İskele

123 17 4
                                    

Sabah yine gözlerimi, gözlerime giren gün ışığı ile açtım.

Hadi ama ! Sıcacık yatağımı hemen terk edeceğimi düşünmüyorsunuz değil mi?

Yatakta biraz daha debelendim. Üstüm iyice açılınca üşüyüp büyük bir hüzünle yatağımda doğruldum.

Saate baktım. On saniye vardı. Ve evet! O ses duyuldu.

"Dünya! Hadi kahvaltıya gel canım!"

Annem yine tam vaktinde , hiç zamanından şaşmayıp beni kahvaltıya çağırıyordu.

"Tamam anne!" diye bağırıp ayağı kalktım.

Rutin işlerimi hallettikten sonra pijamalarımı değiştirdim.

Masamın üstündeki takvimden bir gün daha karalamak için sandalyeme oturdum.

30 Aralık gününü karalarken gözüm bugünün tarihine kaydı.

31 Aralık... Yalnızlığa terk edildiğim gün.

Bu düşünceyle burukça gülümsedim.

Ve yine annemin sesi duyuldu. Kahvaltıya gelmemi söylüyordu.

Cevap vermeden aşağı indim.

Masadaki yerime oturup "Günaydın." dedim.

Babam başını sallamakla yetindi. Annemse aynı şekilde " Günaydın." deyip uzaktan bir öpücük yollamıştı.

Benim gelmemle başlayan kahvaltı servisi acıktığımı hissetmeme neden oldu.

Önümdeki tabaktan zeytinimi ağzıma attığımda annem konuşmaya başladı.

"Kızım, bugün iş ortaklarımızın evinde, gençlerin kutladığı yılbaşı kutlaması varmış. Senin de geleceğini söyledim" dediğinde "Anne benim gitmeyeceğimi biliyorsun." dedim.

Oradan babam "Gideceksin" dediğinde onun aksine "Gitmeyeceğim" diyerek cevap verdim.

"5 yıl boyunca yıl başını nerede geçirdiğini biliyorum! Eminim bugün de oraya gideceksin! Ama bu yıl değil Dünya! Bu yıl , yılbaşında oraya gitmene izin vermeyeceğim. Eğer ki oraya gidersen , seni oradan aldırtır, zorla o partiye gönderirim!"

" Bende kaçarım!"

"Başına adam bırakmayacağımı sanıyorsun!"

Hızla önüme döndüm. Bu adamı hiç samimi bulmuyordum. Güya babamdı ama işkolik olup çıkmıştı ve her zaman sinirli, stresliydi. Bunu da bize yansıtıyordu.

En azından annem bana daha sevecen davranıyordu da bu adamı fazla kafaya takmıyordum.

"Gidiyorsun değil mi?" diye gözlerini dikmiş bana baktığında "Baba..." dedim.

"O zaman başında adam beklemesini istiyorsun." diyerek sözümü kesti.

Başımda adam beklemesi hiç olmazdı. O zaman hiç bir kaçış yolum yoktu.

"Peki. Sizin istediğiniz gibi olsun. O partiye gideceğim." dedim.

Babamsa büyük bir zafer kazanmışçasına sırıtıyordu.

İSKELE #WattyTR2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin