Nur'un ağzından...
Bu akşam iş çıkışında annemle mardine gideceğiz. Teyzem oradaydı, aslında mardinliyiz topraklarımız orada, güçlü bir aileyiz.3 senedir avukatlık yapıyorum, özel bir şirkette. Davadan davaya koşturup duruyorum.
Telefona baktığımda annemin aradığını gördüm.
-Annemm, kraliçem- oflayarak. -Ne zaman çıkıyorsun, beni ne zaman alacaksın. Teyzenle enişten sorup duruyor.- neden acele ediyorsun be hatun.
-Annem 1 saatim kaldı, son davama girip geleceğim. Şimdi kapatıyorum- yıllık iznimi kullanacaktım.Son davam şirketi kötülemek amacındaydı. Yorulmuştum, adliyeye gitmek için dosyalarımı aldım.
-Bebeğim, bugün gidiyormuşsun- şirketten Bora yanıma gelmişti.
-Evet böceğim- goz kırpıp.
-iyi tatiller kuzum, aramayı unutma küserim vallahi-hemen arabama yerleştim. Adliyeye giderken önüme bir çocuk çıktı, aniden frene bastım. Yanına annesi gelip elinden tutup karşıya geçirdi hemen. Korkmadım, çünkü panik denilen bir şey benden taraf değildi.
Adliyeye gelince hızla 2. Kata çıktım. Topuklu ayakkabımın sesini duydukça sinirlerim geriliyordu. Duruşma salonuna girdim. Yarım saat sonra dava bizimdi, arabama binip annemi almaya gittim.
Anahtarımı çıkarıp eve girdim.
-Annemm, nerdesin?- telaşla yanıma geldi.
-Al şu bavulu çıkalım hemen- ah annem.
-Anne üstümü değistiriyim- kolumdan tutup kapıya itti.
-Orda değiştirirsin hadi- bavulu tutup arabanın bagajına yerleştirdim.
-Hadi Anne bin arabaya- uçağın kalkmasına 20 dakika vardı. 90'la gitmeye başladım.Havaalanına geldiğimizde, arabayı otoparka park ettim. Bavulumu ve annemi alip,uçağın kalkacağı peron'a ilerledik. Uçağın anonsu gelmişti, hemen binip yerleştik.
1 saat sonra hostes gelip
-Bir şey alır mısınız efendim- demişti. Annem çay istemişti bende bir bardak su. Sevmezdim uçakta bir şey içmeyi.Mardin'den döndüğümde brazilya'ya gidecektim. İşler oradada vardı, sürekli seyehat halindeydim.
Bugün mardine iniceğimizde oradan araba kiralamıştım eniştem kenan alır desede istememiştim. En son 6 yaşında gördüğüm bir erkeğin arabasına binmezdim. Bu kuzenim olsa bile.
2 saatin sonunda Mardin'e gelmiştik. Annem bir kaç kere dır dır etsede ses etmedim. Buranın havasıda yaşamıda töreside farklıydı. Arabayı getiren adamdan anahtarları aldım. Bavulları ve annemi yerleştirdim.
-Kızım teyzeni arasana- telefonu alıp teyzemi aradım, anneme uzattım.
-Geliyoruz, yoldayız-
-...-
-Yanımda yanımda-
-...-
-Öyle mi?-
-...-
-Tamam, ben söylerim giderler-
Güldü annem. Gülüşünden öptüğüm HATUN.-Kızım, konağa gidince kenanla işleriniz varmış-
sorarsa baktığımda devam etmedi.
-Ne işi sultanım- gözlerinin içi gülüyordu. -Konakta çalışan biri davalık olmuşta- ben geldim ya olur zaten. Kafamı salladım, inşallah arabama biner yoksa ben binmem.Konağa geldiğimizde eniştem
-Bavulları alın ali- dedi. Annemle teyzem sarılırken, eniştemin elini öpüp sarıldım.
-Cadı, çok büyümüşsün- gür bir kahkahayla,
-sende hiç eksilmemişsin Ağam- oda gülünce teyzemin elini öptüm sarıldım.
-Maşallah kızım ne kadar güzelleşmişsin nur'um- yemek sofrasına oturmuştuk, annem
-Kenan nerde?- sanane anne sanane. -Avukat bulmuş işleri hallediyormuş- annem kafasını salladı.
-Biriciklerim, yol yorgunuyum ben yatsam sorun olmaz dimi?- enistem güldü.
-Ne oldu? Tavlada yeniliceğim diye korkuyor musun fıstık?- ah eniştem ah, o buraların en büyük toprak ağasıydı.
-eniştem çok yorgunum, daha sonra şansını dene- ayağa kalktığımda
-Esra kızım yatağını göster- esra yanıma gelip, yolu gösterdi. 2. Katta soldan 3. Odaydı odam. Esra'ya teşekkür ettim oda gitti. Odama girdiğimde, üstümü değiştirdim kendimi yatağa attım.Baya bi uyumuşum, saat 04;27'ydi. Susamıştım, ayakkabılarımı giyip mutfağa gittim. Su bardağı alıp, içmeye başladım. Arkamı döndüğümde boylu poslu bir erkek vardı çok yakınımdaydı. Yüz hatları çok gergindi, sert bakışlı korktun mu derseniz birazcık.
-Sen, Teyzemin kızı mısın?-
-Sen, teyzemin oğlu musun?-
Gülmüştük, sert adamın içinden kocaman gülümseme çıkmıştı.
Aynı anda söylediğimiz sorular başlangıçtı, Hiç bitmeyecek bir başlangıç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE
Teen Fiction-Sen, Teyzemin kızı mısın?- -Sen, teyzemin oğlu musun?- Gülmüştük, sert adamın içinden kocaman gülümseme çıkmıştı. Aynı anda söylediğimiz sorular başlangıçtı, Hiç bitmeyecek bir başlangıç