İhanet

1K 35 15
                                    


MULTİMEDYA ESİN

Esin'in ağzından :)

Telefonda şuan eğer yanlış görmüyorsam Ece diye bir kızdan mesaj gelmişti. Ani bir hareketle yerimden kalktım.

-''Ece kim?!''

-''Yanlış anladın! B-''

-''Ben sana beni aldatıyor musun demedim! Ece kim dedim! ''

-''Ece sadece arkadaşım.''

-''Telefonunu ver!''

Telefonu verdiğimde sinirden elim ayağım titriyordu. Hemen hızlı bir şekilde mesajı okudum.

-''Yarın tekrar buluşalım mı?-ECE''

Bu sesli ve vurgulu okumamdan sonra Furkan'a sert bir tokat attım. Ardından da;

-''BİTTİ ! '' dedim ve hızlı adımlarla eve gittim.

Furkan'ın ağzından :)

O beni nasıl kandırdıysa ve kıskandırdıysa ben de ona aynı şeyi yapmak istemiştim. Ama pek başarılı olamadım. Şimdi her şeyi nasıl düzelticem?! Off...

Esin'e şimdi durumu anlatsam daha çok kızacak, biliyorum. Kendime; keşke bu hatayı yapmasaydım diyorum. Lanet olsun !

İpek'in ağzından :)

Harika ! Süper ! Muhteşem ! Burada kilitli kaldık ve Tolga bir şeyler söylüyor ama ben kafama yastığı geçirmiş, gözlerimi sımsıkı kapatmış durumdayım :P

Tolga beni her defasında engellemeye çalışıyor ama ben yine de her defasında onu duymuyorum. Tek bir kelimesine bile katlanamıyorum.

Sanırım gitti yani uzaklaştı. Yavaş bir şekilde tek gözümü kaldırdığımda yüzüme çarpan suyla neye uğradığımı şaşırdım.

-''Ne yapıyorsun sen! Aklını mı kaçırdın!''

-''Sadece beni dinlemeni istiyorum !''

-''Tamam. Dinliyorum.'' derken bir yandan da yüzümü siliyordum.

-''Çağatay yalancının teki ! Ona güvenme!''

-''Sanki sen ondan farksızsın!''

-''Çağatay önce beni sonra seni kullandı ! Hala farkında değilsin!''

-''Ben her şeyin farkındayım.''

-''O zaman beni affet.''

-''Seni affetmek mi?! Dalga mı geçiyorsun?!''

-''Affet beni.''

Cevap vermedim ve hepimizi yaptığı gibi mal mal duvara baktım, ara sıra halının desenlerini inceledim. Ta ki Tolga elimi tutana kadar...!

-''Bu kadarı da fazla!'' deyip hızla elimi çektim.

Kapıya doğru yürüyüp, Ceren'in en gıcık olduğu kelimeyi söyledim;

-''Bücür ! Artık yeter ! Kapıyı aç ! '' diye bağırdım.

Şimdiden merdivenlere nasıl bastığını duyabiliyordum.

-''İnat değil mi ! Sabaha kadar açmıycam ! Bunu sen istedin ! ''

-''Daha neler Ceren !''

Ses yok ! Harika ! Şimdi ben ne yapıcam!

Tolga pis pis sırıtınca ben de bir bahane uydurup;

-''Aaa saat de geç olmuş ben yatıyım.'' deyip yatağın içine girdiğimde Tolga daha beter sırıtıyordu.

Yanıma doğru geldiğinde;

-''Aklından bile geçirme!''

-''Bir şey yapmıycam.''

-''Tolga..'' dedim sevimli sevimli.

O da bişey olacakmış gibi;

-''İpek...'' dedi.

Sonra içimdeki o tır şoförünü çıkardım ve ;

-''Lan git az ötede uyu''

Şuan içinden ''öküz'' demiyorsa bile ''işte benim öküzüm'' diyordur. Lan ben sığır mıyım da onun öküzü olayım (saçma bir cümle oldu kabul ediyorum) :D

Birkaç Saat Sonra...TOLGA'nın ağzından :)

İpek onca atarından giderinden sonra nihayet uyudu. Ben de yavaş adımlarla yatağın yanına gittim ve köşesine oturdum.

Uyurken daha da masumlaşıyor sanki...

İç sesim : sustuğundandır o masumluk

İç sesim haklı olabilir, biraz fazla konuşuyor ama yine de seviyorum onu

Bir yandan da saçlarını okşayıp, hayal kuruyorum..

Hayalim şöyle...

Öncelikle şu Çağatay bi çıkıcak aradan! Biz İpek'le barışıcaz. Sonra ilişkimiz tatlı-sert bir ilişkimiz olsun. Çünkü hep iyi olursa sıkılmaya başlarız. Her neyse, biraz ileriye gidiyim...Şuan İpek'le evlendiğimizi düşünüyorum. Bir kız, bir erkek çocuğumuz olmuş ve İpek şuan ikizlere hamile...canı bir şeyler çekiyor. Çoğu hamilede olduğu gibi mevsimi olmayan meyveler istiyor...ben d-

Kapı açıldı ve Ceren içeriye girdi.

-''Tolga abi git istersen!''

-''Yok, kalıyım ben''

-''Sabah çok kızar ama''

-''Ben her şeyi göze aldım.''

-''İyi tamam, ben baştan uyardım.'' deyip kapıyı kapatıp gitti.

Ben de tam hayalime devam ediyorken İpek'in telefonuna mesaj geldi. Okumak istemezdim ama mesaj Çağatay'dan olduğu için kendimi okumak zorunda hissettim.

-''YARIN SABAH SAAT 09:30da BENİ BEKLE :) SENİ KENDİME AFFETTİRECEĞİM''

Hayır! deyip mesajı sildim.

Selin'in ağzından :)

-''Can..''

-''Hadi Selin söyle artık ne söyleyeceksen!''

Al işte bildiğin öküz ! İki saattir ne diyeceğim diye düşünüyorum verdiği tepkiye bak! Harbi öküz bu ya!

-''Ben seni seviyorum ve senden 1 şans istiyorum.''

Tam bir şey diyecekken ben söyledim. Kendime itiraf ettim;

-''Tamam biliyorum, sen Ceren'i seviyorsun. Ama seni sevmeyen birinin daha ne kadar peşinden koşabilirsin ki?! Onun mutlu olmasını istemiyor musun? Öyleyse....'' cümlenin devamını getiremedim daha doğrusu getirmek istemedim...

-''Selin...''

Ona umutla baktım...cevabını bekledim. Birkaç dakika sustu ve...

BÖLÜM SONU :)

BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ?

VOTE VE YORUM ALIYIM :)










OKULDAKİ GAMZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin