Güneşin ışınları gözüme çarpıyordu. Bu perdeleri kim açtı ya. Of tabi ya eylülden başka kim açmış olabilir. Eylül benim en yakın arkadaşım. Onunla aynı evde kalıyorum.
Bugün günlerden pazartesi. Lanet okulun ilk günü. Hiç gitmek istemiyorum. Burada güzel güzel uyuyordum. Ona güzel güzel değil camış gibi uyuyordum diyecektin herhalde. Ya bi sen eksiktin. Yataktan kalkıp banyoya girdim.
Işlerimi hallettikten sonra odama geri döndüm. Ve dolabımın karşısına geçtim. Beyaz , askılı , kısa , ve üzerinde sonsuzluk işareti olan bi tişört , altına yırtık kot bi şort giyindim. (Multimedya)
Su yeşili spor ayakkabılarımı da giyindim. Saçlarımı düzleştirdim. En önemlisi aksesuarlar siyah , beyaz noktaları olan , ve tavşan Kulaklı bir saç bandı taktım. Siyah bi bileklik de taktım.
Sıra geldi makyaja , biraz rimel sürdüm , kırmızı bi parlatıcı sürdüm ve son olarak yanaklarıma kırmızı allık sürdüm. Aynaya geçip baktığımda çok tatlı gözüküyordum.
Saate baktığımda 6:30 olmuştu. Oha ben yarım saattir hazırlanıyormuyum. Ben normalde 10 en fazla 15 dakka da hazırlanırdım. Hemen aşağı indim. Eylül kahvaltı hazırlıyordu.
"Ooo eylül sultan kahvaltımı hazırlıyorsun , hayırdır hangi dağda kurt öldü" söylediğim söze ikimizde kahkaha attık. "Yoo ne biliyim içimden geldi" dedi eylül. "Bu da benim işime geldi" dediğimde güldü.
"Oh valla ben hazırlıyorum sen yiyorsun" omuz silkip "nerde beleş oraya yerleş" dediğimde güldük.
Kahvaltımızı yapıp dışarı çıktık. Bizim hemen yan komşumuz Aysel teyze o cırtlak sesi ile "kızlar Nereye gidiyorsunuz" Aysel teyze biraz yaşlı olduğu için bizi duyamaz. Yani tabi bağırmazsak. "Cehenneme geliyon mu"
Tabiki bunu biraz sesli söyledim. Bizim ilk okul bebeleri gülmeye başladı. Ben bunları seviyom ya. Bizim ne çok anımız geçti. Maç yapardık , camları kırardık. -özellikle ben top oynarken- zillere basıp kaçardık,
Benim yaşımda bi yan komşumuzun kızı var. Ama bu kız nasıl bildiğin sürtük. Bana bulaştığı zaman bi kere , benim yanımda olduğu için Hemen bi tane zile basmıştım. Ben kaçmıştım ama o yakalanmıştı. Ben de üzerine o bastı zile diyince azarı o yiyordu.
Bizim bücürlerden olan Ali "duru abla gel maç yapalım" omuz silktim "bana uyar" eylüle baktım o da omuz silkip gülümsedi. Yani bu tamam demek oluyor. Çok zekiyim yine ve yine. Götün hemen kalkmasın. Dedi bana karşı gelen iç sesim.
Lanet. L-A-N-E-T. Bizim çocukların yanına gidip topu aldım. "Hadi kim kimden" dedim. Grup şöyle :
Bizim grup. Karşı grup.
Ben, eylül,
Ali, murat,
Serkan, barış,
Miraç, sinan
Erdem. Yusuf
Tam maça başlıyırdum ki telefonuma mesaj geldi.
Gizli numara;
Selam prenses ben senin gizli hayranın :D
kesin birisi beni işletiyor diye takmadım. Maça başladım.
***
Maç bitmişti e haliyle ben de bitmiştim. Ailem zengin olmasına rağmen devlet okuluna gidiyoruz. Ve bilin bakalım ki zaten bilemezsiniz. -nerden bileceksiniz müneccimmisinin- (iyi oldu lan) herneyse ben okulda kızlar voleybol ve kızlar futbol takımının kaptanıyım.
Ayy evet çok güzel. Herneyse abarttım. Maç bittiği için bizde okula yürüyorduk. şimdi belki sorarsınız ee sen geç kalmadın mı? Hayır kalmadım. Çünki biz okula saat 8 de gidiyoruz. Ve saat 7:30
Yolda yürürken mesaj geldi.
Gizli hayranın;
Aa prenses o şort fazla kısa değil mi sana bakan erkekleri öldürmek zorunda kalıcam.
Ya bu kim be. Sapık falan mı acaba. Of. Bunu hemen eylüle anlattım. O da ilk önce şaşırdı. Ama şaka yapıyorlardır dedi. Ben de takmadım. Okulun bahçesine girdiğimiz anda herkes bize baktı.
Çünkü bu okulda beni çok iyi tanırlar. Biraz da erkek gibi davrandığım için. Bizim sınıftan mert top ile oynarken bana döndü.
"Duru gelsene bi maç yapak"
"Olur"
Diyip ona doğru gittim. Mert.
"Okula yeni kişiler gelmiş yani 2 kişi" omuz silktim.
"Banane"
"Saman ye"
"Samancının kızı ile evlendiysen banane"
"Sam-"
"Ya he tamam tamam"
"Al sen başla"
***
Ders zilinin çalmasına 7 dk kalmıştı. Ve biz hala maç yapıyoruz. Durum mert: 4 , duru: 3 ben bir an gelen cesaretle topa vurdum.
Hayıııııır. Top müdürün camına denk geldi. Herkes bana bakıyordu. Ben ise müdürün camına. Müdür cama çıktı. Yanında 2 erkek vardı.
"Kim attı bu topu" ben arkamı dönüp kaçıcakken
"Duru hemen odama" dedi. Ben arkamı dönüp ıslık çalmaya başladı. Sanki hoca başka duru isimli bir kızı çağırmış rolünü yaparak.
"Duru rüya şensoy"
Hocaya bakarak bilmemişlik rolü yaptım. Ne çok rol yapıyorum ya.
"Ben , ben hocam ben öyle bi insanmıyım. Çok ayıp" diyip cık cık demeye başladım.
"Duru hemen odama dedim"
Bahçedekilere dönüp
"Hakkınızı helal edin" dedim. Plan şu okuldan kaçıcam. Tabi güvenlik hasan abi beni yakalamazsa. Herkes benim ne yapacağımı anladığı için
"Helal olsun" dediler. Ben bi Müdüre , bi yanındaki çocuklara bi de hasan abiye baktım. Ve koşmaya başladım.
Hasan abi önümü kesti.
"Vay hasan abi beni satmak ha tamam öyle olsun"
"Ne yapayım kızım sonra beni azarlıyor müdür"
Ben yine Müdüre baktım. Ve yanındaki çocuklara aralarından bir tanesi bana çok dikkatli bakıyordu.
Hasan abiye dönüp
"Hasan abi şurda ki ne ya" dedim. Oda yedi ve arkasını döndü. Ben de hemen koşmaya başladım. Neden bu kadar abartıorum derseniz müdür şimdi bir ton azar işit daha sonra cezayı çek yok öyle dünya.
Müdür hemen Bahçedeki 2 tane erkeği beni yakalaması için görevlendirdi. Beni yakaayamazlar çünkü ben çok hızlı koşarım. Koşu yarışmalarında hep 1. Yim. 2 kişiyi bekledim. Onlar bana biraz daha yaklaştığında tam bi tanesi kolumu tutucaktı ki ;
Ben hemen onun elini büktüm. Diğer çocuk beni tutacağı zaman hemen ayağımla onun ayağına çelme taktım. 2 side yere düştü. Bütün herkes bizi izliyordu. Ben okul müdürüne seslenip
"Hocam yarın görüşmek üzere bay bay" diyip eve doğru koşmaya başladım.
****yekta****
Bugün aslında duruya herşeyi anlatıcaktım. Onu 3 aydır takip ediyorum. Ona aşığım ben. Şimdi de gizli numaradan mesaj falan yazıyorum. Bu kız çok değişik.
Bugün de müdürün camını kırdı. Bir sürü olay çıkarttı. Daha sonra da gitti. Müdür
"Ah Be duru akıllanmıycakmısın sen"
"Hocam bu kız neden böyle" diye bi soru sordum.
"Durunun ailesi duru ile hiç ilgilenmez o da hep böyle okula geldiği an bişeyler yapar. Bu hallerini seviyorum aslında. Durunun komşuları bile bazen durudan şikayet ederler ama bu civar da herkes duruyu tanır. Sever. Duru hem cesur hem de çok dayanıklı bir kız. Bu olayları atlatmak onun için hiç kolay olmadı. Bi kız kardeşi vardı. Ceren. Onu çok severdi. O da ablası gibi deli dolu bi kızdı. Ama 2 sene önce kendi intihar etti. Nedenini sadece duru biliyor. Ama hep benim yüzümden derdi. Duruya hep kızsam da onu çok severim. Dediğim gibi çok dayanıklı bir kız. Çok ama çok önemli bir şey olmadığında asla ama asla ağlamaz."
"Gerçekten çok dayanıklıymış."
"Neyse ben size sınıfınızı söyliyim. Çocuklar şanslı mısınız yoksa şanssız mısınız çözemedim 11- A duru ile aynı sınıftasınız"
Kafa salladım.
"Tamam yarın görüşürüz o zaman"
"Pekala çıkabilirsiniz"
