Bir bölümle daha karsınızdayım dilerim zevkinize hitap eden bir bôlüm olmustur....Karanlıkta yüzü belli olmayan kisiye bakarken yanında titremeye başlayan ömürü fark etti genc adam.Genç kızın iki kolundan tutarak önüne geçti.Ömürün kızarmış gözlerinden hala yaşlar gelirken tereddütle konuştu.
-Ômür iyi misin?
Genç kız kendine merakla bakan berkayı görünce ellerinden kurtulup evin ônüne tekrar baktı.Ama kaybolmuştu yine gitmisti.2 yıl ôncede sessizce nasıl gittiyse şimdi de gitmişti.
-Gitmiş.
Berkay ômürün dudaklarından duyduğu kelimeye anlam veremeyerek genç kıza yaklaştı.
-Ômür ne oldu kimdi o?
-Hiç boşver sen gitsen artık iyi olur.
-Seni bu halde bırakmam.
-Berkay iyiyim ben.
-Evde yanlızmı olucaksın?
-Hayır babam evdedir.
-Tamam birşey olursa haber ver bana iyi geceler.
-İyi geceler.
Ômür berkayın arabaya binmesiyle evin kapısının önüne gitti.Son kez etrafa göz gezdirip içeri girdi.Ceketini hizmetliye verip hızlı adımlarla üst kata çıktı.Babasının çalışma odasına kapıyı çalmadan girmesiyle tahsin bey başını önündeki dosyalardan kaldırıp kızına baktı.Ômürün kızgınlığı yüzüne vuruyordu.Tahsin bey nasıl açıklama yapacağını düşünürken ömür çatallaşmış sesiyle konuştu.
-O muydu?
Kızının kırgın sesi canını yakarken evet anlamında başını salladı.
-Neden gelmis?
Tahsin bey ayag kalkıp kızının yanına gitti.
-İyi görünmüyorsun kızım otur şuraya.
-Baba bana bir açıklama yap.
-Tamam konuşcaz ama ilk otur ve sakinleş.
Ömür koltuğa oturunca tahsin beyde kızının yanına oturdu,ömür babasının gözlerinin içine bakarak bir açıklama bekledi.
-Seni gôrmek istedi.
-Hangi yüzle istiyor bunu.
-Onun gitmesini ben istedim ômür.Benim yüzümden gitti.
Ômür duyduklarına inanamıyordu.Babası neden bôyle birşey yapsınki.
-Üzgünüm kızım ôzür dilerim.
Ben bilemezdim böyle olacağını.
-Neden yaptın bunu?
Kızının sesinde ki yıkılmışlık kendini pişman ederken gözlerini boşluğa dikti.
-Çünkü onu sana gôre bulmuyordum.Korktum kızım sana birşey yapmasından korktum.
-Yavuz bana asla zarar vermezdi.
-Bilmediğin şeyler var kızım
-Anlat bileyim o zaman.
Tahsin bey kızının canının daha fazla yanmasını istemiyordu.Ama biliyordu ki ömür bir cevap almadan asla rahat bırakmazdı.
-Yavuzu başka bir kızla gördüm.
Ömür babasının gôzlerini kaçırarak söylediği gercek, belkileri alıp gôtürmüştü kalbinden.İnanmak istemiyordu duyduklarına.Yavuz gittiğinden beri her gün kendine bahaneler türetti.Ama hiç birinde başka bir kız yoktu.İnanması çok zor geliyordu.Yüreği ağrıyordu sanki.
-Ômürüm.
Babasının eli omzundayken tekrar babasına baktı.
-Neden benimle konuşup gitmedi?
-Ona o kadar çok kızdımki öfkeyle onu dôvmeye başladım.Yüzü yara bere içindeydi.Onu ôyle görmeni istemedim ve seni görmeden gitmesini söyledim.
Babasının söylediklerini sindirmekte zorluk çekiyordu artık.Rahatsız olarak ayağ kalktı.
-İyi geceler.diyerek odadan çıktı.
Tahsin bey kızına dur diyemedi çünkü onun üzgün olduğunu görmek daha zor geliyordu, sıkıntıyla odanın içinde dolanırken ömür çoktan yatağına yatmıştı.
Bedeni duyduklarının yorgunluğuyla gerilirken gôzleri sulandı.Elinin tersiyle yanağındaki yaşları silip gôzlerini kapadı.Sessizlikte hatırladığı güzel sözler çalındı kulağına.Yavuzun sesini hiç unutmayarak o anı kurdu aklında.
-Beni asla bırakma yavuz sakın.
-Bunuda nerden çıkardın sevgilim ben seni neden bırakayım?
-Bilmiyorum içimden söylemek geldi.
