Silah Sesi

38 5 3
                                    

   Multi de Kemal var arkadaşlar :) 

  Bugün tam üç aydır evden dışarı koşu dışında çıkmıyordum ihtiyaçları mı Kemal karşılıyordu çoğu zaman da ben sipariş veriyordum bu süre içerisinde duygusallığımı üzerimden atmıştım kin daha ağır basıyordu Tuna'nın da zamanı gelecekti ama ilk olarak cdyi göndereni bulmaktı her şeyin sırası var. Dedemler sürekli bana ulaşmaya çalışıyorlardı sadece dedemle görüşüp iyi olduğumu rahat bırakmasını söyledim şimdi daha rahattım. Çayımı doldurup masanın başına geri döndüm sigara mı yakıp tam tekrardan yoğunlaşmıştım ki kapı çaldı kalkıp kapıya gittim "Hoş geldin gelsene Kemal" "Hoş bulduk ne yapıyorsun?" "Hiç yeni çay yaptım ister misin?" "Olur alırım." Çayını doldurup dün yaptığım kurabiyelerden servis yaptım. Kağıtlara bakıp bana döndü "Ekrem işleri ilerletti şuan sadece dedenle samimi bünyesin de çok güçlü insanları kattı" "Fark ettim işleri büyütmek istiyor anlaşılan. Eee bulabildin mi bir şeyler?" "Evet cd yi kapına bir çocuk bırakıyor mahallede olan bütün kameraları inceledim ayrıca Mehmet beyin kapıya bıraktığı sivil korumayla da görüştüm küçük çocuk olduğu için dikkate almamış işte kayıtlar burada adamımız Semih Doğan." Beraberin de getirdiği bilgisayardan kayıtları açıp önüme bıraktı birincisin de çocuğun eve girişi var diğer kayıtta alt mahallede ki marketin önünde duran BMW 520i Premium çocuk onun yanına gelip yüzünü seçemediğim adamla konuşuyor daha sonra cd yi alıp koşuyor on dakika sonra tekrar gelip adamdan para alıyor. "Çocukla alakalı bir durum yok yani peki kim bu Semih dediğin adamın ne alakası var bizimle." "Araştırdım aileden kimseyle bir alakası yok seninle hele hiç yok tahminimce aracı burada aslında, bir gece clubünün sahibi" "Arkasın da biri var demek ki? Adam hakkında bildiklerimiz bu kadar mı?" " Hayır aslında diğerleri gereksiz ama bir şey buldum yarın akşam clubün terasın da bir toplantı olacak işleriyle alakalı onun hazırlığın da şuan gelen kişileri öğrenmem lazım" "Pekala yarın bizde orada olacaz o halde" "Tamam o zaman yarın akşam seni alırım" "Anlaştık." Kemal gittikten sonra geç saatlere kadar belgelere bakıp uyudum uyandığım da saat dörde geliyordu kalkıp bir şeyler atıştırıp duşa girdim suyu biraz soğuk yapıp altında oturdum hissizleşmem gerekiyor acıya dayanıklı olmam lazım ben ne olaylar atlattım kendine güven Yaprak bırakma kendini biraz daha oyalandıktan sonra çıkıp saçlarımı kurutup fön çektim siyah üst dar altı genişleyen elbise mi giyinip makyajı mı yaptım oyalandıkça saat geçiyordu ayakkabıları mı almak için aynanın karşısından geçerken durdum uzun zaman olmuştu böyle giyinmeyeli aylardır makyaj namına bir şey yoktu yüzümde ayakkabıları mı giyinip daha bir dik durdum bu gece soru işaretlerini yok etmeye başlayacaktım ayna da kendime dalmış bakarken kapı çaldı çanta mı alıp kapıyı açtım Kemal her zaman ki spor şıklığıyla karşımdaydı "Çok güzel görünüyorsun uzun zaman oldu seni böyle görmeyeli" "Teşekkür ederim sende öyle çıkalım mı?" "Evet