Selamlar Gençlik,
Çok bekletmeden işte size yeni bölüm❤ Bölüme başlamadan önce bir açıklama yapmak istiyorum. Bölüm başlıklarında ve bazen açıklamalarda kullandığım ' ~√ ' bu iki sembolü fark etmişsinizdir. Bu iki sembol Aras ve Aryayı ifade ediyor. Karekök - √ -, sembolü Arya gibi çalışkan olan bir kişiliği ifade ederken; diğer sembol - ~ -, Aras gibi daha rahat bir kişiliği ifade ediyor. Ama her şeye rağmen ikisinin de bir ortak noktası var: ikisi de sembol ve birbirlerine bağlılar... Şimdi daha anlamlı olduğunu düşünüyorum. :)
İyi okumalar Gençlik~√
" Senin bu saatte yurtta olman lazım değil mi? "
Açtığım kitabı tek kelime okuyamadan geri kapattığım sırada Aras sırıtarak yanıma oturdu. Gözleriyle bana bakarken sorumun cevabını beklediği belliydi. Omuz silktim.
" Uykum yoktu, abladan kaçtım. "
Gülüşü kulağımı mesh ederken rahat bir tavırla bankta iyice yayıldı. " Sen neden yurtta değilsin? " diye sordum. O da benim gibi omuz silti.
" Aynı sebep. "
Bakışlarını elimdeki kitaba sabitleyince sırıtarak " Az kaldı. " dedim. O da yüzündeki sırıtışı silmeden başıyla onayladı. Her zaman böyle oluyordu. Resmi bir konuşma çerçevesi içinde kalıyorduk. Neden böyle olduğuyla ilgili bir fikrim yoktu. Ama rahatsız edici sessizlik sinir bozucuydu. Derin bir nefes alıp, bakışlarımı gökyüzünde sabitledim.
" Kağan ağzı kulaklarında geziyor yurtta. "
Gülerek bakışlarımı tekrardan Arasa çevirdim.
" Mira da aynı. "
O da gülüp ellerini cebine soktu.
" Bu hafta sonu yurtta mısın? "
Başımı onaylamazca salladım. " Eve gidiyorum. " diyerek gülümsedim. Bakışları birkaç saniye gülümsememde takılı kalsa da, tekrardan gözlerimle buluşması uzun sürmedi.
" Ne tarafta eviniz? "
Hafif esen rüzgar beni üşüttüğünden kollarımı göğsümün üstünde birleştirip " Karabağlar. " diye mırıldandım. Aras büyük bir ustalıkla mimiklerini kullanarak bana şaşkınlığını belirtti.
" Anlaşılan aynı servisle döneceğiz. "
Kelime oyunlarını anlamıyordum bu yüzden Arasa, bomboş bir bakış attım. Anlamadığımı fark ederek gözlerini devirdi.
" Yani ben de Karabağlarda oturuyorum. "
Uzun bir 'ha' lamamın ardırdan pişkince sırıtıp bankta iyice yayıldım. Neden sırıttığımı bile bilmiyordum. Sadece mutlu hissediyordum işte. Yeniden uzun bir sessizlik olmasını istemediğimden " Ders çalışıyor musun bu aralar? Mira sınav haftasının hızlı geldiğini söyledi. " diye sordum. Histerik bir şekilde gülüp bana ' Ciddi misin? ' bakışları attı.
" Mira ders konusunda hep çok ciddidir zaten. Çok kafana takma sen onu. Ama bir konuda haklı. Sınav haftası sen ne olduğunu ne anlayamadan hemen gelir. Bu yüzden yurt etütlerini kaynatma. "
Başımla onaylayarak, bakışlarımı karşıya diktim. Eski okulumda edindiğim dostlarım da bana böyle küçük bir kızmışım gibi akıl verirlerdi. Hiç ses etmez, onları güzelce dinlerdim. Özlemiştim... En son yaz içinde görüşebilmiştik. Bu okula gelmemle birlikte onları ektiğim için kendime kızdım.
" Ne oldu lan? Birden bire yüzün düştü. "
İlginç bir duygu seline kapılmıştım. Cevap vermek istemiyordum nedense...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASYA
Romansa" Neden bana sürekli Asya diyorsun ! " diye patlayıverdim bir anda. Bakışlarını kaçırdı. " Çünkü... " Derin bir nefes alıp, yeniden gözlerime sabitledi gözlerini. " Asya kıtası gibisin. Seninle geçirdiğim her an bana ülkeden ülkeye seyahat ediyormu...