Gintama: Kuru Fasulye ve Pilav

Öğret Bize, Ginpachi Sensei!

Herkese tekrardan merhabalar! Gintama: Kuru Fasulye ve Pilav hikayesine tekrar hoş geldiniz! İkinci bölümümüzle karşınızdayız ve ne yazık ki şimdiye kadar pek bir başarı elde ettiğimiz de söylenemez. Yavaş yavaş bu sitede kimsenin Gintama hikayesi okumadığı düşüncesine kapılmaya başladım.

Shinpachi: Sakin ol yazar-san, daha ilk bölümü ekleyeli ne kadar oldu ki, zamanla insanlar burada bir Gintama hikayesi olduğunu fark edecek ve hikayeni okumaya başlayacaklardır.

Yazar-chan: Ama böyle olunca moralim bozuluyor, yeni bölüm ekleyesim gelmiyor Shinpachi-kun.

Gintoki: Eh, bir yere kadar haklısın tabi. Bir yazarı motive eden şey oylar ve yorumlardır. Yazar yaptığı işin beğenildiğini hissedemezse kendisini yetersiz görmeye başlar ve ilhamı kaçar.

Shinpachi: Fakat Gin-san, biliyorsun ki bir hikayenin kitle bulması oldukça uzun zaman alan bir iştir. Hikayeler yayınlandıkları gün yüzlerce okuyucuyla buluşmazlar. İnsanlar ilgilerini çeken hikayeleri zaman içinde bulurlar ve takip etmeye başlarlar. Burada en büyük görev yazar ve onun arkadaşlarına düşer. Bir kitle toplamak için hikayesini sadece yazmakla yetinmemeli, ayrıca onu başka insanların da göreceği yerlerde paylaşmalıdır.

Yazar-chan: Yani reklam yapmamı istiyorsun?

Shinpachi: Yaptığın işi duyurmazsan bulunması zorlaşır. Hele ki çok fazla fanfiction okumayan bir fandomun içindeysen hikayeni ön plana çıkartmak için fazlaca uğraşman gerekebilir.

*Yazar kaleminin arkasıyla kafasını kaşır ve bir kağıda Shinpachi'nin söylediklerini not alır*

Yazar-chan: Anlıyorum... Peki hikayeyi paylaşacak bir yerim yoksa? Etrafımda sadece bir tane anime izleyen arkadaşım var ve o da hikayeyi okuyup beğendiğini söyledi, lakin hala daha yorum atmadı.

*Gintoki Shinpachi'nin kulağına fısıldar*

Gintoki: Oi, kendi arkadaşı bile kazık atmamış mı buna? Kendi arkadaşından bile destek bulamazken nasıl bir okuyucu kitlesi toplayacak ki?

Shinpachi: Bilmiyorum Gin-san. Sanırım asla toplayamayacak.

*Gintoki doğrulur ve yazara el sallayarak seslenir*

Gintoki: Oi, yazar-san-chan! Senin başka hikayelerin yok mu? Onları bilen kişilere reklam yapmayı denesene?

*Yazar umutsuzca başını iki yana sallar*

Yazar-chan: Ben sadece tek bir fandomda yazamayan acınası bir yazarım Gin-san. Daha önce çok meşhur olan bir hikayem vardı, evet. Fakat Harry Potter ile ilgiliydi ve oradaki hiçbir okuyucum dönüp de bu hikayenin yüzüne bakmaz. Hem... Hem ben ilhamımım kaçtığı hikayeler konusunda biraz acımasız olabiliyorum.

Gintoki: O da ne demek? Altı üstü bir hikaye yazacaksın be kadın! Niye abartıyorsun?

Yazar-chan: Oi, öyle kolay mı zannediyorsun sen hikayeyi yazmayı? Ne kadar çaba harcadığımı biliyor musun?

Gintoki: Çaba mı? Uyumadan 45 dakika önce öylesine yazdın sen bu hikayeyi! Devam edip etmeyeceğin bile belli değil! İlhamının kaçtığı hikayeler konusunda acımasız oluyormuşmuş... Seninki acımasızlık değil, tembellik! HunterxHunter'a bile senin hikayendekinden daha hızlı yeni bölüm ekleniyor!

Yazar-chan: Ah, okuyucularımız ile paylaşmam gereken bir probleme parmak bastın Gin-san.

Gintoki: Ne? HunterxHunter'a bölümlerin hep geç eklenmesi mi?