Adımlar hayallerde fark etmeseniz de kocamandır. Ama gerçek hayatta minicik kalır gözünüzde büyüttükleriniz. Sonra bir de umut ettikleriniz var. Işte onlar gerçeklikten tamamen uzak olanlar. Hele de ikili ilişkilerde...
Hani bir kalıp cümle vardır. Aşık olduğunuz kişileri olduğu gibi degil de olmasını istediğiniz gibi gördüğünüzü anlatır. İşte umut etmek de böyle..
Barın kapısından çıkıp arabaya doğru ilerlerken onu görmek nedense içimin ürpermesine sebeb olmuştu. Uzun zamandır hissetmediği duygular nasil da acemi hale getiriyor insanı.
"Geldin."
"Gelmemeli miydin?"
"Gelmeyeceginden korkmuştum."
"Ama geldim."
"Ve ben bu anı bozmak istemiyorum. Hadi gidelim."
"Nereye gidiyoruz?"
"Bana güvenmeye başlamalısın."
"İtiraz etmeyeceğim bu gece."
"Hadi o zaman Bal."
Sessizce arabaya bindiğimde her daim beni deli eden iç sesim susmuş bir köşeye çekilmişti. Daha bugün tanıdığım adamın arabasında gecenin bir vaktinde kim bilir nereye gidiyorum.
İnsanların asla olmaz yapmamları vardır her daim, hayatınsa onlara karşı attığı kocaman bir kahkahası. Neyi en çok yapmam derseniz en çok onu yapar hale gelirsiniz. Bu bir sınav ya da öğretim şekli zamanın.
"Bal, geldik."
"Geldik mi ? "
"Evet güzelim, uyuya kaldın bende uyandırmadım seni."
"Himm , nerdeyiz ki ?"
"Hadi gel."
Arabadan indiğimde serin hava tüm bedenimi sarmıştı. Üsümek de değil içim ürpermisti.
"Buraya gel."
Elini uzatıp beni kendine çektiğinde eksik bir şeylerin tamamlandığını hissettim. üzerime polar sarıp sımsıkı sarıldığında gözlerimi istemsizce yummustum. Huzur gibi geldi uzun zamandır adını siradanlik sandığımın tam aksini hissettiriyordu bu adam.
"Bal iyi misin ?"
"İyiyim Bora, hemde çok iyiyim."
"Korkutuyosun beni bazen tepkisizliginle. Seni korumam gerekiyor gibi hissediyorum."
"Imm aslında buna hayır demem."
"Her şekilde ben olmalıyım her anında."
"Dur bu kadar hızlı gitme."
"Ne hissediyorsam o küçük hanım. Hadi daha fazla üşümeden içeri girelim."
O an arkamda kocaman bir evin olduğunu gördüm.
"Burası?"
"Ailemin evi. Sude merkezde kalıyor ama ben burayı seviyorum. Sakin sessiz herkesden uzak. Ailemi kaybettikten sonra sanki anılarını yaşatıyor musum gibi geliyor. Hem gel bak bir burdan."
Elimden tutup bahçeye götürdüğünde adeta sessiz kaldım.
"Bora burası?"
"Annem uğraşıyordu. Resim ve çiçek onun yaşam kaynağıydı. Bu bahçe her kosesiyle annem."
"Burasi cennet gibi."
"Anne eli aslında sadece."
Bir adamın gözlerinde hüznü görmek ayrı, hem gözlerinde görüp hem her ses tınısında hissetmek apayrı. Bu adam da bu vardı ışte. Derinden etkileyenlerden biri de buydu.
"Ne içelim yada acıktın mi ? "
"Aslında çok fena acıktım."
"O zaman hemen seni doyurma görevini üstlenmeliyim."
"Görev sizindir."
Beni kendine çekip saçlarıma minik bir öpücük bırakırken girdik o kocaman eve. Neşeli , düşünceli tavırlarıyla kısa bir sürede atıştırmalıklar hazirladiginda midemin gurultusuna birlikte gülümsemiştik.
"Güzelim yavaş, boğulcaksın."
"Açım ben."
"O fark ediliyor emin ol."
"Hee ben kendimi çok mu kaybettim ki ya."
"Sevimli bi kız çocuğu halinde çekici."
"Sen bana bariz yürüyo musun?"
"Hahah , Bal seni kız kardeşim gibi görmediğimi fark etmiş olmalısın."
"Aç ken beynim yarım calisiyor tamam mı yavaş yavaş anlıycam belki."
"O zaman biraz yardımcı olmalıyım sana."
Bunu dedikten saniyeler sonra kokusu dolmuştu burnuma. Yanıma gelmiş, cenemden kavramıştı suratımı. Usulca yaklaşırken ben ne yapacağımı şaşırmış öylece kalakalmıştım.
Dudakları burnumun ucuna değdiğinde gülümseyen gözleri içimi eritmisti. O an cesaretimi fark etmiş ve istediğimi hissettiğim şeyi yapma vaktiydi. Dudaklarına uzandım usulca, bir eli belime kaydığında sahiplenici tutuşu hoşuma gitmişti. Dudaklarım dudaklarını bulduğunda sakince beni kendine çekmişti. O an dakikalar, saniyeler, haftalar... Tüm zaman birimlerim birbirine girdi...Öyle ışte hayat. En ummadığının ummadığın anda olduğu, asla olmaz dediklerinin ilk siradan giris yaptığı. Kim bilir belki de böyle böyle öğreneceğiz hayatta yapmam , asla olmaz dememeyi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kim Bilir?
General FictionBir varsın bu hayatta, bir de yoksun. Bir bakıyorsun yanın alabildiğine kalabalık, bir bakıyorsun diğer yanın olabildiğince yalnız. Sonra umutlar filizleniyor, geceleri enejini sömürüyor. Vakit nakit işi hayat, birikerek azalıyor...