tabii buyurun güzel bayan" "Yavşama kemal sana bakmam" Kahkaha atıp arkamdan gelmeye başladı güldüğümü fark ettiğim de uzun zaman olduğunu bir daha anladım sanki o tebessüm bana harammış gibi yüzüm düştü arabaya binip gece clubüne doğru yol aldık geldiğimiz de arabadan inip Kemali bekledim içeriye girdiğimizde yoğun içki ter ve sigara kokusu yüzüme çarptı evet bunu hiç özlememiştim işte Kemal milleti yararak ilerleyip bana yol açıyordu bar tarafına geçip oturduk alkolsüz kokteyl alıp etrafa bakmaya başladım tanıdık hiçbir yüz yoktu Kemale doğru eğildim "Yukarıya ne zaman çıkacam?" "Tek gideceğine emin misin?" "Sen gelirsen şüphelenebilirler ben bakıp çıkacam hemen zaten biri sorarsa da yönümü kaybettim derim" "Pekala dikkat et bir şey olursa hemen ara" Kafamı sallayıp hızlıca ilerledim yapış yapış milletin içinden geçerken midem ağzıma geldi merdivenleri hızla çıkıp sessiz bir koridora girdim kimsecikler yoktu yan tarafta olan merdivenlerin dibinde durup yukarıya baktım kahkaha sesleri geliyordu yukarıya doğru yavaşça çıkmaya başladım sesler yakından gelmeye başladı korumalar kapının önündeydi ama teras tarafı camdandı oradan geçmem lazım sarhoş moduna girip ilerledim beni fark ettiklerinde yanıma biri gelmeye başladı terasta olan kalabalığa baktım çoğu ünlü iş adamı ama boyları boktan çıkmayan adamlardı dün birkaç tanesinin dosyasına baktığım tiplerde vardı daha fazla ilerleyemeden koruma hayvan gibi koluma abandı "Ne işin var burada in hemen aşağı" "Ya bıraksana kolumu içki içicem ben." Kelimeleri uzatarak çıkardığımdan yüzünü ekşitti beni çekiştirmeye başladı Merdivenlerin yarısına kadar getirip iteledi hayvan! Daha fazla dikkat çekmemem gerekiyordu merdivenleri inip ilerledim karşıda semih denilen adam kafasını eğmiş yürüyordu hızla kendimi yan odaya attım işte şimdi sıçtım ayak sesleri yaklaşıyordu kapıya yaslanmış bekliyordum beni görürse kesin tanır ayak sesleri uzaklaştıkça rahat nefes almaya başladım etrafıma baktığım da semihin odasında olduğumu fark ettim hızla masaya ilerleyip çekmecelere bakmaya başladım birkaç belgenin altında Semihin adının yanında Uğur Şimşek ismi dikkatimi çekti diğer çekmeceye elimi attığım da arkamdan biri ağzımı kapatıp duvara yasladı hızla tepinmeye başladım vücudunu vücuduma dayadı Allah kahretsin bir bu eksikti "Elimi çekiyorum sessiz bir şekilde cevap ver bana tamam mı bağırırsan buradan canlı çıkamazsın" Mecbur kafa mı salladım yavaşça elini çekti delici bakışlarıyla gözlerimin içine bakıyordu fısıltıyla "Kimsin sen ne yapıyorsun burada" "Sana ne bıraksana beni ya" "Kim olduğunu ve burada ne halt karıştırdığını söylemedikçe bırakmam" "Bir şey yapmıyorum bıraksana ya yanlışlıkla girdim" "Hıhı evet bende yedim o yüzden dosyaları karıştırıyorsun değil mi?" Lanet olsun ya kim olduğunu dahi bilmiyorum ne diyeceğim şimdi Susmuş yüzünü incelerken buldum kendimi sert bir yüzü vardı elmacık kemikleri çıkıntılı kirli sakallıydı kaşlarını çatmış bir cevap bekliyordu benden gözleri niye çoğu şeye tercümanken susturuyordu insanı anlam veremedim kolumu daha çok sıkınca kendime geldim "Ya sana ne dedim be adam asıl sen kimsin bıraksana beni ya" "Kim olduğunu söylemeden gidemeyeceksin küçük hanım ne yapıyorsun burada?" Tekrar ayak sesleri gelmeye başladığında hızla ağzımı kapatıp kapının arkasına dayadı ağzımdan inleme kaçtığında vücudunu daha çok benimkine dayayıp ağzımı sıktı kesinlikle parmaklarının izi birkaç gün kalacaktı endişesini görürken onunda saklandığını anladım ayak sesleri tekrar uzaklaştığın da bir şeyler yapmam gerektiği dank etti hafif aşağıya doğru kayıp üste çıkarak ona sürtündüm şok olmuş bir şekilde bir adım geri attı var gücümle dizi mi kaldırıp kasıklarına geçirdim iki büklüm olurken itip hızla odadan çıkıp koşmaya başladım merdivenleri inip kalabalığın içine daldım bir el koluma yapıştığın da tekrardan o sanıp korkuyla arkamı döndüm Allahtan Kemaldi çekiştirerek dışarı attım kendimi "Neler oldu Yaprak niye bu kadar uzun sürdü? İyi misin bir soluklan" "Eve gittiğimizde anlatırım Kemal şimdi hızlı ol!" Koşarak arabaya bindim arkayı kontrol ettiğimde kimse yoktu " Ohh!" "Neler olduğunu anlatacak mısın eve kadar sabır edemeyeceğim" "Terasa çıkıp sarhoş rolü yaptım iş adamları toplanmıştı onu geç beni aşağıya indirdi koruma koridorda ilerlerken semih denilen it karşıdan geliyordu ama beni görmedi yanımda ki odaya girip bekledim o gittikten sonra semihin odasında olduğunu anladım etrafı karıştırırken biri ağzımı kapattı kim olduğumu falan sordu yanıltıp tekmeyi geçirip koştum ama bir isim buldum yabancı gelmiyor ama hatırlayamıyorum Uğur Şimşek kim?" "Uğur şimşek mi? Şimşek Holdingin sahibi ayrıca yeni yükselen isimlerden Mehmet Beyle birkaç kere konuştuklarını görmüştüm. Sen nerden buldun bu ismi?" "Dosyalar da semihin imzalarının yanında onunki de vardı galiba ortağımızı bulduk" "Olabilir de neden gizli tutuluyor eğer gizli olmamış olsaydı bilirdim." Bilmiyorum Kemal detaylı bilgi istiyorum dedemle ne alakası var bir anlaşılmamazlık çıkmış mı hepsini ayrıca adam dik clubün önüne çıkan iş adamlarının ismini not alsın teker teker bakılacak o isimlere "Tamam hallediyorum hemen sen ne yapacaksın istersen evin önüne koruma bırakayım" "Hayır gerek yok bir şey olursa ararım iyi geceler..." "İyi geceler Yaprak." Eve girip kapıya yaslandım çantamı vestiyerin üstüne bırakıp gözlerimi kapattım gözlerimin önüne soru işaretleriyle dolu bana bakan o adam geldi hızla gözlerimi açtım garip hissediyordum sanki yıllardır tanıyormuşum gibiydi kahvenin en güzel tonu garip bir bilinmişlik vardı gözlerin de ama çözemediğim kendine gel yaprak iki dakika baktığın gözler hakkında ne bu yorumlar böyle odama geçip üstümü çıkardım aynı zaman da Uğur denilen adamı düşünüyordum niye ismi gizliydi oysa onun gibi adamlar bir gece clubunün sahibi olduklarını daha çok göze sokmak isterlerdi gizlediği veya karıştırdığı bir şey var demek ki bunu bir an önce açığa çıkarmam lazım ışığı kapatıp yatağıma uzandım düşünmek istemiyordum artık ailemi ihanetleri planları uyku bir an önce gelse iyi olacaktı yoruldum artık çünkü...

Sabah dışarıdan gelen silah sesleriyle yataktan fırladım yastığımın altında ki silahı alıp dış kapıya koştum pencereler birer birer patlıyordu kapıyı açıp kolonun arkasına geçtim birkaç ateş ettiğimde siyah bir passat hızla evin önünden ayrıldı etrafa daha dikkatli bakarken Kemal bana doğru koşarak geliyordu bu neydi şimdi kim benden ne istiyor. "Yaprak iyi misin bir yerinde bir şey var mı?" "İyiyim ben asıl sen iyi misin kimdi onlar sen ne zaman geldin?" "Az önce geldim tam bahçe kapısından girdim ateş etmeye başladılar bende duvarın yanına doğru attım kendimi kim olduklarını göremedim yüzleri çekiliydi anlamadım bir şey Yaprak kim senden ne istiyor" "Lanet olsun bir bu eksikti ya evin haline bak bilmiyorum ki ya neyse Kemal şu camları hallet kapıya da adam dik benim bir yere gitmem lazım" "Nereye gidiyorsun hayatta seni tek bırakmam" "Korkma sahile inecem biraz sen niye gelmiştin bu arada?" "Uğur hakkında konuşacaktım" "Tamam geldiğimde konuşuruz üstümü değiştirip çıkıyorum ben" "Arabayı al bari" "Tamam" Arabanın anahtarını alıp hızla içeri girip siyah kot ve siyah bir t-shirt giyip telefonumu ve silahımı alıp çıktım uzun zamandır Salih dedenin yanına uğramamıştım aylardır burada olduğumu duysa kesin benimle konuşmaz serttir falan ama böyle şeylere çok dikkat eder sahile geldiğimde arabadan inip etrafı süzüp ilerledim şu anlık bir tehlike yok gibiydi ileride kıyıda ki teknede uğraşan adam Salih dede olmalıydı tekneye atlayıp arkadan sarıldım "dedem" çok özlemiştim pamuk saçlımı kahkaha atıp bana doğru döndü hemen sarıldı "Canım kızım gelmiş nerelerdesin sen bakayım ne kadar değişmişsin böyle güzel gözlüm olanları duydukça üzülüyorum bak neler yapıyorsun sen bakayım?" "Dede bir dur ya bir kendime geleyim soluklanayım buradayım işte ee yaş büyüyor artık ne yapacaksın olanları da boş ver gitsin çay yok mu çay?" "Olmaz mı hem de en demlisinden çek şu tabureyi otur geliyorum ben sorgum daha bitmedi küçük hanım" "Ne küçük hanımı dede ya eşek kadar kız oldum ben" "Sus sus geliyorum" Uzun zamandır göğsümde ki ağırlığı bir an da almıştı sanki Salih dede ona baktıkça dedemi ne kadar özlediğimi fark ettim ne kadar sinirli de olsam ona kıyamazdım o da bunu biliyordu tabii en kısa zaman da bir konuşsam iyi olacaktı. Salih dede çayları getirdiğin de hemen elinden alıp kokusunu en diplerime kadar çektim evet işte buna müptela olunurdu yüzüme bakıp gülümsedi. "Huzur aramaya gelmişsin sen belli ama zor gibi hemi kızım" "Öyle dede" "Ne var aklında anlat bakalım Tuna denilen köpeği öldürmek mi?" "Hayır dede karışmayacağım" "Tuna denildiğin de gözlerinin içinde yanan intikam ateşine rağmen mi?" Gözlerimi kaçırıp kafamı eğdim hiçbir şey kaçmaz mı bu adamdan yahu "Hadi hadi benden ne gizleyebildin şimdiye kadar sanki" "Off dede şu anlık bir şey yapmayacağım kendimi toparlamakla meşgulüm" "Öyle olsun bakalım küçük hanım" Salih dedeyle biraz daha dertleştikten sonra kalkıp eve geçtim camlar yeni bitmişti adamlar gidiyorlardı Kemalle selamlaşıp içeri girdim peşimden gelip koltuğa oturdu "Evet seni dinliyorum" "Uğur hakkında işimize yarar bir şeyler bulamıyorum adam şifrelenmiş gibi her şeyi gizli" "Nasıl olur Kemal bağlantılarını kullan adam sok içeriye ama bul bir şeyler anlaşılan bir iş var bunda" "Görüşmem gereken birkaç kişi daha var aslında bir şey bulursam ararım şimdi gitmem lazım Mehmet beyin birkaç işi var" "Tamam sen çık haberleşiriz." Kemal gittikten sonra yemek hazırlamak için mutfağa geçtiğim de kapı çaldı bir rahat yemek yiyemiyecez anasını satayım. Delikten baktığım da tanımadığım takım elbiseli biri vardı vestiyerde ki silahımı alıp kapıyı üstten kilitleyip yarım bir şekilde açtım "Kimsiniz?" "Yaprak hanım iyi günler beni Ekrem Bey gönderdi benimle gelmenizi buyurdu" "Anlamadım neden?" "Bilemiyorum efendim sizi araba da bekliyorum." Arkasını dönüp ilerledi bu ne şimdi ya silahımı belime takıp siyah supralarımı alıp çıktım Ekrem amcadan zarar gelmez artık umarım. 




GERİ DE KALANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin