Sabah kalktığımda kafam ağrıyordu. Dün gece kuzenimle karşılaşmıştık, sert mizacı vardı ama gülüyordu. Hayal meyal hatırlıyorum, küçükken oyunlar oynardık. Burada güzel günlerim geçmişti, ama acı günlerim daha fazlaydı. Yatağımdan kalkıp banyoya gittim. Yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçaladım. Beyaz kısa kollu bady giyip altıma siyah eşofman giydim ve spor ayakkabılar. Spor takılmayı severim, ama işimden dolayı baya bi resmiydim. Herkes kahvaltıdaydı, hatta kenan bile.
-Günaydın- herkes başıyla onaylayınca Kenan
-Afiyet Olsun- demişti. Tabi babasından sonra ağa olacaktı ya hazırlık sanırım.
Kahvaltı yapamıyorum, kafam çok ağrıyordu.
-Kızım neyin var? Tabağında ki hiç bir şeye dokunmadın--Kafam ağrıyor biraz- annem tabağına dönmüştü.
Kenan bana bakıyordu, babasına dönüp
-Baba söyleyecek misin?-
Neden bahsediyor bu çocuk.
-oğul zamanı değil- kenan babasına bakıp
-tam zamanı baba- ayağa kalkıp yanıma geldi.
-Nur biz beşik kertmesiyiz-
Ne diyor lan bu çocuk, gözlerim yerinden çıkacak gibi olmuştu.
-Nasıl?-
Sadece bunu söyleye bilmiştim.-Bizi kertmişler nur, bizim evlenmemiz gerekiyor zaman gelip geçmiş töre bunu söylüyor-
ayağa kalktım, kenana tokadı bastım. Yanıma bi adam geldi, elimden tuttu.
-Ağam afedersiniz-
kenan bana bakıyordu. Adamın şeyine vurup belinde ki silahı aldım.
-Bu mu senin adamlığın, takmışsınız belinize silahı adalet mi sunuyorsunuz bana!-
kenanda bana tokadı bastı, bundan koca mı olur aq.-Al işte ileri görüşlü beyimiz-
annem hayretle bana bakıyordu.
-Olmaz enişte olmaz, ben yapamam ben evlenemem bu törede olsa olmaz! Bir çözümü yok mu bu illetin?-
eniştem bana bakıyordu. Sanki o tokadı ben yememiştim.
-kızım bir çözümü yok-
enişteme bakıp kalmıştım.
-şaka diyin lütfen-
Herkes olumsuzca bana bakıyordu.
Kenan kolumdan tutup çekiştirmeye başladı.
-Konuşmamız lazım-
Kolumu kurtardım.
-Anne bavulunu topla gidiyoruz-
Annem bana bakıp kafasını olmaz anlamında salladı.
-Anne git topla eşyalarını yoksa tek gidicem-
Anca bakıyordu kadın yaa.
-Beni bırakamazsın-
Öyle bir bırakırım ki,
-Bana yalan söyleyen, beni hiç umursamayan bir anneyle ne yapılır?-
Gözleri dolmuştu.
-Nur, başımı öne eğme herkes biliyor bizi. Herkes biliyor hanım ağa olacağını-
Ne diyor bu çocuk öldürsem ya ben bunu.
-konuşma, başını öne eğmek mi? Eğilmiş eğileceği kadar buna razı olmuşsun.-
Gözlerime bakıp
-Yeter Lan, kapa çeneni-
Kaba öküz herif.
-Ben gidiyorum, ne yapıyorsanız yapın-
Kenan kolumdan tutup kendine çekti, kulağıma
-Gidersen ölürsün- dedi.
Tehdit mi ediyordu üstelik insan kılıklı hayvan. Gözlerimin karardığını hissediyordum.
Gözlerimi açtığımda odamdaydım başımda teyzemle annem vardı.
-Ne oldu yaa bana-
Teyzem bana yiycekmiş gibi bakıyordu.
-bayıldın-
Rüya değil miydi yani? Teyzem gelini olcam diye mi böyleydi. Gür bir kahkaha attım.
-Niye güldün kız- teyzemin sorusuyla kendime geldim.
-Ben senin oğlunla evlencem dimi, kayınvalidem benim-
Dalga geçiyordum. Annemle teyzem gülmüştü.
-Anne, başım çok ağrıyor-
Teyzem yanıma oturup ilaç verdi.
-Kızım, evlenin ama aynı odada bile kalmayın. Beşik kertmesini biz yapmadık dedesi yaptı-
Kafamla onayladım.
Kusmak gibi niyeti vardı karnımın, banyoya gidip istifra ettim.
Teyzemle annem yanıma gelip saçlarımı tuttu.
Elimi yüzümü yıkadım.
-Anne, çok kötü oldum ben yaa-
Teyzem sırtımı okşayıp
-Hava değişikliğinden olmuştur kızım-
Teyzemle annem o kadar yaşlı değillerdi, annem büyüktü teyzemden.
-Teyze, araba var mı konakta? Biraz gezsem ya ben-
Kafasıyla onayladı. Bende o sırada üstümü değiştiriyordum. Teyzem anahtarla odama girdi, gömleğimin düğmelerini ilikliyordum.
-Al kızım-
Anahtarları alıp, kapıya gittim ki gitmez olaydım.
-Hanımım dışarıya çıkmak yasak-
Ne demek yasak yaa.
-Nasıl yani?-
Adam kafasını eğerek
-Kenan ağam emretti-
Arkamdan kenan geldi.
-Nereye, ben bırakırım-
Elinden tutup ileriye çektim.
-Kenan lütfen, çocuk değiliz-
Masum rolü oynuyordum.
-Evet değiliz, benimle evleneceksin!-
O gün gülen adamdan eser yoktu.
-Evlenicem zaten kenan, hadi bırak gezeyim biraz. Boğuldum-
Kafasıyla onayladı.
-Ben gezdiririm, olur mu?-
-tamam-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE
Teen Fiction-Sen, Teyzemin kızı mısın?- -Sen, teyzemin oğlu musun?- Gülmüştük, sert adamın içinden kocaman gülümseme çıkmıştı. Aynı anda söylediğimiz sorular başlangıçtı, Hiç bitmeyecek bir başlangıç