calum: artık konuşabiliriz
brenda: iki ay sonra mı?
brenda: ciddi misin sen?
calum: bak üzgünüm ama senin için onca şey yaptım ve sen bunları umursamadan beni hiç yerine koydun. ardından ben senin için çabalamayı bıraktım ve sen benim için çabalamaya başladın.
calum: tabii ki iki ay sonra konuşma kararı alırım, brenda.
brenda: senin yaptıkların güzel şeyler olabilirdi fakat gitmen pek hoş şey değildi
brenda: üstelik iki ay boyunca ben hariç okuldaki tüm kızlarla konuştun resmen!
calum: seni düşünmemeye çalışıyordum!
brenda: neden?
brenda: neden bunu yapıyordun?
calum: APTALIN TEKİSİN BRENDA
calum: ÇOK CİDDİYİM APTALIN TEKİSİN
calum: SENİ DÜŞÜNSEYDİM SANA GERİ DÖNECEKTİM ÇÜNKÜ
calum: SANA GERİ DÖNSEYDİM KENDİMİ BİTİRECEKTİM!
calum: SANA HER ŞEYDEN ÇOK DEĞER VERİYOR OLABİLİRDİM AMA BU KENDİMİ HİÇE SAYACAĞIM ANLAMINA GELMİYOR.
brenda: üstesinden gelebilirdik bunu biliyorsun
brenda: kendini bitirmene izin vermezdim
brenda: seni sımsıkı tutardım, calum. buna asla izin vermezdim
brenda: en azından senin için bunu yapardım
brenda: ama tabii, doğru ya!
brenda: sen tüm fedakarlıkları sadece kendin yaparsın sanıyorsun, değil mi?
brenda: en büyük fedakarlığı ben yaptım calum.
brenda: gitmene izin vererek, tüm kızlarla konuşmana izin vererek en büyük fedakarlığı ben yaptım.
brenda: ama sen tüm bunları göremeyecek kadar aptalsın.
brenda: bitiriyor muyuz, devam mı edeceğiz?
calum: bitireceğiz.
brenda: ne
calum: ve yepyeni bir sayfa açacağız.
calum: tüm her şeye yeniden başlayacağımız bir sayfa açacağız.
calum: şimdiye kadar ki tüm mesajları sil, güzelim
calum: şimdiye kadar yaşadığımız onca şeyi de unut
brenda: tamam,
brenda: bunu yapacağım
calum: şey, brenda?
brenda: efendim
calum: benimle çıkar mısın?
brenda: elbette ;)
//
şeeeey, sona yaklaşıyoruz çünkü bir süre sonra buralara uğrama süremem azalacak. hikayeyi yarım bırakmak da istemiyorum,,,