İhtiyaç..

28 2 4
                                    


Artık beynim patlayacak gibi oluyordu düşünmek soruları cevaplamaya çalışmak ellerine pençe takıp beynine bastırmak gibiydi sadece dedeme haber verip yola çıkmıştık bu kez ne bekliyordu beni peki " yeter artık" başımı Yektaya çevirdim onun tutunacak kimsesi var mıydı acaba nasıl bu hayatta bu kadar güçlü durabiliyor " ne oldu" " asıl sana ne oldu bir anda sustun içine kapandın o adam ne dedi niye böyle apar topar gidiyoruz?" " gitmek istemiyor muydun zaten?" " istiyordum da niye şimdi böyle bir anda?" " bende bilmiyorum" başımı tekrar camdan taraf çevirip yolu izlemeye başladım az kalmıştı zaten. Havalandığımı hissettiğimde gözleri mi açtım " Yekta" " şşt uyu" kollarımı boynuna daha sıkı sarıp başımı boyun girintisine soktum biraz sonra yatağıma bıraktı ayakkabılarımı çıkardı uyanıktım ama hareket edemiyordum gözlerim açılmıyordu kemerimi de çıkardı üstümü örttüğü zaman tek sarılabileceğim şey o varmış gibi üstümdekine sarılıp yatakta cenin pozisyonu aldım. Aşağıdan sesler geldiği zaman yatakta kalkıp etrafıma baktım saat gecenin on ikisiydi geldiğimizden beri yatıyordum demek ki kalkıp aşağıya indim " bak oğlum hep o kıza zarar verecek şeyler söylüyorsun derdin ne senin" " bunu elbet izleyecek ben getirsem de getirmesem de düşmanımız var ama daha kim olduğunu bile bilmiyoruz asıl bunları söylemesem ona zarar veririm" evet düşmanım vardı ve evet ben kim olduğunu bilmiyorum " Kemal cd yi aç" direk mutfağa girdim susamıştım suyumu içip salona geri döndüm Yekta tekli koltukta oturmuş anlayamadığım bir şekilde bana bakıyordu Kemalin yanına geçip oturdum gözlerine bakmak istemiyordum beni ne beklediğini gözlerine bakıp anlamak istemiyordum " Yılmaz amca emin misin bu dediğinden eğer Yağızı öldürürsek Yaprak çok kötü olur bende istiyorum ama Yapraktan korkuyorum" " senin öldürdüğünü bilmeyecek asıl Yaprağa iyi gelecek bu işlere devam ederse babam öldüğü zaman bütün hisseleri ona verecek birkaç arkadaşıyla telefonda öyle konuşmuş hatlarını kontrol ediyorum teker teker Yaprak zeki kız işin tamamen içine girerse şirket adı altında yaptıklarımızı öğrenir ondan sonrada elimizde para kalmaz Yaprağın gözüne gelmez bizi de harcar öldür o çocuğu Yaprağı kendi tarafına çek kendine aşık et izin veriyorum" " tamam Yılmaz amca" video kapandığı zaman gözümden yaş gelmişti babamın düşüncesi bu muydu gerçekten neler yapmıştı ki bunları benden saklıyordu bu kadar korkuyordu üç sene boyunca o yüzden mi şirketten uzak tutuyordu beni var gücümle bilgisayarı elime alıp duvara fırlattım göz yaşım durmuyordu gözüm hiçbir şeyi görmüyordu " nasıl böyle bir şey yaparlar Kemal benim babam ya benim nasıl böyle şeyler düşünür!" " bilmiyorum Yaprak ben ilk izlediğimde inanamadım zaten Yılmaz amcadan böyle bir şey beklemiyordum" " Allah kahretsin ya ben kime ne yaptım niye canım bu kadar yanıyor ne istiyorlar benden lan! Kim yapıyor bunu Kemal bunları kim gönderiyor" " aynı kişi Yıldırımı öldürmeden önce söyledikleri doğruydu demek ki başka biri var" solanda ki masayı kaldırıp