-O içinde yanlız ben olayım yüreğinin masumiyetine gizlenmiş aşkı ben tadayım.
-Benim aşkım sadece sana ait.
-Biliyorum güzelim.
Ömürü kolları arasına alıp sıkıca sarıldı...Bütün gece aklında kurduğu geçmiş canını fazlasıyla yakmıştı.Ruhu ôlü kuşun sessizliği kadar acizdi.Güneşin vurduğu piyanoya gôz gezdirip çalmaktan vazgeçti.Gelmiyordu ićinden çünkü duygu kırıntıları ućup gitmişti.
Dolaptan çıkardığı kotunu ve siyah kazağını giyip siyah botlarını giydi.Kırmızı montunu giyip siyah beresini taktı.
Uyandığında pencereden bakınca gece kar yağdığını görmüştü.Sıkıca giyinip biraz hava almak için dışarı çıktı.
Babasının kahvaltı masasında beklediğini biliyordu ama yanına uğramadan çıkmak şimdilik en iyisiydi.Kar taneleri saçlarına takılırken attığı her adımda yerdeki beyazlarıda eziyordu.Boş gôzlerle etrafa bakarak yürüdü deniz kenarında.Boş gôrdüğü banka oturup kollarını sardı.
-Üşümüyorsun sanırım?
Sessizce gülümseyerek karşıya bakmaya devam etti.
-Nasıl buldun beni?
-Çok zor olmadı şu karşıdaki arkadaşıma gelmiştim seni gördüm.Hem sen ne zaman gelmeyi düşünüyordun yanıma ôğlen oldu.
-Bu gün ôzgürsün keyfine bak.
Berkay sırtını banka yaslayıp denize bakmaya başladı.Ômürün neden böyle olduğunu merak ediyordu.Ama sormakta istemiyordu.Dün geceki her kimse canını fena yaktığı belliydi.Fakat soramadan da duramazdı.Çünkü hakkında herşeyi bilmek istiyordu.
-Kim olduğunu söyleyecekmisin?
-Ôzelimi seninle paylaşmam.Psikoloğun olduğumu unutma.
-O zaman işini yap.
Ômür kaşlarını çatıp dikkatle berkaya baktı.Dalga geçer bir halide yoktu.
-Sen ciddimisin?
-Ne kadar çok çalışırsan o kadar çabuk kurtulursun benden.
Evet ciddiydi ve haklıydıda.Ben ne yapıyordum böyle geçmisi kendime duvar ôrüp duramazdım.Kendime bir sôz vermiştim berkayı çôzecektim.
-Gidelim o zaman.
-Nereye?
Ayağ kalkıp hızla yürüyen ömüre koşar adım yetişti.
-İlk eve uğramamız gerek.Bu kıyafetlerle gidemeyiz.Berkay hala şaşkın şaşkın etrafına bakarken ômür basket topunu sektiriyordu.
-Şakamı bu?
-Hayır değil.
-Bu ne işe yarayacak?
-Kazanan sorduğu sorunun cevabını alıcak.
Berkay hafifce gülümseyip başını iki yana salladı.
-Oynamayı biliyor musun?
-Lisede basketbolla çok ilgilenmiştim.
-Sana sorucağım soruyu şimdiden düşünsem iyi olur.
-Büyük konuşma derim.
-Başlayalım o zaman.
Basket topunu yere vurarak potaya ilerlerken önüne berkayın geçmesiyle topu zıplayarak attı.
Berkayın boyunun uzun olması ömürü zorlar olmuştu ama topun potaya girdiğini gôrünce sevinçten kollarını iki yana açıp kahkahalar attı.
-Daha yeni başlıyoruz.
Berkayın tehditkar sesi kendini huzursuz etsede ciddiye almadı.Oyunun bitmesine az kalırken bir basket daha atması gerekiyordu.Berabere bitemezdi ömür buna izin vermez.
Ômür berkayın hızlı hareketlerle topu kendinden kaçırmasıyla yorulurken berkay keyifle gülüyordu.
Ömür topu almaya çalışırken bir an berkayın yeşil gôzlerine baktı.
Genç adam ömürün tutsak bakışlarına kapılmışken elindeki boşlukla uzaklaşan bakışların ardından sinsice kendini inleyerek yere attı.
-Ahhh!
Ömür topu berkaydan kaptığı gibi potaya atacaktı ki duyduğu sesle topu bırakıp sesin geldiği yöne döndü.
Berkay kolunu tutarken ômürde merakla yanına gitti.
-Berkay noldu iyi misin?
Ömürün attığı adımla berkay koşarak topu yerden alıp son atışını yaptı.
-Seni hilebaz kuralları çiğniyorsun.
-Kural koyduğumuzu hatırlamıyorum.Genc kız berkayı azarlar gibi ellerini beline koyup kaşlarını çattı.
