Bu Tarz Benim | Larry

Chapter 28

BİRAZ GEÇ OLDU AMA OLSUNDU. REKLAM YAPIYIM : "CAN YOU LOVE ME" NIN BIR SONRAKI BÖLÜMÜ SMUT.
*-*

#######

Harry

Sabah gözüme çarpan güneşin ışığıyla uyandım. Louis uzanmış beni izliyordu. Dün gece ile ilgili birşey söylemeyecektim. Ki zaten aklıma geldikçe utanıyordum!
İki elimk yumruk yapıp gözlerimi sildim.

"Günaydın," dedi. Gülümsedim. "Günaydın Efendim."

Louis benim üstüme bir aslan misali atladı. Louis'yi tartamasamda Louis'nin üstümde olduğunu bilmek beni edepsizleştiriyordu.

"Bu bir ceza mı Efendim?" Dedim Yeni uyanmış olduğum için boğuk çıkan sesime aldırış etmeden.

Louis sırıttı ve yorganı üzerimden atıp bacaklarımı omzuna koydu. "Nasıl istiyorsan prenses. Ceza veya ödül?"

Tam beni öpmek için eğiliyordu ki kapı çaldı. "Ben böyle Şansın amına koyarım ya." Bacaklarımı omzundan atıp aşağı inmek için boxer ve tişörtünü giyindi.

"Bende geleyim mi Efendim?"

"Sen kal burda Prenses,"

Louis aşağı indikten sonra problemime baktım. "Lanet olsun!" Diye homurdandım.
Aşağıdan sesler geliyordu.

"Beni neden bekletin genç adam! Tanrım! Yoksa sen çiftleşiyor musun? Korundunuz mu bari!? Bu şanslı kız da kim?"

"Anne bir nefes al ve sus,"

Demek annesi bir kız bekliyordu. Ama dün oğlu bir erkek becermişti! "O bir homo sevgili kayınvalideciğim :)"

Merdivenleri inecekken Hemen odaya çıkıp boxer giydim ve yatağa girdim.
Belki de kız taklidi yapmalıyım. Ama önümdeki; Louis'nin sebep olduğu çıkıntı 'ben erkeğim!' Diye haykırıyordu.

"Anne dur! O odaya girme!!" Ve kapı açılır.

Yorganı üzerime örtmeye çalıştım. Neyse ki az önce boxer giymiştim.

"Bu adam da kim Louis William Tomlinson!"
Homofobik kokusu alıyorum. Hm,,

"Anne sana bu odaya girmeyeceksin dedim. Ayrıca bu seni ilgilendirmez!"

Louis'nin annesi resmen bana hakaret ediyordu.

"O kızlara özenen itici yaratıkla ne yaptığını sanıyorsun Louis!"

"Anne sus!"

"Ben seni bunun için doğurmadım."

"Anne sus."

"O erkek orospu-" Her lafında daha da ileri gidiyordu.

"Sana sus dedim Johanna!" Louis sonuna bağırdı.

"Johanna ha? Ben gidiyorum!"
Louis birşey demedi.
Gururum azcıkta olsa zedelenmişti.

Ağladığımın farkında değildim.
Ta ki Louis'nin beni kollarıyla sarmalamasına kadar.
Üstündeki tişörte tırnaklarımda tutundum ve tüm göz yaşımı oraya akıttım. Tişört hep gözyaşı olmuştu.

"Üzgünüm efendim. Tişörtünüzü ıslattım ve annenizin size bağırmasına sebep oldum. Üzgünüm."

"Üzülme bebeğim." Dedi ve yorganın içine girip kafamı göğsüne yasladı.
Yaklaşık bir saat uyumuştum. Uyandığımda Louis yok diye gene 'odun adam!' Diye hönçürecektim ki Belimde güçlü kollar hissedince rahatladım.

"Günaydın Prenses." Dedi ve yanağımı öpmeye çalıştı. "Günaydın Efendim." Dedim ve yanağımı öpmesine izin vermeden burnunu öptüm.

Bu davranışımdan dolayı 'ceza' kelimesini duymayı bekledim.

"Kalk kahvaltı edeceğiz." Dedi. "Program?!" Dedim.

"Bugün yok prenses," dedi ve güldü.

"Unutmuşum Efendim," dedim.

##########

Aşağı indiğimizde Louis ile yapacağımız iş aklıma geldi. Fakat yarım kalan.
Dünkü ceza?
Blowjob olan hani?

"Ne düşünüyorsun Prenses?" Dedi.

"Dünü efendim."

"Ashton'dan bahsediyorsan eğer?"

"Hayır efendim. Fikfikiden bahsediyorum ben," deyip sonra Kızardım. Lanet girsin!

Yüzüne bir sırıtış geldi. "Efendim bu sırıtış?"
"Evet?" Dedi. "Bana çok kötü şeyler olacağını anımsatıyor."

"Ne gibi mesela,"

"Biymiyoyum efendim Biymiyoyum." Dedim bebekçe.

"Bebek sesi mi çıkarmaya başladın şimdi de (?)" Deyip güldü. Onun Gülüşüne bende Kıkırdadım.