Gündüzler kağıttır bana, geceler kalem, sen ise mürekkebimsin...
Gündüzler seni düşünürüm, birden uzaklara daldığım yerlerde sen varsın hep, senden bir şeyler... Bazen soruyorlar bana neyin var diye. Neyim var değil neyim yok. Senim yok be. Sensizim. Sesini duyamıyorum mesela bazen. Ansızın bir gece arayıp sesini özledim diyemiyorum. Engelsin bana. Oysa bir gece arayıp sesini özledim diyebilmeliydim sana.
Sen konuşurken birden öpebilmeliydim yanağından. Bu gök gürültülerinden korkup sana sarılabilmeliydim. Gerçi ben korkmam gök gürültüsünden, ama olsun. Sarılmak için bahanem olsun bu da benim.
Taç yapabilirdin hatta bana papatyalardan. Biliyor musun kimse bana papatyadan taç yapmadı. Sen yapsan ya? Bir şey daha söyleyeyim mi? Kimse sarılmadı da bana. Kimse sarmadı. Şimdi odamı aydınlatan gök gürültüsünün ışığı... Şimdi yanımda olmalıydın da korkmuş gibi yapıp da sarılabilmeliydim. Sen ve ben, biz olmalıydık.
Ben müzik dinlemeden uyuyamam. Bana da en güzel müzik, hep hızlı atan kalbinin sesleri... Koysaydım başımı göğsüne kalp atışlarını dinleseydim. Sen de kokumu içine çekerdin belki.
Neden sevmiyorsun ki beni? Kalbim uyuşuyor bak. Yağmur damlaları cama vurdukça benim de kalbim göğüs kafesime vuruyor. Sıkışıyor kalbim. Aklım, kalbim, hayatım sen...
Neyse...
Gündüzlerim kağıt, gecelerim kalem, mürekkebim sensin. En güzel şiirim de biz olsun...
![](https://img.wattpad.com/cover/55854252-288-k526990.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya Sapı
PoesíaBen en çok gözlerini sevdim. Hani bir türlü benim gözlerimi bulamayan, İçinde beni barındırmayan, Kendini benden saklayan gözlerini... Yeşilleriyle ormanları kıskandıran, Bir nevi gökyüzü barındıran İçinde papatyalar gizleyen gözlerini... Ne za...