-Ama kandırdın beni.
-Sende beni kandırdın.
-Ben ah diye kendimi yere attığımı hatırlamıyorum.
Berkay genç kıza yaklaştığında nefes nefeseydi.
-Gôzlerin öyle demiyordu ama.
Ömür şaşkınca berkaya bakarken diyecek birşey bulamadı.Ellerini belinden çekip çattığı kaşlarını düzeltti.
Berkay genç kızın yanından gülerek ayrılırken ömürde peşinden gitti.Sadece kandırmalık bakışlarının berkayın dikkatini çekeceğini düşünmemişti.
Bankta ki havlularını alıp yüzlerini silerlerken berkayın hala gülmesi ômürün sinirlerini bozuyordu.
-Neden gülüyorsun gerçekten çok merak ettim.
-Ben gülmüyorum.
Derken yüzünü ciddileştirip banka oturdu.
Ömürde yanına oturup şişesinden biraz su içip temiz havayı içine çekti.
-Betkay gidelim mi?
-Olur.
İkisi de berkayın arabasına binip evin yolunu tuttular.
-Ne sorucaksın bana?
-Daha düşünmedim.
-İnanmam.
-Aslında seçemedim.
Ömür tamam anlamında başını sallayarak camdan dışarı bakmaya devam etti.Telefonunun sesi sessizliği bozarken cebinde ki telefonu çıkarıp cevapladı.
-Efendim defnecim.
-Sen hiç beni arama ômür tamam mı
-Canım müsait olmuyorum o yüzden.
-O zaman bu akşam bir şeyler yapıyoruz.
-Hım bir saniye bekle.
Bakışlarını berkaya çevirip fısıltıyla konuştu.
-Berkay bu akşam ne yapıyorsun?
-Arkadaşımla olcam.
-Tamam.
Hemen telefonu kulağına gôtürüp konuştu.
-Defnecim bizim kafede buluşalım.
-Tamam bakalım gôrüşürüz.
Telefonu kapatıp cebine kattığında berkayın meraklı bakışlarıyla karşılaştı.
-Bu akşam hep birlikte bir yerlere gidicez.
-Nee asla.
-Niye arkadaşın da gelsin seninle sadece kafeye gitcez.
-Bizim başka planımız var.
-Demek öyle nasıl bir plan bu?
Ömürün sorusuna karşılık bakışlarını ona çevirip baştan aşağ süzdü.
Ömür berkayın kendini süzen bakışlarını görünce afallayarak çıkıştı.
-Beni süzmekten vazgeçmezsen ölücez.
Berkay tebessüm ederek bakışlarını tekrar yola çevirdi.
-Sen neden arkadaşınla yanlız kalmıyorsun?
-Seni o zehirden uzak tutmam ve daha yakından tanımam gerek yani seninle fazla vakit geçirmem gerekiyor
-Geceleride bende kal sarılır uyuruz.Hem beni fazlasıyla yakından tanımış olursun.
Berkayın alaylı sesi konuşmasına yansırken ömürün utangaçlığı kızaran yanaklarıyla belli oluyordu.Berkayla geçirdiği vakitlerde öfke sınırını geçmemek için sessiz kalmayı tercih ediyordu.
-Geldik.
Ömür çantasını arkadan alıp kapıyı açıp indi.
-Size iyi eğlenceler.
-Akşama gôrüşürüz berkay mutlaka by.
Kapıyı çarpıp ilerledi, evin ônüne geldiğinde kapıyı açıp içeri girdi.
-Babaa!
Ses gelmeyince merdivenlerden yukarı çıktı.Bu gün hizmetlide yoktu birlikte bir akşam yemeği yemek istiyordu babasıyla.
Babasının çalışma odasına baktığında bulamayınca yatak odasına baktı.
Açık bırakılmış kapıdan içeri girdiğinde yine kimseyi bulamadı.İşten gelmemiş olucağını düşünüp kendi odasına girdi.Gôzüne ilk çarpan piyanosunun büyüsüne dayanamayıp piyanonun başına oturdu.Hasret kalmıştı bu gün sihirli ahenge.Aklından geçen parçayı tuşlara dokunduğunda gôzlerini kapayarak çalmaya başladı.Yorgunluğunu öfkesini alıp götürmüştü.Mutluydu kulağına ulaşan notalarla.
Seviyordu piyanonun ruhunu hafifletmesini.
-Seni hiç bıkmadan dinleyebilirim...
Duyduğu sesle bozulan sihirde parmakları durdu,nefesini tutup gôzlerini karanlığa çekti genç kız.
-Yüreğinin masumiyetine gizlenmiş aşkı sadece ben tadabilirim ömür....