-4-

7.4K 392 18
                                    

4

Beyfendi maçını izlemeyi bıraktıktan sonra gözünü elimdeki kahveye dikti.Bir bana bir kahveye bakıyordu.Gerçekten ona kahve yapacağımı sanıyorsa avucunu yalamalıydı.Anlamamış gibi yaparak ''Ne?'' dedim.Bunu cidden düşünmüşe benziyordu.Çünki neden o zaman bana yavru köper bakışları atıyordu ki?Gıcık şey.Bugünleri de mi görecektim ben..''Bana da yapsana.Cidden canım çekti.Ayıp oluyor ama..'' dedi kendini acınası bir şekle sokarak.Bu evin hizmetlileri yok muydu gerçekten?Kesin vardır da bu man kafa ben ona hizmet edeyim diye onlara izin vermiştir.

Tam ona cevap verecekken telefonumun çalmasıyla açmış olduğum ağzımı bir sinirle kapattım ve koltuğun altına kaçmış telefonumu el yordamıyla aramaya başladım.Bir nevi kazı çalışması da diyebiliriz.Sonunda bulduğumda tam kapanacakken açmayı başardım.Ama 5. çalışta..Ekrana baktığımda ''Annem'' yazısını görmemle kafamdan aşağıya kaynar sular döküldü.Acaba ne için aramıştı?Hemen açtım ve kulağıma götürmemle annemin kızgın sesiyle karşılaşmam bir oldu.

''Nilin,neden telefonlar açılmıyor?Anneyi bekletmek çok mu hoşuna gidiyor ha?Oysa sen çikolata soslu kek istediğinde ben hiç bekletmeden yapardım.Bunlar mı olacaktı yapatıklarımın karşılığı?''

Ah,şu annemi anlamıyorum.Geçmişe döndü yine.Şimdi devam eder yine.Annemi dinlemezsem ve sözünü kesersem ölüm fermanımı imzalamış olacağımı bildiğimden dinlemeye devam ettim ve sözünü kesmedim.

''Sen o sosla üstünü başını kirlettikten sonra sana kızdım mı ben ha?Çamurlara girdiğinde üstünü mahvettiğinde saçını pislettiğinde sana kızdım mı ben?Kıyafetlerini temizlemeyip seni beklettim mi?Bunları da mı yaşayacaktım.''

Ama bunlar fazla değil miydi?Annem çok yüksek konuşmasada dibime girmiş olan Ilgaz annemin söylediklerini duyup bana bakıyor ve kikir kikir gülüyordu.Sonunda annem sözünü bitirdiğinde Ilgaz'ın kahkahalarını duydu ve

'' O kim?'' dedi.Ben de Ilgaz'a döndüm ve ''Sen bittin!'' bakışı atıp anneme aklıma ilk gelen yalanı söyledim.

''Annecim ya ben şimdi şey okuldan arkadaşım bak sınıftan değil şey sen tanımıyorsun.Defne.Onda kalıyorum da sana haber vermeyi unuttum ben ya.Yarın da o bende kalıcak öyle anlaştık da biz.O kadar eğlendikki aramayı unuttum kusura bakma.Şimdi sen tüm pisliklerimi ortaya serince oda tabi duydu da ona gülüyor işte.''

Annem hımm gibi sesler çıkardıktan sonra

''İyi tamam.En kısa zamanda bu Defne ile tanışmak istiyorum''İşte sıçtım.Hayatımı bombok eden kişiler hep erkekler.İlk Ataberk sonra Ilgaz..Kimi bulacağımı düşünürken anneme cevap verdim.

''Peki anne kapatmam lazım.Defne de selam söylüyor.Bizim uyumamız lazım bak saat 10 olmuş.Tamam?Hadi iyi geceler.''

Annem başka bir şey demedi çok şükür ki ve sadece ''İyi geceler o zaman kızım.'' dedi ve kapattı.Telefonu kapattıktan sonra derin bir ''Oh'' çektim ve sırtımı koltuğa yasladım.Yanımdaki odunun gülmekten yüzü kızarmıştı ve gözlerinden yaşlar akıyordu.''Yeter'' diye üstüne kükreyip omzuna sertçe bir tane geçirdim.

Gülmeyi kesip bana baktı ve korkmuş olacakki biraz gerileyip koltuğun ucuna kaçtı.

''Neden gülüyorsun yani?Sanki hiç yapmadığın bir şey!Çamura batmadın mı hiç?Ya da çikolata sosu her yerine dökülmedi mi ha?Zaten senin yüzünden anneme yalan söyledim.Ben nerden bulcam Defne diye birini!''Sinirden tepem atmıştı.Tekrar Ilgaz'ın yüzün edödüğümden gözlerinde,o mavi gözlerinde bir üzüntü bulutu gördüm.Bana baktı ve sonra başını yere ağip konuşmaya başladı.

''Evet,yaşamadım ben..Anneni hiç kaybetme Nilin.Çünki öyle bir anneye sahip olamayanlar da var.''Anlamıştım.O gözlerindeki üzüntü bulutunun nedenini şimdi anlamıştım.

''Anlatmak ister misin?''Kafasını salladı.Başını ban yaslayıp konuşmaya başladı.

''Ben tek çocuk olarak büyüdüm.Annem çok otoriter bir kadındı.Arkadaşlarımın evine gitmeme de iziin vermezdi,dışarı çıkmamada.Hep onun himayesi altında kaldım.Ama onu sevmekten hiç vezgeçmedim.Üstümü kirletince de bana kızardı.Ne biliyim işte annenle bunları konuşurken güldüm.Ben yaşayamadım bunları..'' dedi.

Hayır hayır.Bunları yaşamış olamazdı.Ben ona bakarken o konuşmaya devam etti.

''Zaten ben daha 8. sınıfa giderken Beyin kanserine yakalanıp vefat etti.O zamanlar benim için çok zor dönemlerdi.Çünki unutkanlığı başlamıştı ve ordaki tümör göz sinirlerini de etkiliyordu ve bir ara gözlük takmıştı.Tam yenecekken bilmiyorum..bana kimse söylemedi.Kötü olaylar olmuş ve annem buna dayanamamış ve moral kalmadığı için tam yenememiş ve öyle işte..''

Gerçekten bunları yaşamışmıydı.Gerçekten..Bunları anlattığına göre..Çok kötü bir şeydi bu.Anneme bundan sonra daha iyi davranmalıyım.Hatta ne isterse yapmalıyım.Çünki o bunu hakediyor.Benim takılı kaldığım şey şu kötü olaylar.Bunu Ilgaz da bilmiyordu..ama neydi bu 'Kötü Olaylar'.Ilgaz'a iyice yaklaştım ve ona sıkıca sarılıdım.O ağlamıyordu ama ben ağlıyordum.Anlaşılan bu duruma alıştığı için ağlamamyı tercih ediyordu ama bir süre sonra bana sarıldığında alnıma değen  göz yaşlarıyla ağladığını farkettim.

''Annem otoriter biri olsa da en azından benimle ilgileniyordu.Babamsa..onun yüzünü bile görmüyordum ki.Annem öldüğünden sonra kendimi zor toparladım.Tabi onca psikolağa gittikten sonra..''

''Onları sana söylememeliydim.Üzgünüm Ilgaz.''Bana daha sıkı sarıldı ve başını önemli değil anlamında salladı.Onu öylece bırakamayacağım için yerimde kaldım ama bir süre sonra saat de geç olduğundan gözlerim kapandı.Ve başım Ilgaz'ın omuzuna düştü.

***

Sabah ne telefonla ne sarsıntıyla ne de saatle uyandım.Kendim kalktım ama kaçta kalktım ki ben!?Okulum vardı benim.Cebimdeki sertlikle telefonumun yerini anlamıştım.Çıkarıp bakatığımda daha 7 olduğunu gördüm.Benim okulum 8.30 başlıyordu demek oluyordu derin bir 'oh' çekebilirdim.Geçen geceyi hatırladım sonra.Ilgaz..En son koltukta uyuyakaldığımı hatırlıyordum.Ilgaz beni yatağımıza(!) taşımış olmalı.Yan tarafımda kimse olmadığına göre Ilgaz bir dakiaka Ilgaz 7 de mi kalktı?Kaçta kalktığını bilmiyordum ama hiç te erken kalkan görüntüsü yoktu yani.Benimki de laf ama!Erken kalkan görüntüsü.O nasıl oluyor acaba.Bunu zihnimin bir köşesine not edip aşağı inmeye başladım.İnanmıyorum.

Ilgaz.Kahvaltı.Hazırlamıştı.

Salonun ortasındaki masaya otırduğumda Ilgaz'a döndüm.Ama biraz soğuk muydu ne.''Şeyy..kahvaltı hazırlamışsın..eline sağlık.''

Soğuk bakışlarını aban yönelterek''Öncelikle senin kalkmanı bekleyemedim ve kendim hazırladım.İkinci olarak dün gece söylediklerimi unutuyorsun ve kimseye söylemiyorsun.Hiç kimseye.''

Anladım bu soğukluğu.Sanırım bir dehayım.Herneyse.Gerçekten birilerine anlatacağımı falan mı düşünmüştü?Hem anlatsam da kime anlatacaktım ki?

Bende çok sıcak olmayan bir sesle''Söylemem için bir neden var bana.Neden söyliyim ki?Bu ikimizin arasında kalacak.Daima.''

Biraz yumuşayan ifadesiyle kafasını sallayıp ''Afiyet olsun.'' dedi.Karnımın gurultusuyla bana gönderi yapan beynime uyarak kahvaltımı yapmaya başladım.Bitince hemen bavulumun yanına koştum ve formamı aldım(Ilgaz unutmamış).Banyoya geçip üsütümü değiştirdim ve aşağı indim.Ilgaz ben kapıya yaklaşmışken kolumu tuttu ve ''İstersen seni okula bırakabilirim.'' dedi.Ve kolunu hatırlayıp kolumdan çekti ve benden cevabımı bekledi.Gülümseyerek ''Hayır demem doğrusu.'' dedim ve birlikte arabasın abindik ve okula sürmeye başladı.

Yol biraz uzun olduğu için erken çıkmıştık.Ilgaz ikide bir espri yapıp duruyordu ve bana işkence ediyordu.Kahkaha atmaktan karnıma ağrılar girmişti.Okula geldiğimizde yandaki arabada olan Ataberk'i farkettim.Ona sinir bozucu bir bakış fırlattım ve Ilgaz'a dönüp ''Nasıl bakıyor ama'' dedim.O da oraya baktıktan sonra ''Evet çok gıcık bir şekilde bakıyor.Sanırım bunu zor atlatacak.''İkimzide kahkaha attık ve ona hoşçakal deyip okulun girişinden içeri girdim.Ve Ilgaz'ın gidişini izledim.

Ilgaz gibi bir sevgilim olsun isterdim doğrusu..

Dediğim gibi bu bölümü yayınladım ancak vote ve yorum sayıları artmassa bu hikayem dahil diğer hikayelerime de yeni bölüm bir süre eklemeyceğim.Arada kesit koyarım belki sadece.Umarım vote ve yorum sayıları artar.

Yanlış Kişi Yanlış MesajHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin