Fazla sıkıcı bir okul günü. Aslında dersler dışında eğlenceli. Yorgunum. Cok yorgunum. Hızla eve gidip, kendimi her zaman olduğu gibi odama kapatıp belki de saatlerce kitap okuyup, kitabın derinliklerinde kaybolmak istiyorum. İnsanlar bana göre değil. Bana göre olanlar sadece yalnızlık, kitaplar. Bir insanın yüzlerce dostu olabilir. Aslında benim de yüzlerce dostum var hem de herkesin sahip olduğu dostluklar (!) kadar itici değil. Samimiler. Eve gelip yemek dahi yemeden odama geçiyorum. Beni bekleyen dostlarımı görür görmez yüzüme sıcak bir gülümseme yerleşiyor ve özlem gidermek istiyorum. Ahh daha doyamadan bir çığlık. Hayır. Şimdi değil. Lütfen.
Koşarak salona gittiğimde hayatımın merkezinde yer alan belki de tek insan, beni bu halimle seven tek insan, anormal oluşumu yargılamayan tek insan yerde kanlar içinde yatıyor. Hayır hayır. Bu mümkün olamaz. Hayatımdaki tek varlığımı kaybetmiş olamam. Hala bunun bir şaka olabilme ihtimali içimdeki koca yangına bir yudum su dönerken daha büyük yıkılmama neden olan insan karşımda özür diler gibi bana bakıyor. Karya. Allahım lütfen uyandır beni bu kötü rüyadan.Ve dileklerim kabul oluyor. Evet uykudan nefret etmem için bir sebep daha. Ama rüya yeni başlıyor. Ellerim bir sandalyeye bağlı ve uyanmama neden olan suyun bulunduğu kovayı tutan o itici adam karşımda. Suyun bir kısmını üzerime dökmüştü ama büyük bir çoğunluğu hâlâ kovanın içindeydi. Hatırladığım en son şey o belgeleri almama ramak kalmasıydı. Tabi ki hayatım boyunca ufak tefek sorumlulukları bile hakkıyla yapamamış olan ben bu işi de batırmıştım. Şuan belki de kendi canımı düşünmem gerekirken ben avukatın ve onlarca korumanın nerde olduğunu düşünüyordum. Ve aklıma fazlasıyla yatan bir düşünceyle vücudumdaki sinirler yerinden oynadı. Satmıştı. Ve korumalar da tabi ki onun tarafındaydı. Of bu işlerden en uzak olanınız benim peki neden hep benim başım belaya giriyo? Adam pis pis sırıtmaya devam ederken belki de ilk defa endişe etmiştim. Annemin ölümünden sonra hiçbişey umrumda olmamıştı. Birisi kafama silah dayayıp paran mı canın mı dese, hiç tereddüt etmeden canım derdim. Ama suan yaşama isteği doldurmuştu damarlarımı. Biz hâlâ bakışmaya devam ederken takım elbise bir adam içeri girdi. Mahcup bakışlarla
"Efendim. Kaçtılar. "
Kimden bahsettiğini anlamak çok da uzun sürmedi. Avukatımdan bahsediyorlardı. Eh en azından beni satmamıştı; direk kaçmıştı."Ah küçük. Gördün mü bak sana ne kadar da çok değer veriyorlar. Karya seni çok yanlış kişilere emanet etmiş. Şimdi seni burdan kim kurtaracak ha?"
Evet yine haklıydı. Ama hala garip bir şekilde beynimin kullanmadığım bir bölümü buna inanmamak için mükemmel bir gayret gösteriyordu. Eğer beni bırakıp gidecek kadar adi biriyse, neden tuzak olduğunu anladığında beni arkasına alıp korumaya çalışsın ki.
Adam yavaş yavaş bana yaklaştı. Kahretsin. Şuan çaresizlik tüm bedenimi ele geçirdi. Eli saçlarımı bulup onları geri attığında boynum bariz şekilde ortaya çıktı. Yapabileceğim tek şey kafamı hareket ettirmek oldu ki bu onun daha da hoşuna gitmiş gibi duruyordu. Eli yavaş yavaş boynumda gezindi ve elbisemin askısını tutup kaldırdı. Basımı, omzumu hareket ettirmem hiçbişey işe yaramıyordu.
"Bırak beni pislik. O ellerle bana dokunma. Burdan çıkınca başına neler geleceğini bilmiyorsun. Seni doğduğuna pişman edeceğim. "Hakaretlerim, tehditlerim hiçbir işe yaramıyor hatta daha da neşelenmesine neden oluyordu. Şuan beni öldürse benim için fazla kolay olacağını biliyordu. Arkamdan ne üzülenim ne de ağlayanım vardı. Ama bana asla baş edemeyeceğim bir şey yaşatmak hayatımı mahvetmek için mantıklı bir hareketti. Bende olsam bende böyle.. hayır yapmazdım.
"Biliyor musun şuan seni burda öldürmek için o kadar çok nedenim var ki..""Ne duruyosun o zaman? Tek bir kurşun. Hadi."
"Sözümü bitirmemi bekle küçük. Seni öldürmem için çok nedenim var ama öldürmemek için daha çok nedenim var. O kadar saf ve güzelsin ki. O hırçın ifadenin altındaki o korkak kız o kadar etkileyici ki. Seni fazla istememe neden oluyorsun. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİFİRİ
Teen FictionAnnesinin ölümüyle hayatı değişen bir kız. Bu kızın yanında olan ve kendine aşık eden bir katil. Sevdiği insanları tek tek kaybettiğini sanan Arya büyük bir oyunun içine düşer. Bu oyundaki yerini piyon olarak düşünse de aslında o şahtır ve bu oyun...