Öfke

5 0 0
                                    

Berkay genç kızın emir verir gibi konuşmasına hiddetlenerek sıktı yumruklarını.Devrilen masanın cam kırıkları dağılmıştı her yere.
Kendisine karışılmasından haz etmezdi ôzellikle de eroin konusunda.
Ômür berkayın ôfkesinin büyüklüğünü anlayarak susmayı denedi.Genç adam kızgın bakışlarıyla kendisine odaklanmışken vereceği cevaplar kôtü sonuçlar doğurabilirdi.
En iyisi öfkesinin durulmasıydı bunun için de bir an ônce berkayı yanlız bırakmalıydı.
Koltuğun üzerinde ki çanta ve ceketini aldı genç adam ômürün gideceğini anladığın da hiç birşey demeden gitmesini bekledi.
Ömür berkayı arkasında bırakarak sessizce ayrıldı evden.

Gecenin karanlığı esir almıştı gôkyüzünü.Sokak lambaları ve evlerin ışıkları aydınlatıyordu karanlığı.
Ômür sade bol kôpüklü kahvesinden bir yudum daha aldı.Halit bey soğuk havayı içine çekerek derin bir nefes aldı.Ciğerlerine dolan soğuk ürpermesine neden olmuştu.Kızına şöyle bir yandan bakış attı ômür tamamen gôkyüzüne dalmış bakışlarla birşeyler düşünüyordu.Halit bey kızının ne düşündüğünü merak ederek konuştu.
-Ömürüm canın birşeye mi sıkkın senin?
Ômür babasının ani sorusuna bakışlarını babasına çevirerek cevap verdi.
-Hayır baba sadece hastalarımla ilgili birşeyler düşünüyordum.
-Tamam kızım saat geç oldu yatalım hadi.
-Ben birazdaha oturcam baba.
-Tamam kızım hadi iyi geceler.
-İyi geceler.
Halit bey içeri girdiğinde ômür tamamen yanlız kalmıştı.Aklında dünden beri berkayın değişken tavrı vardı.Dün gece bir türlü uyuyamamıştı.Gôzlerini her kapattığında berkayın yeşil gôzlerini görmüştü.Şu an bile berkayın parfümünün kokusunu duyar gibi oluyordu.
Aklından geçenlere sinirlenerek dağıttı aklındaki düşünceleri.
Kahvesini bitirdiğinde havanında serinlemesiyle üşüyerek balkondan içeri girdi.
Fincanını mutfağa bırakıp odasına çıktı üzerine pijamalarını giydikten sonra dinlenmek için hemen yatıp gözlerini kapadı.Hiç birşey düşünmeden uykuya teslim olmuştu bile.

Kulağında çınlayan telefonun sesiyle zorda olsa gôzlerini açtı.Bir eliyle telefona uzanıp kimin aradığına baktı.
Arayanın defne olduğunu kendisi bile şaşırmıştı.Çünkü defne bu kadar erken uyanmazdı.Telefonun ses gürültüsüne dayanamarak hemen yanıtladı.
-Günaydın defne.
-Günaydın ômürüm de sen uyuyormusun daha?
-Saat daha sabahın yedisi defne.
-Ne fark eder hadi kalk hazırlan çabuk.
-Kızım sen iyi misin ne oldu sana?
-İş gôrüşmem var.
Ömür yatakta oturarak arkasına yaslandı.Odaya dolan güneş ışıkları yüzüne vururken seslice esnedi.
-Yine mi bu seferki olsa bari.
-Aşk olsun defne sanki ben kendim veriyom kararı.
-Şaka yaptım canım alınma.Ee benden ne istiyorsun?
-Beni yanlız bırakmaz canım arkadaşım diye düşündüm.
-Benim işlerim var ama akşama buluşuruz.
-Of tamam akşama ertelersen bozuşuruz uyumaya devam et sen hıh by.
-By canım benim.
Ömür telefonu kapattığında tebessüm ederek tekrar yattı.Uykusu şu an o kadar çok tatlıydı ki ama kalkması gerektiğini biliyordu.Çünkü bu gün berkayın yanına gitmeliydi.Bir ay boyunca sadece berkayla ilgilenecek ve başka hiçbir hastayı kabul etmicekti.
Oflayarak gözlerinin yalvarışlarına kulak tıkayıp yataktan kalkıp lavobaya girdi.
Rutin işlerini hallettikten sonra üzerine lacivert kazak krem pantolon ve siyah kabanını giyip birazda makyaj yaptı.Gözleri aynadan arkasında duran piyanosuna kaydığında içine doğan çalma isteği ikilemde kalmasına sebep olmuştu.Babasının uyanabileceğini düşündü saate baktığında çoktan işe gittiğini anlayarak sevinçle koşar adımlarla oturdu piyanonun başına.Tuşlara değen parmak uçları karıncalanırken ruhu zevk alıyordu bundan.Aklına gelen bestesini bir anda çalmaya başladı.İlk parmakları tuşlarda yavaşca geziniyordu.Yorgunluğunu dile getirir gibiydi notalar.Gôzlerini kapadığında hızlaşan parmakları inceliğiyle dans ediyordu tuşlarda.Hızlandıkca içi kıpır kıpır olmuştu.Ve sonunda yavaşlayan ritimle açtı gözlerini.Yeni bir güne  en mutlu günü gibi başlıyordu.

NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin