Gözlerimi istila eden güneş ışınlarıyla gözlerimi açtım.Hiçbir şey hissetmiyordum,yatakta üzerim değiştirilmiş bir şekildeydi. Araf üzerimi değiştirmiş olamazdı değil mi? Ayaklarımı sürüyerek banyoya girdim,aynadaki halimle yüzümü buruşturdum. Üzerimdekileri çıkardım,suyu açtım suyun altında ruhsuzca kıpırdamadan durdum sanki ruhum bedenimden ayrılmış gökyüzüne doğru yükseliyordu. Bornoza sarınıp dışarı çıktım. Dolabı açtım,rahat edebileceğim giysiler seçip giyindim. Kapıyı açıp aşağı indim. Mutfaktan sesler geliyordu,dikkat çekmeme amaçlı mutfağa girdim ama iki çift göz bana döndü. İsmini bilmediğim kadın bana gözleri parlayarak bakıyordu Araf dün hiçbir şey olmamış gibi kahvaltısını yapıyordu. Kadın yanıma gelerek
-"Günaydın yavrum ben Işıl Araf'ın annesiyim hadi geç otur" dedi sandalyeyi çekerek. Bu kadar ilgi bana fazlaydı,kadının hala bana baktığını anlayıp sandalyeye oturdum. Araf'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum.Kafamı kaldırıp yüzüne baktım yanılmamıştım o da bana suratımda bir şey varmış gibi bakıyordu. Yalancı bir boğaz temizlemeyle bakışlarımı tabağıma indirdim. Annesi Araf'a bakarak:
-"Düğün ne zaman yavrum?"dedi ve ben volkan gibi patladım. Çatalı sertçe masaya bırakarak
-"Ne düğünü?" diyerek bakışlarımı Araf'a çevirdim. Araf bana kızgın bir şekilde bakarak "Haftaya evlenmemiz gerekiyor Pınar" bu cümleyi tıslayarak söylemişti. Sandalyeyi ittirerek.
-"Seninle hayatta evlenmem!Duydun mu? Sen başka yerlerde gününü gün ederken seni evde saf salak bekleyememem dışarı bile çıkmama izin vermiyorsun. Ne evlenmesi SAHİP?"dedim sahip kelimesini bastırarak. Araf da ayağa kalkarak bana bakmaya başladı kafamı kaldırıp onun yüzüne hiçbir şey anlamamış gibi bakmaya başladım.
Araf sırıtarak:
-"Sana SAHİBİN olarak emrediyorum Pınar."
Önce göğsümde bir çarpıntı hissettim ve her şey ayağımın altından kaydı gözlerim kararmadan önce dudaklarımdan şu sözcükler döküldü
-"Senden nefret ediyorum Araf!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HABERSİZ
ChickLitKanlı ellerini siyah badisine sürerek Pınar'a doğru bir adım attı. Adamın o adımları içerisinde Nefret,acı ve üzüntü vardı. Pınar hala yerinde olayın şokunu atlatamamış bir şekilde Araf'a bakıyordu. Araf, Pınar'ın yanına yavaşça eğilerek kulağına fı...