Gintama: Kuru Fasulye ve Pilav

Bir Sadist Dünyaya Bedel, İki Sadist Laklak Eder

Sougo: Siz okuyuculara uyarı, bu bölüm bir önceki 'Uyku Hapları Her Zaman Uykunuzu Getirmez' isimli bölümün devamıdır. Eğer onu okumadıysanız bir anlam ifade etmeyecektir. Ayrıca OkixKagu içermektedir. Uyarıldınız.

Kagura: Kapa lanet çeneni de hikayeyi okusunlar. Bu bölüm ne kadar çabuk biterse senden o kadar çabuk kurtulurum.

*Sougo sırıtarak kolunu Kagura'nın omzuna atar*

Sougo: Hadi ama China, itiraf et, bu bölüm hoşuna gitti. İtiraf edemediğin ölümsüz aşkın seni içten içe yiyip bitiriyor!

*Kagura kızararak Sougo'nun ona sarılan kolunu alır ve kırar. Sougo bağırarak ona bir tekme atar*

Sougo: Ne yaptığını sanıyorsun, seni canavar!

*Kagura masum bir ifadeyle gülümser*

Kagura: Neden kızdın ki? Sadece sana itiraf edemediğim ölümsüz aşkımı ifade ediyordum, sadist.

*Sougo sırıtarak kılıcını çeker, Kagura da şemsiyesini çıkartır. İkisi de sırıtarak birbirlerine saldırırlar*

Sougo ve Kagura: Yeni bölümde iyi eğlenceler!

><

Kagura ömründeki en lezzetli kahvaltıyı yapmıştı.

Daha önce hiç bu kadar özenli ve çok çeşitli bir kahvaltı masasına oturduğunu hatırlamıyordu. Ne Gin-chan, ne de Shinpachi ona böyle sofralar hazırlamıştı. Kel babası ve aptal abisi de hiç bu kadar özenmemişlerdi.

Hayatımda beni sevdiğini düşündüğüm insanların hiçbirisi kahvaltıma benden nefret ettiğini düşündüğüm adam kadar önem vermemiş.

"Hey China."

"Hmm?"

Sougo, sessizlik içinde önündeki henüz bitirmiş oldukları kahvaltı sofrasını inceleyen eşine endişeli gözlerle baktı.

"İyi olduğuna emin misin? Sabahtan beri bir tuhaf davranıyorsun."

Kagura gergin bir ifadeyle gülümsemeye çalıştı.

"Yok, yok! Sana öyle gelmiştir! Ben harikayım! Bomba gibiyim! Çok iyiyim!"

"O zaman sorun ne? Sabah nerede olduğunu sordun. Şimdi de sanki ilk kez sana kahvaltı hazırlamışım gibi yemeğe bakıp duruyorsun. Ne oldu birden sana?"

Kagura durakladı. Olanları sadiste anlatıp bir çare bulmasını isterdi, ne de olsa o polisti, fakat ona inanıp inanmayacağından emin değildi, hem zaten Gengai'nin kağıdını da yutmuştu. Üstelik Gengai ona zamanda karışıklık yaratmaması için kimliğini açığa çıkartmamasını söylemişti. Yani Kagura gelecekteki kimseden medet umamazdı. Tek yapabileceği kendi imkanlarıyla kendi zamanına geri dönmekti ve bunun için de Gengai'ye ihtiyacı vardı.

"İhtiyar Gengai," dedi sessizlik içinde. Krizi fırsata dönüştürmesi gerekiyordu. "Onu ne zamandır görmedim. Ziyarete gitmek istiyorum. Nedendir bilmem, dün gece rüyama girdi."

Sougo eşinin isteğine bir anlam verememiş bir bakış attı Kagura'ya.

"Gengai nereden çıktı şimdi? Neden bir anda rüyanda onu gördün ki?"

"Bilmiyorum. Tek bildiğim onu ziyaret etmek istediğim."

Sougo iç çekti ve kotatsunun üstündeki kahvaltılıkları toplamaya başladı.

"Tamam, akşam Shinsengumi binasına gel o zaman, çıkışta hem dışarıda yeriz, hem de sen ihtiyarı ziyaret etmiş olursun."

"Yaşşa sadist!" diyerek sevinç içinde bağırdı Kagura. Nihayet gerçek evine gidebilecekti. Bu gerçekten iyi bir haberdi. Lakin sadistin kahvaltılarını özleyeceği de su götürmez bir gerçekti.