ters çevirmiştim gözyaşlarım durmak bilmiyordu yukarı odama çıkıp silahımı arabanın anahtarlarını aldım ayakkabılarımı giyip aşağıya indim dış kapıya doğru ilerlediğimde Yekta karşımda durdu " çekil!" " bu halde seni tek bırakmam"" sana çekil dedim!" Yektayı iteleyip dışarı çıktım arabaya binip Semih denilen itin gece clubune sürmeye başladım artık bir yerden başlamak gerekiyordu benim kim olduğumu unutmuşlar clube girip Semihin odasına çıktım kapıyı hızla açıp içeri girdim o da ayağa kalkmış kapının önündeydi zaten var gücümle yüzüne yumruğu geçirdim dengesini kaybedip yere düştü arkamı dönüp kapıyı kilitledim daha yerden kalkamadan tekme atmaya başladım belindeki silahı alıp belime taktım üstüne çıkıp boğazına yapıştım " söyle lan kimsin ne istiyorsunuz benden" " benim bir suçum yok ben sadece getirdim" yumruk atmaya devam ediyordum " kimin için çalışıyorsun" susmuştu " konuşmazsan ben öldüreceğim başkasına bırakmadan söyle lan" tırnaklarımı boğazına geçirdim " uğur istedi uğur şimşek başka bir şey bilmiyorum gerçekten" başına susturucu taktığım silahımı çıkarıp omzuna ateş ettim ağzını kapattığımda inlemeye başladı " eğer Uğur denen piçe bir şey söylersen diğer gelişimde alnının çatına vururum tamam mı?" inleyerek başını salladı üstünden kalkıp odadan dışarı çıktım hızla aşağıya inip arabama ilerledim telefonumdan Oğuzun numarasını bulup aradım " Yaprak Hanım" " senden bir şey isteyecem" "tabii efendim dinliyorum" " şimdi dedemin yanına çıkıyorsun ama telefonu gösterme kimseye odada biri varsa korumalar hakkında özel konuşacağını söyle yoksa da hemen telefonu dedeme ver kimsenin dinlemediğinden emin ol" " hemen Yaprak Hanım" hışırtı sesleri gelmeye başladığında yola odaklandım aradan beş dakika kadar geçtikten sonra dedem telefonu aldı " Yaprak kızım neler oluyor neden Oğuzdan aradın?" " dede babam gil farklı işler çeviriyormuş Tuna'ya Yağızı öldürme emrini veren babam başımıza oyunlar oynayan babammış" " ne diyorsun kızım sen?" " dede iyi dinle beni bana videolar geliyor kimin gönderdiğini bilmiyorum en başta Yıldırım olduğunu öğrendik asıl yapan ben değilim dedi öldürdüm sonrasından yine geldi video şuan elimde ki isim Uğur Şimşek bana yardım et dede baba gile dikkat et bir şeyler dönüyor" " benim birkaç yeri aramam lazım sana döneceğim yavrum halledeceğim sen korkma" " dede kendi telefonundan arama sakın" " neden?" " babam dinletiyormuş" " ne çeviriyor bu çocuk böyle neyse kızım ben sana haber veririm" " tamam dede" telefonu kapatıp arabadan indim eve girdiğimde Yekta hala buradaydı " neden gitmedin?" " seni bekledim işte ne olduğunu anlatacak mısın artık bana" " duydun işte her şeyi" " ama hiçbir şey anlamıyorum" tam önümde durup gözlerime bakmaya başladı o güzelim gözlere odaklanamıyordum bile "peki" salonda koltuğa oturdum " küçük yaştan beri bu olayların içindeyim dedemin askerleri gibi Yağız aynı zaman da eğitmenimdi küçük yaştan beri onu seviyordum ama o bana karşılık vermiyordu bir gün dedemi tehdit edenlerin peşine düştük orada yaralanmış ben o ara adamlarla çatışıyordum üstüne Tuna gelip öldürmüş zaten sonrasında ben uzun zaman kimseyle konuşmadım bu olaylardan uzak durmak istedim kendimi biraz daha iyi hissetmeye başladığımdaysa şirkete gidip gelmeye başladım bu süre içinde Tuna yanımdan ayrılmıyordu o da benim kuzenim ama biz daha çok küçükken babasıyla annesi ayrılmış Tuna da dedenin yanında kalmış işte buraya gelmeden önce bir cd geldi eve Yağız yaralı bir şekilde yerde yatarken Tuna gelip vuruyor ben bunu öğrenince tabii buraya geldim babamlardan uzak durmamın sebebi de onlarında bilip bana söylememesiydi meğer o yaptırmış zaten o gece clupte cd yi göndereni bulmak için vardım" sadece halıya bakıyordum " küçük yaşta annemi kaybettim başka bir kadın getirdi babam neler yaptığını anlatmıştım sana zaten yaşım ilerliyordu ve ben artık bıkmıştım babamda beni umursamamaya başladı derken bir gün rastgele Ekrem amcayla karşılaştım koşuyordu birinden kaçar gibi haline acıyıp eve aldım öyle tanıştık sonra bu bizim eve gidip gelmeye başladı bana harçlık veriyordu sonrasında o kadının önceden olduğunu da öğrenince katil oldum beni korudu içeri girmedim onun yüzünden derken yaşım büyüdü tamamen evden ayrılmış onun himayesi altına girdim şimdide görüyorsun işte o gece orada Ekrem amca istediği için vardım gelen iş adamlarına bakıyordum" ikimizde bu akşam dökülmüştük aramızda ki bilinmezlikler bize zarar veriyordu çünkü " aynı kuyunun dibindeymişiz biz küçük kız" başımı sallamıştım sadece ayağı kalkıp Yektaya döndüm bana baktığında " benimle bu gece de uyur musun?" ayağa kalkıp elimi tuttu dış kapıya doğru gidince durdum " bu gece de benim evimde uyusak?" başımı salladım evine hiç gitmemiştim sadece kapıdan o zaman da o kız çıkmıştı al işte yine sinirim bozuldu dışarı çıktığımızda elini bıraktım dönüp yüzüme bakmıştı ama bir şey söylememişti ondan hem uzak durmak istiyordum hem de en yakın olmak çok saçmaydı ama istiyordum işte evine girdiğimiz de şaşırmıştım evlerimiz aynı olmasına rağmen onun dekoratifi daha farklıydı ve siyahtı siyaha aşık bir insan için mükemmeldi direk beni yukarıya çıkardı odasına girdiğimde tamamen Yekta kokuyordu yatağa baktıkça uykum daha çok geldi kemerimi ve ayakkabılarımı çıkardım ama kendime kıyafet almamıştım Yektaya döndüğümde t shirt'ünü çıkarmıştı vücudu çok güzeldi dokunmak istiyordum Yekta bana yaklaştığında bakışlarım gözlerine çıktı belimden tutup kendine yaklaştırdı t shirt'ümü eteklerinden tutup kaldırdı daha ne olduğunu anlamadan başımdan çekip çıkardı karşısında iç çamaşırlı bir şekilde duruyordum utanıp bakışlarımı kaçırdım bu sessizliği bozmak istemiyordum beni bırakıp dolabına ilerledi elinde ki t shirtü başımdan geçirdi dizimin üstüne gelmişti bu Yektaya da büyük olurdu elini pantolonuma attığında elinin üstüne elimi bıraktım beni umursamadan düğmeyi açıp pantolonumu indirdi yüzüne bakmıyordum direk yatağa girip arkamı döndüm o da ardımdan girip arkadan bana sarıldı şuan ikimizde çok güzeldik ona karşı koyamıyordum ondan uzak kalamıyordum onu seviyordum işte ne uzatıyorum ki...

GERİ DE KALANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin