Miltumedyadaki Mert.
"Nerde kaldın be kanka. Yarım saattir seni bekliyoruz."
"Biraz işim çıktı da."
"Neyse, bak seni tanıştırmak istediğim birileri var."
Deyip bize doğru dönüp eliyle bizi gösterdi.
Mert beni gördüğü an, az önce bana olduğu gibi onunda o güzel mavi gözleri pörtledi.
Hem şaşkın hem de kızgın görünüyordu.
Bana alaycı bir bakış atıp."Tanıştırmak istediğin bunlar mı?"
"Evet gel sizi tanıştırayım."
Deyip Aylin'in yanına gelip.
"Aylin. Aylin benim sevgilim."
"Hani şu birgün kullanıp öteki gün bir kenarı attıklarından mı?"
Ne? Ne diyor bu be. Yeter artık!!! Çok ileri gidiyor. Hadi tamam benimle neysede en yakın arkadaşıma ne diyor ya.
Aylin'in yüzüde bir o kadar bozulmuştu ve kızgın bir şekilde lafa girdi."Bana baksana sen. Sen..sen kendini ne sanıyorsun heee. Ben senin bildiğin kızlardan değilim."
Deniz araya girip.
"Eeee tamam aşkım. Kanka sende ne yapıyorsun Allahaşkına? Ben Aylin'i çok seviyorum."
Aylin yine ergen aşıklar gibi.
"Ayyy aşkım yaa. Ben de seni seviyorum."
Dedi ve yine ergen aşıklar gibi sarıldılar. Bunlar ne ara bu kadar ileri gittiler.
Sonra Deniz bana dönüp.
"Melis. Aylin'in arkadaşı."
Mert sanki beni tanımıyormuş gibi bana bakıp elini uzattı. Ben elimi uzatmayıp lafa girdim.
"Biz birbirimizi ne yazık ki tanıyoruz canım."
"Tanıyor musunuz? Nasıl?"
Ben tam konuşacaktım ki Mert araya girip.
"Kendisi üvey kardeşim olurda."
"Hadi canım. O bu mu?"
"Evet bu."
Ben araya girip.
"Ne oluyo ya. O mu? Bu mu? Benim bir ismim var heralde."
Aradan bayağa zaman geçmişti. Tam bir saattir. Böyle mal mal oturuyorduk ama Aylin hanımlar öyle mi? O eğlensin. İnsan bir arkadaşıyla ilgilenir. Nasılmış? İyi miymiş? Eğleniyor muymuş? Ama nerde! O anca Denizciğiyle dans etsin.
Bense üvey abimle birbirimize bile bakmadan oturuyorduk. Düşünsenize tam bir saat böyleydik. Off çok sıkıcı.
Yeter artık. Bir saat daha böyle oturamayız demi. Bir konu açmalıyım."Burası şimdi senin mi?"
"Deniz'le benim."
"Hıım iyimiş."
Konuşsana be adam.
"Dans edelim mi?"
Bu soruyu tabikide ben sormuştum.
"Seninle mi? Yok yok. Kendimi rezil edemiyeceğim."
Rezil olmak mı? Hahahay güleyim bari. Bir kere ben çok güzel dans ederim.
"Offf Mert off. Sadece dans edelim dedik. Canım sıkılıyor."
"İyi gel bakalım ama bak düzgün oyna rezil olmak istemiyorum."
Deyip ayağı kalktı ve bana elini uzattı. Ah ne kadar centilmen.
Ben elini tutup ayağa kaltım. Pistin tam ortasına geçip dans etmeye başladık.
Ben kıvrak hareketler yapıyordum ve oda bu haraketlerime çok şaşırmışa benziyordu. Elimi tutup beni döndürdü. Sonra belimden tutup beni kendisine çekti. Ona tamamen yapışmıştım. O büyüleyici mavi gözleriyle bana baktı ve tekrar elimden tutup beni döndürdü.
Çok güzel dans ediyorduk. Herkez başımıza toplanmıştı.
Bizi izliyorlardı. Biz onları aldırmayıp dansımıza devam ediyorduk.
Daha sonra yorulduğumu söyleyip yerimize oturduk.
Deniz'le Aylinde oturuyorlardı ama yapışık ikizler gibi.
Ahh hiç sevmem böyle yılışık sevgilileri. Allahım bunların hepsini niye benim başıma veriyorsun.
Mert'in yanına mini elbiseli sarışın bir kadın gelince düşüncelerimden ayrılıp onları dinlemeye başladım. Kadın diyorum çünkü Mert'en en az 5 yaş büyük görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY ABİ #Wattys2016
RomansaAnnesinin ölümünden sonra yerlebir olan bir kız. Babasının başka bir kadınla evlenmesiyle sıradan hayatı sıradanlıktan çıkıp tamamen değişir ve bu kız üvey abisine aşık olur. Peki ama yaa annesini öldüren üvey abisiyse.