Sonuçları öğrendiğimde yüzümdeki o ifade tarif edilemezdi.
Hissettiklerim o kadar başkaydı ki...
Ekrandaki yazı kaderimin yazısıydı.
Sümeyyeyle ekrana bakakalmıştık.
"Yaşasın kazandım :D "
Hem de istediğim bölüm olan İstanbulda Tıp Fakültesini kazanmıştım ama
Sümeyye...
Onun hayalleri, hayatı yıkılmıştı.Tek yapabildiğim onu teselli etmekti.
"Sümeyye canım arkadaşım üzülme dünyanın sonu değil ya...
Seneye hazırlanır bir daha girersin"dedim.
Dedim ama nafile hıçkıra hıçkıra ağlamaktan bir hâl olmuştu kız.
Sümeyye;
"Senin için kolay tabi demesi sen koskoca tıpı kazandın !!
Ben kazanamadım ne yapmamı bekliyorsun ?
Sümeyyenin annesi odaya girdi ve "kızım neden ağlıyorsun"dediğinde Sümeyye kazanamadığını kekeleyerek söyledi.
Annesinin tepkisine çok şaşırdım.
O da benim gibi kızını teselli etmeye başladı. Şimdi ben Sümeyyenin yerinde olsaydım mesûre abla çoktan bana çalışmam için iş bakmaya başlamıştı.
Sümeyye ve annesine veda ettikten sonra eve doğru yol aldım.
İçim içime sığmıyordu...
Babama bu müjdeli haberi vermek için koşar adımlarla ilerliyordum.
Eve adımımı atar atmaz nefrs nefese "Baba! Baba!" diye seslendim.
Babam,"kızım yavaş ne bu halin?"
"Baba kazandım, Tıpı kazandım o kadar mutluyum ki..."
Dediğimde Mesûre abla suratı beş karış bir şekilde;
"Kazanmışmış hangi parayla okuyacak acaba biz kendi karnımızı zor doyuruyoruz bide senimi okutacağız"dedi.
Bense sadece babama bakıyordum.
Babam neden birşey söylemiyordu?
Babama baktığımda başını niye aşağıya doğru indiriyordu?
"Baba beni okutacaksın değilmi...
baba susma!!!
Babam;
"Mesûre annen haklı kızım iş bulamazsam seni okutabileceğimizi sanmıyorum.
Bugün gitmediğim yer kalmadi kimse yaşımdan dolayı beni almıyor. Üzülme sakın ben iş bulmaya çalışacağım.
Bense sadece donakalmıştım.
En büyük hayalim , en büyük arzum tek isteğim olan şeye ulaşmam için bana kapılar açılmıştı ama ben o kapıdan içeri giremiyordum.
Şimdi ne yapacaktım...
Kaderim neydi?
Annem, bana küçükken hep benim kızım okuyacak , büyük adam olucak derdi.
Okumamı o kadar çok istiyordu ki...
Şimdi annem olsa beni neyapar ne eder okuturdu ama yok hep sol yanım eksik soluğum kesik ...Odama girdim.Çaresizce düşünüyordum. Mesûre abla geldi yanıma "üzülme kız bakarsın sana zengin bir koca buluruz işte ozaman bayram edersin"dedi.
Ben şaşkınlıkla beraber öfkenin esiri olmuştum.
"Yaşım daha 18 ne evlenmesi ben okuyacağım sen istesende istemesende anladınmı !!"
Mesûre abla;
"Rüyanda görürsün okumayı"
Dedi.
Ben de " yeter sus ! Senin bu saçmalıklarını dinlemek istemiyorum."
Dememin üzerine bana tam vuracağı zaman "anne yapma, ablama vurma"diyen küçük ömercik geldi.
Mesûre ablada "ne haliniz varsa görün"diyerek odadan sert bir şekilde çıktı.
Gözlerime hakim olamadım Ömere sarılarak ağlamaya başladım.
Çünkü ona çok ihtiyacım vardı.
Bana iyi gelen tek şey oydu.
Ömere oyuncaklariyla oynamasını söyledim.
Oda gitti, gitti ama benim bu halime üzüldüğü yüzünden okunuyordu.
Akşam yemeğini hazirlamak için mutfağa girdim.
Bir an dalgınlığıma geldi ve elimdeki cam tabağın yere düşmesiyle mesûre abla geldi."Beceriksiz bir tabağı tutamadınmı şu hale bak çabuk topla burayı tek bir parça bile görmeyeceğim ona göre hadi !!"
Yerdeki cam parçalarını toplarken elime battı.
Elimdeki acı neydi ki...
Yüreğimdeki acıdan daha mı çok kanıyordu ?
Hayır...
Yürek acısı öyle bir kanar ki durdurmak istesende durmaz.Sofrayı hazırladım. Hep birlikte oturduk. Tabaktaki yemek bana bakıyor ben yemeğe bakıyorum.
Boğazımda bir düğüm vardı sanki, tek bir lokma bile geçmiyordu.
Herkes yemeğini bitirdikten sonra sofrayı toplayıp bulaşıkları yıkadım.
Erkenden uyumak için yatağıma yattım bugün olanlar beni çok yormuştu.
Gözlerim tavanda, en sevdiğim ayıcığım şilada yanımdaydı.
Şila'yı bana annem hediye etmişti. Onu her gece yatarken yanımdan ayırmam.
Uyumak istiyorum bir daha hiç uyanmamak istiyorum ama olmuyor.
En çok rüyalarımı seviyorum annemin bana sarılışı , kızım deyişi anlatılmaz bir duygu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIM ROMAN
RomanceDünyaya geldiği andan itibaren hayatın ona yüklemiş olduğu ağır bedelleri tek başına ödemeye çalışan bir genç kızın romanı. Bu kızın tek bir hayali vardı.Tek bir arzusu o arzusuna ulaştığında bitmek bilmeyen sonu olmayan kâbuslarından uyanacak ve ha...