Bölüm 17

1.2K 117 20
                                    

Tişörtümü beğenmedi. Beni model olarak kullanıyordu sanki.
Piç.
Onu kızdırmak adına son kez odaya gittim. Pembe diz altı bir etek giyip üzerine büstiyer giydim Ve yanına gittim.
"Bu nasıl olmuş efendim?"

"Sana kısa giymeyeceksin demedim mi?!"

"Ama efendim bu diz altı?"

"Sen beni mi sorguluyorsun Harold?" Sinirli Louis!

"H-Hayır efendim. Ama..."
"O zaman kısa şeyler giyinme!" Diye bağırdı. Korkmadım değil açıkçası.

"Ben bunu giyeceğim efendim!" Nerden geldiğini bilmediğim bir cesaretle bağırdım.
Kaşları çatıldı. Alaycı bir hâl almış gibiydi.

"Prenses seni anlıyorum ceza almak istiyorsun. Ama ceza senin gibi güzel bir Prensesin poposuna yakışmayacak. Ha benimki yakışır, orası ayrı bir konu," Dedi. Sesinde neşeli bir tını vardı.

"Efendim bence siz bana ceza vermeye meğillisiniz. Biliyorum güzel bir popom var fakat Her şeyde beni cezalandıramazsınız." Bu cesaret nereden geliyordu?

"Bu kadar emin konuşma Prenses." Dedi.

"Ben odaya gidiyorum Efendim."
"Kendine mi dokunacaksın beni düşünüp?" Resmen dalga geçiyor benimle. Aslında fena fikirde değil hani. Yapmadığım şeyde değil yani.

"Hayır." Dedim ve devam ettim

"Efendim ben gitmeden.."

"Evet?"

"Bunu gerçekten giyebilir miyim?" Çocuksu bir heyecan ve neşeyle sordum.

"Giy prenses. Biri bakarsa eve gelince ceza!"

"Ama efendim ben mi bakıyorum? Onlar bakıyor?"

"Sen baktırıyorsun açık şeyler giyerek,"

"Sizde seni şaplaklamaya meyilliyim demiyosunuz hani." Dedim fısıltıyla. Duyması imkansızdı.

"Efendim, birşey mi Dedin Prenses?"

"Hm, H-Hayır efendim."

Kafasını artık hiç bana doğru çevirmiyordu.

"Özür dilerim efendim." Deyip yanına ilerledim.
"Efendim için artik iyi bir Prenses olacağım." Dedim ve yanina gidip elindeki dergi vari şeyi koltuğun yanına koyup, kucağına oturdum.

"Beni affedecek misiniz efendim?" Masum görünmeye çalışarak mırıldandım.

Piçlik olsun diye kucağında hafifçe kıpırdanırken...

"Yanlış Yerlerde Dolanıyorsun Prenses" dedi ve beni belimden tutup çıkıntısına bastırdı.
İnledi.

"Ama seni affediyorum. Ben Prensesime Kıyamam."

"Efendiiim." Dedim ve kollarımı boynuna doladım.

"Bunları giymek istediğine emin misin?" Diye sordu tek kaşını havaya kaldırarak.
Başımı heyecanla salladım.

"Of birilerini dövmem gerekecek." Dedi.

Kucağından inmeden önce yanağını öptüm.
Sonra yüzünün her yerini. "Seni Seviyorum Efendim." Diye Fısıldadım kulağına doğru.

Kulak memesini ısırabilirdim.

AMA MEMELERE KARŞI İLGİM YOKTU.

'Seni seviyorum' demesede dönüşte burnumu öptü. Ve sonra dudağıma küçücük bir öpücük bıraktı.

Bu Tarz Benim | LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin