psikopatın tekiyse!"
Kübra"Bunu öğrenmenin başka bir yolu yok.Telsizdeki ses onundu."dedi ve arkasındaki tezgahtan kendine bir bıçak bir silah ve bir kaç yedek mermi aldı.Mermileri yanındaki çantasına yerleştirdi.
İrem"Peki dışarı nasıl çıkaçaksın?"
Kübra"Su deposunun yanındaki duvardan atlayıp diğer tarafa geçicem.Çiğse'de ben atlarken dışarıyı kontrol edecek."dedi.
İrem"Batuhan izin vermez buna!" dedi.
Kübra"Emin ol ruhu bile duymayacak sen onu oyalarsın değilmi?"
İrem" Oyalamam Kübra! Sevdiklerimden birini daha kaybedemem."dedi ve ağlayarak uzaklaştı ordan.Kübra çantasını omzuna alıp hızla merdivenlerden çıktı. Habersiz bir iş yapıyorlardı ve bu çok tehlikeliydi.Tezgahta gözüme çarpan amarikan marka tabancayı ve ona uygun bir mermi kutusunu aldım ne olur ne olmaz diye 3 dolu şarjör daha aldım. Arkadaki panodan kırmızı saplı palayı kemerime bağladıktan sonra hızla yukarı çıktım. Ters taraftaki duvardan atlayıp sessizce arka tarafa doğru yürüdüm Kübra duvardan yeni atlamıştı. Çiğseye el salladıktan sonra temkinli adımlarla karşı sokağa girdi. Çiğse arkasını döndükten sonra Kübra'yı takip etmeye başladım.Hastalıklıların arasında sessizce yol alıyordu.Onun izlediği yolu takip etmeye çalışıyordum.Güvenli ve hızlı gitmek için idealdi. Ara sokaktan caddeye indi.Karşıdaki alısveriş merkezine bakıyordu.Nefes alışverişini hissedebiliyordum fazlasıyla hızlanmıştı.Kapıya doğru yaklaştı.Ondan önce kapıya hamle yaptım.Hızla kendini geriye doğru çekti.Sert bir şekilde yere düşmüştü elinde tuttuğu silah titriyordu. Yanına yaklaştım ve ayağa kaldırdım.
Kübra"Senin ne işin var burada! Nasıl buldun beni?"dedi soluklanarak."Bir abi olarak arkanı kollamaya çalışıyorum." dedim. Konuşurken kapının kilidini açmıştım.Kübra içeriye girmeye çalışırken sertçe kolundan tutup çektim.
Kübra"Ne yapıyorsun lan!Bırak kolumu!"dedi acıyla."Bak birdaha benden habersiz bir iş yaparsan ve bunun sonucu her ne olursa olsun çok pişman olursun.Burda ne halt yemeye geldiğini bilmiyorum ama inşallah önemli bir sebebi vardır.Şimdi ses çıkarmadan yürü."dedim.İçerisi karanlıktı fakat yinede ortam gün ışığından faydalanıyordu.İçeride hastalıklıların kulakları sağır edici çığlıkları duyuluyordu.Temkinli adımlarla Kübra'nın arkasından yürüyordum.Alışveriş merkesinin ikinci katına çıkmıştık. Bir grup hastalıklı bir kapıyı yumrukluyordu.Kapı zincirli olduğu için içeri giremiyorlardı.Kübraya baktım sinirden titriyordu.Alçak bir ses tonuyla "Sakin ol!" dedim.Sadece kafa salladı.Hastalıklıların dikkatini çekmiştik bize doğru yaklaştılar.Silahımı asker üniformalı adama doğrulltum.Bir el silah sesi sonrası yere serildi adam.6 7 silah sesi sonrası hepsini sonsuz yolculuğa uğurlamıştık.Hızla kapıya doğru koştuk.Kübra kapıdaki zincirleri kilitten kurtadı ve kapıyı açtı.Silah seslerini duyan diğer hastalıklılar attıkları çığlıklarla buraya gelecekerini haber ediyordu.İçeriden liseden arkadaşım Kağan ve Raşit çıkmıştı. Kübranın bu telaşını anlayabiliyordum.Kağan Kübra'nın 6 yıllık sevgilisiydi.Kübra Kağana sımsıkı sarıldı.Kağan iyi çocuktu zeki ve yakışıklıydı.Raşit korkarak gelenleri gösterdi.Bunlar normal değillerdi.Ağızlarından siyah kan akıyordu ve dikilip duruyorlardı.Silahımı çıkarttım ve üzerlerine kurşun yağdırmaya başladım.Seri atışlar isabetli olmuyordu ve hastalıklılar sağa sola zigzaglar çizerek hareket ediyorlardı.Sonunda şarjördeki mermi bitmişti "Koşun" diye bağırdım bizimkilere.Arkamıza bakmadan koşmaya başladık. Merdivenlere geldiğimizde bize çok yaklaşmışlardı.Bizden daha hızlı ve atiktiler.Bir hastalıklı Raşiti yakalamış ve oracıkta canına kıymıştı.Silahımı çıkartıp şarjörünü değiştirdim.Raşiti yemekle meşgul olan hastalıklının kafasına ateş ettim. Çoktan can vermişti Raşit.Arkadan gelenler doğrudan bana koşmaya başladı.Var gücümle yukarı çıkmaya başladım.Arkamdan 7 8 tane hastalıklı koşuşturuyordu.Önüme çıkan engellerin üzerinden atlıyordum.Sağ tarafa döndüm karşımdan bana doğru süratle gelen bir hastalıklıyla karşılaştım.Önümdeki sedyeye hızla bir tekme savurdum.Sedye hastalıklıyı duvara sıkıştırmış ve ikiye ayırmıştı.Teras kapısına doğru koşmaya devam ettim.Hala peşimden ayrılmıyorlardı.Terasta kapana kısılmıştım.Adrenalin her tarafımı sarmıştı.Hiç düşünmeden terasın balkonuna doğru koşmaya devam ettim ve kendimi yan binanın çatısına bıraktım.Çatıdan yuvarlanarak sert betona düştüm.Arkama baktım takip etmiyorlardı.Önüme döndüğümde onu gördüm O'nu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıyametin İlk Günleri
ActionHer zamanki gibi normal bir gün bekliyordum karşımda fakat bir salgınla uyanacağımı aklımın ucundan bile geçmemişti.Her taraftan akın akın geliyorlardı. Hayatta kalmak için amansız bir mücadeleye kapıldık.Zaman geçtikçe durumu kabullenmeye başladık...