Not: Gilbert'ın bakış açısından.
"Willkommen zurück, mein Liebe."
Hayatımın en güzel günleri bu cümleyle başlamıştı.
İlişkimizi artık saklamamamız gerektiğini biliyorduk, bu yüzden, kimliğimizi ve evimizi arkada bırakıp gitmeden önce babama uzun bir mektup yazmıştık.
Şimdi Hollanda'dayız, kimse bizi tanımıyor, saç ve göz renklerimiz uyuşmadığı için akraba sanılma ihtimalimiz bile yok.
Buna hala inanamıyorum ama Feliciano ile hala görüşüyoruz. O da yakın zamanda çocukluk aşkı ile tekrar karşılaşmış ve sevgili olmuşlar. Çocuğu ben de gördüm ve gözlerime inanamadım. Gözlerinin daha koyu mavi olması dışında Ludwig'in kopyası. Feliciano'nun en başta Ludwig'den hoşlanmasının nedeni bu olmalı.
Artık onun boğazına sarılmıyorum, o da beni affetmiş gözüküyor. Sevgilisi dahil kimseye kardeş olduğumuzu söylemeyeceğine söz verdi.
Ludwig'e, ölümden döndüğüm sırada annemi gördüğümden bahsetmedim. Benim bilincim kapalıyken o acılarıyla ve suçluluk duygusuyla baş başa kalmış, konuyu açmak bile istemiyor.
İşte böyle. Artık kaybetme korkusu yok, kıskançlık yok, şiddet yok, güvensizlik yok. Sadece aşkımız var ve bu biz ölünceye kadar böyle kalacak.
Veee bugüne kadar yazdığım en uzun soluklu ve en güzel hikayeyi de bitirmiş oldum.
Sadık okuyucum, destekçim ve biricik fikir vericim (o ne be) HetalianGilBird'e, (unofficial olarak hikayeyi komple ona adadım.)
Ensest ship sevmemesine karşın hikayeyi okuyup uzun yorumlar yaptığı için, idolüm emilystone4ever'a,
Baştan bana gaz verdiği için bir başka idolüm olan Eliane-Hime'ye çok teşekkür ediyorum.
(Oscar Töreni konuşması gibi oldu ama yazmak istedim tamam vurmayın sjdhajksd)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun (Germancest)
Fanfiction"Ludwig?" "Hm?" "Uyuyamıyorum." Human!AU. Ludwig ve Gilbert'ın anneleri, Ludwig'i doğururken ölmüştür. İki kardeş babalarıyla birlikte küçük bir evde yaşamakta ve aynı odayı paylaşmaktadırlar. Yıllar önce başlattıkları tehlikeli bir 'oyun', kardeşle...