Gözlerimi açtığımda hemen yanımdaki sandalyede elleri ile yüzünü kapatmış olan Sehun'un oturduğunu gördüm. Etrafa bakındığımda ondan başka kimse yoktu.Uyandığımı gördüğünde hemen dikleşerek koluma dokundu. Söylediğim tek şey "Gitmek istiyorum." oldu.
Gitmek istiyordum. Eve, evimize.. Sehun ititraz etmeden dışarıda doktorla bir şeyler konuştu ve bana gidebileceğimizi söyledi. Şoför kapıda bekliyordu. Eşyalarım ise Sehun'daydı. Arabada da yine mistik bir hava ve saçma bir sessizlik vardı. Duyabildğim tek şey arabanın sesi ve arada Sehun'un derin iç çekişleriydi.. Büyük ihtimalle benim konuşmamı bekliyordu. Konuşmaya cesaretim yoktu ki.
Mektubu sadece ben biliyordum belki ama sanki onların bir şekilde bunu bildiğini hissediyordum. En sonunda Sehun "Hyung, iyisin değil mi?" diyebildi. Konuşmadan kafa sallamakla yetindim.
Sehun da diğer üyeler de neden bu kadar kötü olduğumu anlamlandırmaya çalışıyorlardı. Evet, herkes çok kötüydü. Çok çok kötü. Ama ben maksimum düzeydeydim.. Sormuyorlardı, belki de soramıyorlardı bilmiyorum. Düşüncelerimin arasında kaybolacakken eve geldiğimizi fark ettim. Şoför kapıyı açmış dışarıda bekliyordu. Sehun da inmişti. Eve varmamız 15 ya da 20 dakikamızı almıştı. Arabadan inemedim ilk başta, titrediğimi hissediyordum.
Sehun ürkek gözlerle yardım etmek için yanıma yaklaştıysa da ona iyi olduğumu işaret ettim. Titrediğimi ve avuçlarımın içinin terlediğini bilmesini istemedim. Korkak ve yavaş adımlarla giriyordum eve. Sehun hala sessizdi nefesini arkamda hissediyordum.
Eve girdiğimde bomboş olan duvarlara baktım,ben de onlar gibi bomboş hissediyordum..tamamen boş bir kutu gibi.
Diğer üyeler büyük ihtimalle Chanyeol'ün ailesinin yanında olmalıydılar. Bayan Park'ın ne kadar perişan olduğunu hatırlıyorum.. Sehun aşağıda kalmıştı ve büyük ihtimalle bugün benim yanımda durması için görevlendirilen kişiydi.Odanın kapısını kapattığımdan emin olduktan sonra çekmecemden günlüğümü çıkardım. Günlük olarak almıştım ama hiç kullanmamıştım. Şimdi ona çok ihtiyacım olacaktı. Kime ne anlatabilirdim ki? İçimdeki bu karmaşayı ondan başka kime anlatabilirdim?
İlk olarak cebimde buruşmuş olarak duran mektubu çıkardım. 1 kez daha açıp okumaya cesaretim yoktu. Aklımdan çıkmayan satırlar beni yeterince yaralıyordu nasıl olsa..
Katladım ve günlüğümün arasında koydum.Bir şeyler yazmak için açtığım ilk sayfada yazabildiğim tek cümle şu olmuştu:
"Neden gittin Chanyeol?"