79. Gün
Bugün hayatımda birçok şeyi fark ettim. Sensiz 2 ayı geçtiğini fark ettim. Chanyeol'süz EXO, Chanyeol'süz ev, Chanyeol'süz Baekhyun...
Bunu söylemek tuhaf hissettiriyor aslında çünkü "Chanyeol'süz Baekhyun"u söyleyebilmek için seni kaybettim.
Daha önce söyleyebilseydim diye düşünüyorum, her gün ve her gün.
Ailenin artık gerçekten alıştığını ve devam edebildiklerini fark ettim. Acı geçmiyor Yeol evet, ama herkes alışıyor. Devam etmek için çabalıyor. Annen her gittiğinde, senin mezarına en sevdiğin çiçeklerden bir demet götürüyormuş...
Hayranların sosyal medyada seninle ilgili "acı" paylaşımlar yapmasının azaldığını gördüm. Ama seni unutmayacaklarından da eminim. Asla unutulacağını düşünmedim. Hiçbir zaman.
Çok şey fark ettim ama tüm bu farkındalık yığınının içinde en özel bir ayrıntı vardı ki o da sensiz yaşayamacağımı fark etmemdi. Gerçekten,seni kaybetmeden bunu anlayamaz mıydım?
80. Gün
Tüm gün odadan dışarı çıkmadım ve bir şekilde içimdeki dürtüyle savaşmak istedim. Bu uzun zamandır vardı ama dile getirmek istemedim. Sanki bana elini uzatıyordu, sanki beni çağırıyordu. Ama ben her seferinde teklifini geri çevirmesini bildim. Kesin bir tavırla hem de. Şimdi ise ona bir geçiş yolu açtım, belki de göz kırptım. Bilmiyorum Yeollie... Amaçsızca yaşıyorum, bomboşum. Ne bu dünyanın bana vereceği bir şeyi var ne de benim bu dünyaya verebilecek bir şeyim...
Günlüğümün arasına günler önce sıkıştırdığım ve bakmamak için kendime söz verdiğim notunu tekrar çıkardım. Onu atmadım asla atamazdım çünkü onunla senin arandaki bağı biliyorum ve o bağın kopmasını istemedim. Bakmamamın nedeni ise tekrar tekrar acı çekmek istemememdi belki de... Bencillik gibi olacak ama öyle düşünmüştüm. Ama acı zaten hiç geçmemişti ki. Acı asla bitmiyor. Mektubunu çıkarmasam da, zaten yazdığın her cümle, her kelime noktası noktasına beynimde. Bugün yalnızca o tanıdık el yazını yeniden görmek istedim. Beynimden hiç gitmeyen kelimeleri yazın ile birleştirerek tekrar okudum. Kalbime, seni bulduğumda hissettiğim o sızının aynı şekilde geri geldiğine yemin ederim.
Ah, bu arada... Belki bilmek istersin Taeyeon artık yok. Yani ben onu hiç görmüyorum. Görmedim. İlk zamanlar arasa da cevap vermemiştim ve zaten sonra da tamamen telefonumu, numaramı değiştirmiştim. Onun hayatımdaki ve kalbimdeki kişi olmadığını anlayabilmem için seni kaybettiğime, senin gitmene izin verdiğime inanamıyorum. Bilmiyorum Chanyeol belki de bana söylemeliydin. Ve ben onu hemen o anda terk edebilirdim... Bunların farkına sen gittikten sonra vardığım için çok kızıyorsun bana değil mi? Ben de kendime kızıyorum. Herkesten ve her şeyden çok. Zaten tek yapabildiğim kendime kızmak, kendimi suçlamak. Ama evet bu benim suçum ve bu hiçbir zaman değişmeyecek.Biliyorum kendimi suçladığım için de bana kızıyorsun. Çünkü sen hiç bir zaman beni suçlamazsın. Ama inan elimden başka hiç bir şey gelmiyor.