Aşk Tadında Staj

21.9K 503 25
                                    

Zaman bütün acıları unutturur derler ama doğru değildir bu aslında. Aklımızdan asla çıkmaz bu acılar, zaman sadece aklımızın köşesine iter onları. Birisi dürtüklediğinde ortaya çıkar tekrardan. Ortaya sonradan çıkan bu acı, ilk günkünden az değildir. Kalbimizi paramparça eder yine. Kırar, parçalar, çiğner. Fakat kırılan kalp tekrardan birleşemez. O da beyin gibi atar kırıklarını bir köşeye, her ne kadar o kırıklar kalbine batsa da silmez işte, silemez.

Gözyaşlarına dönüşür bazen acı. Gözyaşları süzülünce rahatlamamızın sebebi, kimyasal bir madde gibi vücudumuzu yakan acının nokta kadar bile olmayan kısmını damlaların arasına karışıp kalbimizden çıkmasıdır. Ağlamak bize o günlük nefes aldırır. Ya intikam? İntikam öyle bir şeydir ki, karşıdakinin mahvolmasıyla rahatlarız. Kısasa kısas der ve öç alırız. Eğer ki bu darbeler sevdiğimiz birinden gelmişse, işte o zaman intikam gerçekten acı olur. Çünkü o da kazık atarken kalbimizi çiğ çiğ çiğnemiştir. Eşitlik ister ve canını yaktıkça yakarız.

*

Eşyalarımı barındıran 9 bavulu merdivenleri beş kez tırmanıp indikten sonra belimin ağrısını hissedebildim. Belim çok ağrırdı bir şeyler taşıdığımda, aynı yaşlı moruklar gibiydim. Bana göre sebebi küçükken bize çok kitap taşıttıklarındandı. Zavallı küçüklüğüm okulda kullanılmayan kitapları zorla taşımakla geçmişti.

Şimdiyse.. Şimdi her şey değişmişti. Lisenin sonlarına kadar inek tiplinin tekiydim. Kardeşimle beni yan yana görünce ‘Siz nasıl kardeş olabilirsiniz?’ tepkisini almaktan bıkmıştım. O baştan beri şımarık ve güzeldi. Böyle olanlar kazanırdı her zaman. Üniversiteye başlamadan değişmeye karar verdim. Tamamen. Değişmenin kolay olmayacağını düşünürdüm her zaman. İsterdim ama yapamayacağımı düşündüğümden bulaşmazdım. İnsan kişiliğini nasıl değiştirebilir ki? Değiştiremez, ben de değiştirmedim zaten. Taktığım sadece bir maskeydi ve o maskeyi kazandıkça sevmeye başlamıştım. Benimsemiştim hatta. Çıkarmaya da niyetim yoktu. Üniversite hayatım adeta dünya benim etrafımda dönüyormuş gibi hissettirmişti.

Şimdiyse staj zamanıydı. Hayatta kazanmaya yeni başlamıştım ve staj kazanamadığım zamanın acısını çıkarmama yardım edecekti. Orada çok eğlenecektim. Havuz, bar, eğlenceler…

Arkama gelen yükle birkaç adım ilerlemek zorunda kaldım. Arkama öfkeyle döndüm. Döndüğümde gördüğüm Ada’nın güzel suratı olmuştu. “Salak!” dedim istemsiz bir şekilde. Güldü.

“Ne var? Tökezledim bu bavulları taşırken! Ne kadar ağırlar tahmin edemezsin.”

“Emin ol tahmin edebiliyorum.” O da benimki kadar bavul getirmişti merdivenin sonuna. Arkama tekrar yüklenilmesiyle diğer tarafa döndüm. “Emre!” Sırıtıyordu o da. İşim düştüğünde ona ‘ağabey’ derdim, bu da nadiren olurdu.

Beni takmadan yayvan gülümsemesiyle devam etti. “Gerizekalılar! Cidden eğlence mi hayal ediyorsunuz? Orada zengin züppelere içecek vermekten başka bir şey yapmayacaksınız. Garson kıyafeti dışında bir şey giymeyeceksiniz ama yirmi bavul vardır herhalde.”

Bir an dehşetle ona baktım. Dedikleri doğruydu ama bu kadar da yüzümüze vurulmamıştı. Ada’ya da bir üzüntü çökmüştü. Aramızda bir yaş vardı ve ben ilk yıl üniversiteyi kazanamamıştım. Evet, inektim kazanabilirdim, eğer ki sınavda kusup fenalaşmamış olsaydım. İkinci kez denediğimde yine aynıları olmuştu. Bir sene daha çalışmaya katlanamazdım, bu yüzden gelen yere razı oldum. İki yıllık turizm bölümü. Ada sınavı takmamıştı bile. Onun da puanı düşüktü, o da benimle aynı bölümdeydi. Bu sene de mezun olmuştuk. Beraber staj yapacaktık.

“Sinem…” deyince ona döndüm. “Gitmesek mi lan? Amelelik yapmak istemiyorum.”

“Kes sesini ya. Gidiyoruz tabii. Gözümüzü korkutuyor.”

Emre güldü. “P*çlere içki verirken beni düşünün. Bir bakarsınız, yataklarındasınız.” Dalga geçiyordu ama böyle bir şey olsa bizi arabayla ezer, kollarımızı parçalara ayırır, biftek yapar, o adamlara akşam yemeği diye verirdi. “Neyse. Hadi vedalaşalım bakalım.” Sıkı sıkı sarıldı ikimize de. Tam kapıdan çıkıyorduk ki Melda’nın sesi geldi. Cırtlak cırtlak bağırıyordu.

“Durun! Durun!” Merdivenin başında bavullarıyla göründü, sesi yine aynı şekilde çıkmasın diye boğazını temizledi. Kocaman gülümsedi. “Ben de sizinle geliyorum.”

Ada ile bakıştık. Evet, yıllardır bize bakan bakıcımız bizimle staja geliyordu.

Okunursa yeni bölüm eklerim ama okunacağını sanmıyorum o yüzden wattpad'e pek uğramasam daha iyi olacak kjhgjkl ayrıca okuduğunuzu belli edip Vote yapın kankiler

Aşk Tadında StajHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin