Dersleri bitirdikten sonra otobüs durağına gittik.Otobüs gelince bindik.
-Ravza sen eve git bende akşam ki film için yiyecek birşeyler alayım. Dedim.
-Tamam canım istersen bende geleyim. =Ravza
- Gerek yok canım sen git bende gelirim. = Amine
- Tamam o zaman
Otobüsten inip markete girdim. Bir kaç abur cubur aldıktan sonra evin yolunu tuttum. Apartmanın önüne geldiğimde içeri girmek için adım attığım sırada ne olduğunu anlamadan sırılsıklam oldum.Kafamı kaldırdığımda yine o şaşkın bir o kadar da güzel gözlerle karşılaştım. Neden bunlar hep benim başıma gelir ki? Hemen başımı eğip koşar adım apartmana girdim. Anahtarı bulamadığım için zile bastım. Kapının açılmasıyla kahkaha sesi geldi geldi. Kafamı kaldırdım Ravza gülmemek için kendini fazla sıkmış belli oluyor. Hemen odama gittim Ravzanın kahkaha sesleri geliyordu.Üstümü değiştirdim. Zira biraz daha böyle kalırsam hasta olabilirim şuan titriyorum. O ne soğuk suydu öyle ya ? Kapı sesi duydum. Düşüncelerimden ayrılıp kapıya bakmaya gittiğimde Ravza nın kapıyı çoktan açmış olduğunu gördüm. Kim geldiğini merak ettiğim için hemen şalımı bağladım ve kapıya gittim. Dış kapıya gelince Ravza nın Maşuk ile konuştuğunu gördüm. Olayı anlatıyordu heralde . Beni görünce mahçubiyetle başını önüne eğdi.
- Ya şey ben çok özür dilerim. Aslında aşağıda kimse var mı diye bakmıştım ama kimseyi göremeyince suyu döktüm. Yani aslında bu adam ne kadar özür diliyor diyebilirsin. Hatta bu adamın bana ne kadar zararı dokunuyor da diyebilirsin ama gerçekten bilerek yap.....
Sözünü bitirmesine izin vermeden durdurdum. Gerçekten bir an düşündümde bu adamın benden kaçıncı özür dilemesi oldu ya ?
- Önemli değil. Bir daha ve tekrardan önemli değil.
Dedim. Tamam sinirleniyorum ama benim için bu sakarlıklar önemli değil ki. Önemli olan kalbimi yaralamasın. İşte buna dayanamam.Ben bunları düşünürken bir yandan da titriyordum. Hala ısınamadım.
- Ben gideyim o zaman.
- İyi akşamlar deyip kapıyı kapattım. Ben marketten gelene kadar benim maharetli öküzüm yemeği hazırlamıştı.Hemen yemeğimizi yedik.Akşam namazlarımızı da kılıp odaya geçtik.Öğlen ve ikindi namazlarını okulda kılmıştık.Filmimizi taktık. Ravza korku filmi seçmiş ne kadar istemesem de kabul etmek zorunda kaldım. Anlamıyorum korku filmi izleyemediğimi biliyorsun. Niye bana bunu yapıyorsun? Aldığım abur cuburları tabaklara döktüm. Hemen önümüze alıp filmi izlemeye başladık.
MAŞUĞUN AĞZINDAN:
Aff Allah' ım aff. Ben bu kıza niye hep zarar veriyorum? Ne kadar istemesem de ona zararım dokunuyor. Oysa onu üzmek en son isteyeceğim şey. Islanınca ne kadar da tatlı olmuştu. Bir an iyiki yapmışım diye düşünmeden yapamadım. Allah'ım neler söylüyorum ben o bana haram benim ona bakmamam lazım . Nefsimin hakimi oluyorum. Kendimi ondan uzak tutmam lazım.
Melih ile beraber yemek yedikten sonra bulaşıkları Melih'e yıktım ve içeri geçtim. Nolucak yani canım bir günde o yıkasın.- Oğlum bari bi yardım etseydin ya = Melih
- Sen halledersin kardeşim . Hem söylenme sende sıra . Çabuk yıka sana bugün yaptığım salaklığı anlatayım.
Melih bulaşıkları bitirip yanıma geldi.Bugün yaptığım aptallığı anlattım. Kafamı kaldırıp Melih'e baktığımda yerlere yatmış gülüyordu. Ne yani niye gülüyor bu çocuk? Ben ona zarar verdim diyorum o sadece gülüyor. Hemde kahkaha ata ata.
- Ne gülüyon oğlum ya?
-Sen beni gül...dürdün Allah'ta seni güldürsün. Ne ...ne yanii sen sen şimdi kızı mı ıslattın.. = Melih
Gülmekten tamamlayamadığı cümlesimi bitirince bir kahkaha daha patlattı.
- MELİHHHHHH!
-Tamam tamam . Maşuk benim dikkatimi ne çekti biliyor musun?
-Se saçma bir soru şimdi bu ? Ben nerden bilebilirim senin dikkatini ne çekti?
-Sen bu kıza yani Amine ye bişeyler hissediyor olabilir misin?
- Neee! Bak oğlum bizim dinimizde his diye birşey yoktur. His sadece şeytanın bir dürtüsüdür. Biz hissetmeyiz severiz. Soruna da gelince tabi ki de yok öyle birşey. O ne saçma soru öyle?
Hemen gözlerimi kaçırdım. Tabi ki de sevdiğimi söylemeyeceğim. Bence sevgiler kalpte kalmalı. Melih'e başımı çevirdiğimde bana imalı imalı bakıyordu. Birden ciddileşti ve ;
-Kaç senedir tanıyorum oğlum ben seni. Sen sevdiğini söylemiyosun ama sözlerin, gözlerin, en önemlisi de kalbin seni ele veriyor. Niye saklamaya çalışıyorsun seviyorsun işte.
Hem yenge de seni seviyor her halinden belli.- Nerden biliyorsun?
- Ben anlarım oğlum.Kız seni görünce eli ayağına dolaşıyor. Hem......
Melih sözünü tamamlayamadan bir çığlık sesi duyduk.
Bu ses şimdi nereden geldi ki..........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tevafuklarla Dolu Bir Aşk Hikayesi
RomanceAMİNE VE MAŞUĞUN TEVAFUKLARLA DOLU AŞK HİKAYESİ. BİZ SEVDİK AŞIK OLDUK , SEVİLDİK MAŞUK OLDUK. TANITIM: Ben Amine Hatun. 19 yaşındayım. Bursa da ailemle yaşıyorum. 5 yaşında Hüma adında bir kardeşim var.Annem modern biri olsa da evlilik konusunda t...