-8-

6.2K 318 47
                                    

8

Ah! Gerçekten,bu kaçıncı dönüşümdü? Bir türlü uyuyamıyordum. Uyku gelmiyordu ki. Neden mi? Ben de bilmiyorum ama Ilgaz yüzünden değil. Gerçekten değil. Yada biraz olabilir. Ne yapabilirim? Yanında bir kızla geliyor. Hem de gece vakti! Oturup ders çalışacak değiller ya?! Malum iş. Ben niye ordan uzaylı görmüş gibi kaçtım ki? Çok da umrundayım ya onların!

Telefonumu bulamayınca salonda unuttuğum gerçeği yüzüme bir tokat gibi çarpmıştı. Çünki dışarı çıkmayı asla ve asla düşünmüyordum. Bu acı gerçeği düşündüğümde yüzümü buruşturdum. Mecbur inmek zorundaydım. Hem onlarda salonda yapacak değiller ya? Yapmazlar. Hem beni görmediler ki. İkiside sarhoştu. Pis ayyaş Ilgaz. Senden nefret ediyorum Ilgaz. Çok pisliksin Ilgaz.

Sessizce yataktan kalktım ve kapıya doğru yürüdüm.Çok dikkatliydim.Çünki sakarlık yapmak istemiyordum.Aslında hayatımdaki en büyük aptallık veya sakarlık Ilgaz'ı bulmamdı.Kapı kolunu yavaşça indirdikten sonra parmak uçlarımla yürümeye başladım.Salona indiğimde uzandığım koltuğa gittim.İçerisi karanlık olduğu için el yordamıyla telefonu aramaya başladım ama bir türlü bulamadım.Işığı da açamazdım.Hırsız sanacaklar sonra uğraş da uğraş..

Koltuğun heryerini aramıştım ama hala bulamamıştım.En son koltuğun altına bakarken ayak sesleri duymamla kendimi koltuğa attım ve yastıklarla kamufle olmaya çalıştım.Kimdi ki?Merakıma yenilerek kafamı biraz kaldırdım ve ışığı yanık olan mutfaktaki sarışın sürtüğü gördüm.Ama ne yaptığını göremiyordum.Birden ışık kapatılınca tekrer koltuğa yapıştım ve gitmesini bekledim.Ayak sesleri kesilince uzun bir 'oh' çektim.Ama aklıma kayıp olan telefonum geldiğinde yüzümü buruşturdum.

Tekrar telefonumu aradım ama bir türlü bulamadım.Nerede ki bu telefon?

Susadığımı hissedip mutfağa girdim ve dolabı açıp soğuk suyu kafama diktim.İyi hissettirmişti.Hem de çok iyi!Ama hala kendimi kötü hissediyordum.Ya burda ben varım!Evde bir kız var ve bu pislik piç eve kız atıyor.Kız da sanki babasının evi gibi mutfağa girip çıkıyor!

Bir tane sandalye çekip oturdum ve kafamı ellerimin arsına alıp masaya yasladım.En son bu hareketi yaptığımda bana sarılan bir Ilgaz vardı..Ilgaz çık şu kafamdan!Lanet olsun onu kıskandım işte.Kendime bile zor itiraf etmişken.Ama aklıma bugün gördüğüm kabus geldi ve kafamı sallayıp bu düşüncelerden uzaklaştım.

***

Kafamı kaldırmamla saati görmem bir oldu.Çünki tam karşımda duruyordu!Gece mutfakta uyuyakalmışım ve boynum çok fazla ağrıyordu.Hatta başım da ağrıyordu.Saat 6'ydı.Yani okula gidebilirim.Evet gidebilirim.Tabi nasıl gideceksem?Taksi?Evet taksi.Ama param yok..Cüzdan evde kaldı..

Aklıma gelen cince bir fikirle boynuma dikkat ederek kalktım ve mutfaktan çıktım.Vestiyerin yanına geldim ve Ilgaz'ın ceketinin ceplerini bir umutla karıştırdım.Aradığımı bulmuştum.Ilgaz'ın cüzdanı.İçini açıp bir elli lira aldım ve cüzdanı yerine koydum.Zengin piç o bir kere.Hiç farketmez aldığımı.Ama ben borç olarak aldım.Tekrar yerine koyacağım yani.

Elli lirayı cebime koydum ve arkamı dönüp mutfağa gittim.Dolaptan kahvaltılık bir şeyler çıkardım.Sırf kendime.Onlar kendilerine hazırlar!Masaya oturmuş kahvaltıma başlayacakken içeri giren sürtük beni görünce çığlık atmaya başladı.Bu sese daha frazla katlanamayıp güzel kahvaltımı masada bıraktım ve salona kaçtım.

Sonunda çığlık atmayı kestiğinde ''Sen de kimsin?'' dedi korku dolu gözlerle.Beni seri katil falan sanıyordu herhalde.

''Merak etme seri katil değilim.'' dediğim an gözleri büyüdü.Sonra dediklerim beynine ulaşınca uzun bir 'Oh' yaptı.

Yanlış Kişi Yanlış MesajHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin