Merhabalar! Nabersiniz? Çok beklettiğimin farkındayım. Kusura bakmayın.
Medya; Melih/Lucas Aurelien
İthaf; BelizKasa CerenAktepe7 fforever_bluee
TubaYatkin gozlukluananas *-*İyi okumalar.
******************************
Pınar'dan;
Gözlerimi ovuşturarak açtım ve başımı ovaladım. İnanılmaz derecede başım ağrıyordu. Sahi dün ne olmuştu? Hatırlamıyordum. Yanımda uyuyan Araf'a bakmaya başladım. Bir süre sonra hissetmiş olacak ki kolumdan tutup beni yatağa geri yatırdı. Kolunu belime sardı. Kulağıma yaklaşıp;
-"Dün ki gecemizi hatırlamıyor musun Pınar?" dedi fısıldayarak. Çığlık atıp sırtını yumruklamaya başladım. Bir sabaha daha ağlayarak başlamıştım. Ellerimi tutup;
-"Sakin ol. Dün birşey olmadı" dedi soğuk bir sesle. Hıçkırıklarım durmuyordu. Bir anda kasıklarıma giren ağrı ile sağa doğru kıvrıldım. Yüzümü çarşafa gömdüm. Araf odadan çıkmıştı. Yavaşça ayağa kalkıp banyoya girdim. Neredeyse bayılacak durumdaydım. Klozetin üzerine oturup beklemeye başladım. Bir yandan da gözlerimden yaşlar akıyordu. Ağrı biraz hafifleyince lavaboya yaklaşıp soğuk suyu açtım. Yüzümü yıkayıp odadan çıktım. Üzerimi değiştirip aşağı indim. Masada hiç kimse yoktu. Oturup ekmeği elime alıp tereyağı ve bal sürdüm. Koltuğa geçip oturdum. Elime kumandayı aldım. Rastgele bir kanal açıp izlemeye başladım. Araf mutfaktan çıkıp sağımda ki tekli koltuğa oturdu. Televizyona baktı ve gülmeye başladı.
-"Sahiden anne ve çocuk gelişimi mi izliyorsun Pınar?" dedi. Ne izlediğimin farkına varınca kumandayı almak için sehpaya eğildim. Dengemi kaybedip ekmekle birlikte yere yuvarlandım. Araf hala kahkaha atıyordu. Başımı ovuşturarak ayağa kalktım. Araf'a ters bir bakış atıp mutfağa yürüdüm. Su doldurup içmeye başladım. O sırada dış kapıda bir sürtünme sesi geldi. Bardağı tezgaha bırakıp kapıya yürüdüm. Kapıyı açınca nereden Baksan bir buçuk yaşında bir kız çocuğu gördüm. Bana gülümseyerek bakıyordu. Kapıdan başımı çıkarıp sağa sola baktım. Kimse olmadığını görünce bebeği kucaklayıp içeri aldım. Salona giriş yaparken Araf bana şaşkın gözlerle bakıyordu.
-"Pınar sen onu ne ara doğurdun?" dedi. Kahkaha atmaya başladım. Yanıma gelip bebeği Kucağımdan aldı.
-"Bak burnu aynı sen,inkar etme bu bebek kimden?" dedi sert sesi ile. Yüzüne inanılmaz bir ifade ile bakıp;
-"Araf saçmalama ne bebeği? Kapıya gelmiş içeri aldım" dedim ve koltuğa oturdum.
Araf bebeği kucağıma verdi,üst kata çıkmaya başladı. Bebek arada sırada bana bakıp kıkırdıyordu.
Yirmi dakika bebekle oynadıktan sonra kapı şiddetle çalmaya başladı. Yavaş yürüyerek kapıyı açtım. Karşımda Bir kız ağlaklı bir şekilde duruyordu. Bebeği kucağımda görür görmez elimden alıp sarıldı ve bebeğin alnını öptü.
-"Siz mi buldunuz Masal'ı?" dedi.
Onaylayan bir ifade ile başımı salladım.
-"Bahçede Oyun havuzunda oynuyordu. Sonra emekleyerek çıkmış herhalde teşekkür ederim." dedi gözlerime minnetle bakarak.
-"Ben Pınar" dedim ve elimi uzattım.
-"Ben de Arya" dedi ve gülümsedi. Arkamda bir hareketlilik hissedince dönüp baktım. Araf arkamda duruyordu. Arya ya dönüp;
-"Sonra görüşürüz Arya" Dedim ve el salladım. Bana gülümsedi ve arkasını dönüp bahçeden çıktı. Kapıyı kapatıp salona doğru ilerlemeye başladım. Tam koltuğa oturacakken Araf kolumdan tutup beni yukarı çıkardı ve odama soktu.
-"Üstüne düzgün birşeyler giy hasteneye gideceğiz" dedi.
-"Neden?" dedim şüphe ederek.
-"Soru sorma Pınar" dedi. Çenesi kasılmıştı.
-"Tamam" dedim mırıldanarak.
Dolabı açıp kırmızı pantolon ve lacivert bir kazak çıkardım,giyinmeye başladım. Saçlarımı tepeden sıkıca bir at kuyruğu yaptım ve aşağı indim. Çantamı askılıktan alıp,spor ayakkabılarını giydim. Kapıyı çekip çıktım. Araf arabada bekliyordu. Kafamı sağ tarafa çevirdim. Gece ve Melih birbirlerine sarılmış bir şekilde hamakta uzanıyorlardı. Yüzümde ufak bir tebessüm oluştu. Birbirlerini çok seviyorlardı. Araf kornaya bastığında adımlarımı hızlandırdım ve ön koltuğa oturdum. Arabayı çalıştırıp hızlıca sürmeye başladı. Parmak boğumları beyazlamıştı. Boğazımı temizleyerek;
-"Kötü birşey mi oldu Araf?" dedim.
-"Kapa çeneni!" dedi bağırarak. Korkarak koltuğa sindim. Hastaneye kadar hiç konuşmadık. Geldiğimizde arabadan indim ve girişe yürümeye başladım. Araf arabayı park etti,peşimden gelmeye başladı. "Danışma" yazan yere Araf benden önce gitti ve orada ki çalışan kıza;
-"Kadın Doğum Uzmanı kaçıncı katta?" dedi sert sesiyle. Gözlerim yavaşça dolmaya başladı. Araf bana dönüp;
-"Sakın ağlama Pınar sakın!" dedi tıslayarak.
-"Tamam" dedim cılız bir ses ile.
Kız ince sesi ile;
-"3. Katta" dedi.
Araf elimden tutup 3. Kata çıkarmaya başladı. Merdivenlerin sonuna geldiğimizde gözümden bir damla yaş aktı. Araf elimi bırakıp bana döndü ve sıkıntı ile nefes verdi. Önümüzde ki kapı açılınca güler yüzlü bir kadın karşımıza çıktı. Eliyle koridoru gösterdi. Başka bir kapının önüne geldiğimizde kadın kapıyı açtı ve bana elini uzattı;
-"Ben Beyza. Kadın doğum uzmanı." dedi. Elimi uzatıp sade bir ses tonu ile;
-"Pınar " dedim.
-"Pınarcım şimdi sedyeye uzanır mısın? Araf bey sizde dışarı çıkın" dedi. Hareketlenip Sedyeye uzandım. Doktor beyaz bir jeli karnıma döktüğünde ürperdiğimi hissettim. Doktorun yüz hatlarında gerilme oldu. Kötü birşey mi olmuştu? Yan taraftan peçete koparıp elime verdi.
-"Karnını sil Pınar. Kan tahlili alalım bir de" dedi. Çekmeceyi açıp lastik ve kan tüpünü çıkardı. İşi bittikten sonra iğneyi çıkarıp tüpün ağzını steril etti.
-"Sonuçlar yarım saat sonra çıkar
Pınar. İyi günler." dedi ve dışarı çıktı. Sedyede oturmayı bırakıp kapıya yöneldim. Dışarı çıktığımda Araf önümde bitti.
-"Ne oldu? Ne varmış Pınar" dedi.
-"Bilmiyorum" diye mırıldandım. Yanda ki koltuklara oturduk ve sonuçları beklemeye başladık.Yarım saat sonra;
İsmimi bir hemşire bağırıyordu. Ayaklanıp kapıya doğru yürüdüm. Elindeki kağıtları elime verdi ve arkasını dönüp ilerlemeye başladı. Korkarak kağıda başımı eğdim. Araf yanımda yoktu tuvalete inmişti.
Kâğıtta gördüklerimle dizlerimin bağı çözüldü ve yere düştüm. Gözyaşlarım sakince akıyordu. Tırnaklarını avuç içlerime bastırmaya başladım ve çığlık attım. Araf merdivenlerde göründü ve koşarak yanıma geldi. Son anda yere değecek başımı tuttu. Yerde çırpınıyordum. Ellerim morarmıştı. Araf ellerimi tırnaklarımdan ayırmaya çalışıyordu.Hemşire ve doktorlar yanıma geldi ve beni sedyeye yatırdılar. Çırpınıyordum. Doktorlar kollarımı tuttu. Hemşire sedyeyi sürüklüyordu. Araf ise bacaklarıma bastırıyordu. Çığlık atıyordum. Gözlerim kayıyordu.
-"Bırakın beni" dedim ve tekrardan çığlık attım. Ses tellerim patlayacak gibiydi. Hastanedekiler bana deliymişim gibi bakıyorlardı. Gözlerim kapanmadan önce bir yatağa uzandığımı ve alnıma bastırılan dudakları hissettim.******************************
Kısa bir bölüm olduğu için özür dilerim. Yazım yanlışı varsa kusura bakmayın. Ve diğer bölümde okuyucudan biri yorum yapmıştı. Çok sevindim. Görüşlerinizi lütfen yorum yaparak yazın.
Seviliyorsunuz :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HABERSİZ
ChickLitKanlı ellerini siyah badisine sürerek Pınar'a doğru bir adım attı. Adamın o adımları içerisinde Nefret,acı ve üzüntü vardı. Pınar hala yerinde olayın şokunu atlatamamış bir şekilde Araf'a bakıyordu. Araf, Pınar'ın yanına yavaşça eğilerek kulağına fı...