Beşinci Bölüm

39.8K 2.1K 90
                                    

Asaf gelip de eskiden yaptığı gibi tam karşısına oturduğunda şaşırmıştı fakat yanında Mahir oturduğuna göre bunun Yade ile alakası olmama ihtimali de vardı. Neden bugün kafayı Asaf'a takmıştı ki?

Bir yanı bunun yanlış olduğunu haykırıyordu. Eskiden Asaf'ı düşünmezdi, Asaf hakkında bir şeyleri incelemez yahut merak etmezdi. O halde neden şimdi eskiyi hatırlıyor, onu bir dedektif gibi gözlemliyor ve her yaptığı şeyde bir anlam bulmaya çalışıyordu?

Belki de delirmişti.

Siparişleri vermelerinin ardından oğlanlar gürültülü bir muhabbete başladı. Onların bu haline alışkın olduğu için pek aldırdığı söylenemezdi ve açıkçası bir savaş oyununda hangi ülkede, kaç bin dolar kazanıldığını öğrenmekle de ilgilenmiyordu.

"Eee Asaf..." Ağzından bir anda çıkan bu anlamsız başlangıcın ardından adam ona baktı. "Eee..." dedi tekrar, neden konuştuğunu anlamaya çalışarak. "Senin okulun yok mu?"

Harika bir giriş ve mükemmel bir sonuç, diye düşündü umutsuzca. Niye şimdi ona seslenmiş ve konuşma gereği hissetmişti ki?

Adamın bir an anlamayarak yüzüne baktığını, sonra saçmaladığı gerçeğini ayırt ederek sırıttığını ve bu ifadesiyle nasıl da yakışıklı göründüğünü fark etti. Onu gülerken hiç görmemiş miydi yoksa daha önce?

"Okulum var." dedi keyifli tebessümü yüzüne yerleşirken.

"Evet ama... Neden gitmiyorsun ki? Yani şimdi?" Kaşlarını çattı. Bir yandan onu daha önce böyle gördüğüne dair bir anı bulmaya çalışırken bir yandan da konuşmaya çalışmak saçmalamaya devam etmesine sebep oluyordu. "Demek istediğim..." diye başladı fakat Asaf şaşırtıcı bir şekilde kahkaha attığında, bunu duyduysa bile fark etmediğinden emin oldu. Çünkü bir adam size böyle güldüğünde bunu hafızanıza yerleştirirdiniz. Bir şekilde, tekrar duyduğunuzda hatırlamanız gerektiğinden emindi. "Hafta sonunda değiliz ve sen okula gitmedin, değil mi?"

Asaf başını aşağı yukarı sallarken bir kez daha onun kendisinde ne gördüğünü merak etti. Şimdi, bu yeni haliyle nasıldı Yade? Gerçekten bir patates çuvalı gibi mi görünüyordu ona da? Darmadağınık, şişman ve bakımsız koca bir yemek canavarı mıydı onun için de?

"Artık sınavlar haricinde okula gitmem gerekmiyor. Devamsızlık meselesi sadece staj için geçerli ve o da haftanın üç günü olduğu için geri kalan süre bana ait."

Siparişleri getirildiğinde dikkati dağılmış ve adama başını sallarken düşüncelerine çekidüzen vermek için karnını doyurması gerektiğine karar vermişti. Önündeki yemekten böyle güzel kokular gelirken başka bir ihtiyacı dikkate almak kolay değildi.

Asaf da yemeğine odaklandığında iştahla tabağına yönelmiş ve bir süre, midesi dolmaya başlayana kadar ona bakma iştiyakı hissetmemişti. Tam başını kaldırdığı sırada onun da kendisine dikkatle baktığını fark edince afallamıştı. Asaf onun başını kaldıracağını düşünmüyor olmalıydı, öylece durmuş Yade'ye bakıyor ve tüm dikkatiyle onu izliyordu.

Nasıl olduğunu söylemek güçtü fakat bir şekilde Yade o gözlerin içinde yıllar öncesinden izler fark etmiş ve kendini tekrar o günü düşünürken bulmuştu.

Asaf lisede yaptığı itirafın ardından onunla gerekmedikçe konuşmamıştı yahut Yade o zamanlar onu o kadar çok görmezden geliyordu ki ne yaptığının farkına bile varmamıştı. Üniversite için Kocaeli'ye gidip ilk dönemi atlattığında evine gerçek bir özlemle dönmüş ve kardeşiyle Asaf'ın hala sıkı birer dost olduğunu fark etmişti. Asaf onlara geliyordu, bu garip değildi. Asaf masada hep karşısında oturuyordu, buna alışmıştı. Asaf onunla çok sık konuşmaz ve Yade onun bakışlarını hissetse de rahatsız olmazdı ancak bir şeyler farklı geliyordu.

Aşk Bir Zaman MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin