-7-

6.1K 324 40
                                    

7

Evin tüm odalarını en az beş kere gezmiştim.Ama hala Ilgaz yoktu.Gelmemişti.Acaba bana şaka falan mı yaptı?Eğer öyleyse onu,hıncımı alana dek dövmek istiyorum.Elimdeki telefona baktım.İçimden 'Acaba arasam mı?' diye geçirdim ama hemen bu fikri zihnimden uzaklaştırdım.Aramak istemiyordum.Onun o alaycı çıkan sesi duymak istemiyordum herhalde.Ne zaman elime aldığımı bilmediğim bardağı mutfağa bıraktım ve salona geçip camdan bakmaya bşladım.Bir kaç saniye sonra tanıdık arabayı görünce 'Şaka değilmiş şükür ki' diye kendi kendime konuştum.

Masanın üstünden anahtarımı ve vestiyerden ceketimi alıp dışarı çıktım.Kapıyı kilitlediğimden emin olduktan sonra merdiveni asansöre tercik ederek basamakları ikişer ikişer inmeye başladım.Son basamağa geldiğimde ayağım takıldı ve tam yeri öpecekken birği değil Ilgaz belimden tutmuş ve düşmemi engellemişti.

İyi de aparmandan içeri nasıl girdi?

''Kapı açıktı.''dedi düşüncelerimi okurmuşcasına.

''İyi.'' dedim ve apartman kapısını açıp arabaya doğru yürüdüm.Arabanın içine girip Ilgaz'ı beklemeye başladım.İki saniye sonra tam kapıyı açacakken telefonu çaldı ve bir kaç adım uzaklaştı.Oflayarak önüme döndüm ve elimde duran telefonumdan rastgele oyun açıp oynamaya başladım.Sıkılınca telefonumu komple kapatıp Ilga'a bakmaya başladım.Kaç dakika olmuştu?Hayır yani bu kabalık!Ah bunu ben mi söylüyorum?

Daha fazla dayanamayarak sürücü koltuğunun yanındaki cama yaklaştım ve dinlemeye çalıştım.Ufak bir problem vardı.Ses gelmiyordu.İyice cama yapıştım ama hala ses yoktu.Ilgaz aniden dönünce bende kendi yerime geçtim ve kendi tarafımdaki cama dönüp dışarıyı izliyormuş süsü vermeye çalıştım.Ilgaz içeri girdiğinde ben hala camı izliyordum.

''Çok meraklısın,hiçbir şeyim.''

Ah hala mı?Tamam öyle demek istememiştim.Ama ne diyebilirdim ki?Sevgili?Arkadaş?Abi?

Hiçbiri.

''Yok öyle bir şey,sadece merak ettim sen gelmeyince.''

Yalan değildi.Merak etmiştim.

''Onun için cama yapıştın zaten.Evet anlıyorum,hiçbir şeyim.''

Eh yeter be çocuk.Cevap vermeyip telefondan annemi aradım.Onları özlemiştim.Dışarıy tekrar baktığımda hava kararmıştı.

''Nasılsın hayır kızım?''Hayırsız mı?Evet aslında öyleydim..

''Ya anne deme öyle özür dilerim.İyiyim ben,siz nasılsınız?Yercücem nasıl?''dedim.Arkadan Mertcan'ın sesini duymamla yüzümde kocaman bir gülümseme oldu.

''Hala bana Yercücesi mi diyor?Anne versene şuna bir kaç lafım olacak.''

''Oğlum dur.Oğlum!''

Çıkan garip seslerden ve duyduğum bu atışmadan Mertcan'ın telefonu kaptığını anladım.

''Cadaloz Nilin bana Yercücesi demeyi bırak!Seni öldürürüm.Kaç senedir diyorsun!Yeter artık!Başka bir şey bul!Söz ona laf etmeyeceğim ama Yercücesi nedir ya!''

Bu sözlerine kıkırdadım ve göz ucuyla Ilgaz'a baktım.Beni dinliyordu.Ah kim meraklıymış öğrendik!

''Ya ama Yercücesine alıştım ben Mert!Hem beni bilirsin bulamam ben öyle fiyakalı isimler.Hem ben cadaloza laf ediyor muyum?Herneyse nasılsın?''

Karşıdan iç çekme sesi duydum.

''İyiyim.Seni özledim abla.Ne zaman geleceksin?''

Çok duygusal söylemişti bunu.Cidden ne kadar olmuştu?Bir hafta falan vardı.Ne kadar atışsakta kardeşimdi o benim.Kıyamazdım ben ona.

''Ben de seni özledim kardeşim.En kısa zamanda geleceğim.''

''Söz mü?'' dedi tatmin olmak isteyen bir sesle.

''Söz.'' dedim bende sevecen bir ses tonuyla.

''Tamam o zaman bekliyorum.Sana özel şakalarımı hazırlamaya başlıyorum o zaman.''

Ah bunun aklı fikri beni sinir etmek.Ya şurda çok az olan duygusal anlarımızdayız.Bozmasa olmuyor!

''Seni haylaz!Sen görürsün.'' dedim kahkaha atarak.

''Hadi ya!Neyse ben anneme veriyorum.Görüşürüz.''

''Görüşürüz haylazım.''

Telefonu anneme verdiğinde onla da biraz konuştuk.Ve telefonu kapattım.Aniden başımı Ilgaz'a çevirince kendi önüne döndü hemen.''

''Burdaki tek meraklı ben değilmişim anlaşılan,değil mi?''

Demin suratında olan sırıtış şuan benim yüzümdeydi.Ilgaz kimle uğraştığını bilmiyorsun!Lafını yediririm sana!

Hala yoldaydık ve evi bu kadar uzak değildi.Evet bu kadar uzak değildi.

''Gelmedik mi?''dedim sıkıldığımı belli edercesine.

''Hayır.'' deyip kısa bir an bana bakıp tekrar yola bakmaya devam etti.

''Sıkıldım.''Gerçekten sıkılmıştım.Ve sıkıntıdan patlamak üzereydim.Derste bile bu kadar sıkılmıyordum.Gerçekten!

Araba durduğunda içimden 'Sonunda' diye geçirdim ve kapıyı açıp dışarı çıktım.O da çıkınca arkasından ilerledim.Kapıyı açınca ondan önce ben girdim ve koltuğa yığıldım.Ilgaz'a baktığımda mutfağa giriyordu.Önüüme döndüğümde bana ordan bağırdı.

''Acıktım.Yemek yap.''

Yemek yap.

''İyi.Makarna poşetini ver.'' dedim bende mutfak kapısından girerken.

''Sağdaki üçüncü çekmecede.''

Dediği yeri açtım ve eliem gelen makarna poşetini aldım.Tencereyi aldım ve suyu kaynattım.Sonra makarnayı döktüm.Makarna pişerken sos hazırladım hazır olan makarnayı bir tabağa koyup üzerine hazırladığım sosu döktüm.Tabağı masada oturan Ilgaz'ın önüne koydum ve mutfaktan çıktıp salondaki koltuğuma oturdum.

Çok yorgun hissediyordum kendimi.Oysaki hiçbir şey yapmamıştım.

***

Gözlerimi açtığımda bir yatakta değil hala aynı koltuktaydım.Yine mi uyudum ben?Ama yorgun hissettiğimi söylemiştim.Ilgaz evde yoktu sanırım.Hiç üşenmeyip koca evdeki tüm odalara bakmıştım ama elde var sıfır.

Aramayı düşündüm ama zaten takmış hiçbir şeyime tersler diye aramadım.Merakta ediyordum.Saat çok geç olmuştu.Hem de çok geç.Beklemeye başladım.

Bekledim.Bekledim.Bekledim.

Sonunda kapı sesi duyunca heyecanla kapıya döndüm.Ilgaz ve Sarışın bir kız.

Ilgaz ve Sarışın bir kız.

Ilgaz ve Sarışın bir kız.

Banane ki!Hiçbir şeyim o benim.Ah o kızı..ne diyorum ben ya?

Yukarıdaki odalardan birine hızlıca çıktım ve kapıyı kilitledim.Lanet olsun her şeyden nefret ediyordum.

Lanet olası Ilgaz!

Selam!Geç yazdığım için beni dövmek istiyorsunuzdur.Neyse bundan sonra çok dikkat edeceğim.Umarım beğenmişsinizdir.Uzun yazma konusunda problemim olduğu için uzun yazamıyorum arkadaşlar.Özür dilerim.Ha bir de şey var.Ilgaz ve Nilin birbirlerini sevmiyorlar şu an için ama ilerki bölümlerde göreceğiz.

Aşk mı?

Nefret mi?

Yanlış Kişi Yanlış MesajHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin