Merhabalar Gençlik ~√
Daha önceden de belirttiğim gibi yazdığım başka bir hikayeyi şuan düzenleme aşamasındayım. O hikayeye yaklaşık 1 senemi verdim ve oradaki karakterler benim ilk göz ağrımdı. Anlayacağınız o karakterleri yazmaya o kadar alışmışım ki yeni fikirlerle başladığım bu kurgudaki karakterlere adepte olma aşamasındayım. Bu süreçte yorumlarınızı benden eksik etmezseniz, alışma aşamasını daha kolay atlatabileceğimi düşünüyorum. Desteğiniz önemli:)
İyi okumalar ~√
" Arya! Çabuk uyan! "
Kimdi bu ya!? Bir bırakmadı gevezeliği! Sevgili beni uyandırmaya çalışan ses, bilmem farkında mısın ama bugün cumartesi!?
" ARYAAAA!"
Gözlerimi zorlukla araladığımda bana bakan bir çift mavi gözle karşılaştım. Bu gözlerin sahibi " Ah sonunda uyandın. " diye homurdandı.
Gözlerimi tamamen açabildiğimde Mira ranzanın üst katında olan bana, sinirle bakıyordu.
Kolumdan destek alarak, yatakta doğruldum.
" Ne oluyor ya! Sabah sabah! "
" Yurt toplantısı var! Çabuk çık şu yataktan. "
İnleyerek tekrardan kendimi yatağa attım.
" Yurt toplantısı nedir ya! Uyumak istiyorum! "
" Tamam o zaman sen uyu. Ben de göz kalemini alıp, bitiresiye kadar açıyım ve sen de eve gidesiye kadar göz kalemsiz kal. "
Gözlerim anında açılırken hızla yataktan doğruldum
" Sen ne zamandan beri tanımaya başladın? "
Mira pişkince sırıtırken, ben homurdanarak ranzanın merdivenlerinden indim.
Yıllardır alışlanlığım gereği göz kalemi sürmeden dışarı çıkamıyordum. Şayet Mira dediği tehditi uygularsa, eve dönene kadar bunalıma girebilirdim.
Ah be göz kalemi, senin sayende cumartesi uykumdan oldum...
Az önce göz kalemiyle mi konuştum ben!? Uykusuzluk seviyemi siz anlayın işte...
Mira beni bileğimden tuttuğu gibi koşturmaya başladı. Uyku mahmurluğuyla zar zor ona ayak uydururken " Yaa ne bu acelen! Ayrıca Melisayla İrem neden odada yoklardı? " diye sordum sorularımı peş peşe.
" Müdürümüz çok disiplinli biridir. Yurt toplantısına geç kalırsak, öldürür bizi bu Müdür Bey Amca! "Soracak başka bir şeyim olmadığından sessiz kalmayı seçerek, Miranın adımlarına zar zor ayak uydurmaya devam ettim.
Bahçeye çıktığımızda, Mira okul binasına doğru daha da hızlandı.
Uyku mahmurluğumu atamadığımdan ayaklarım birbirine dolaştı ve Miranın ellerinin arasında olan elim kaydı. Mira fark etmemiş olacak ki koşmaya devam ediyordu.
Dengemi saylayamayarak tökezlediğimde, tam yerle buluşacağım sırada belime bir kol sarıldı.
Kömür karası gözlerle karşılaştığımda nefesimi titrekçe dışarı verdim. Yakınımda olan Arasın, burnuma dolan, kokusuna hayran kalmamak elde değildi.
Belimdeki elinden kurtularak birkaç adım geriledim. Uykudan yeni uyandığım için dağınık olan saçlarımı sanki düzelecekmiş gibi sağ omzumda topladım. Üstümde pijamalarım vardı ve düşmek üzereyken beni tutmuştu. Yani tam olarak rezil olmuştum. Harika.
" Şey... Ben teşekkür ederim. "
Cevap vermeden sırıttı ve üstümdekileri inceledi. Gözlerimi devirerek kollarımı göğsümde birleştirdim. Şekerlemelerin olduğu pijama takımımda tabiki(!) hiçbir rezillik yoktu.
![](https://img.wattpad.com/cover/54588981-288-k468088.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASYA
Romansa" Neden bana sürekli Asya diyorsun ! " diye patlayıverdim bir anda. Bakışlarını kaçırdı. " Çünkü... " Derin bir nefes alıp, yeniden gözlerime sabitledi gözlerini. " Asya kıtası gibisin. Seninle geçirdiğim her an bana ülkeden ülkeye seyahat ediyormu...