Kafamı geri çevirdiğimde şapkasını çıkartmıştı ve kolumdaki eline baktım. Bunu nasıl yapabilirdi. Gülmemek için kendimi tuttum ve kolumu biraz çektim.''Bırakırsan rahat edeceğim'' Kenan gözlerinin içindeki o gülümsemeyle elini çekti ve bana baktı. ''İçeriye gelebilirsin yani beraber yiyebiliriz tabi istersen, ister misin?'' Güldü ve içeriye girdi. ''Ne konuştun ya tabi ki gireceğim fazlaca getirdim ve annene ben onu getiririm dedim'' Kenan'a baktım ve paketleri koklayıp salona girdim. ''Kenan geldi'' Masayı hazırladım ve oturup kanattan yemeye başladım. ''Kız harbiden aç yemin ederim'' Elif'e baktım ve karnına vurdum. ''Bende çok açım Nur'u yiyebilirim'' Kenan'a baktım ve içim titredi. Niye bana bunu yapıyordu ki? Acaba tekrar mı oluyordu? yani hisleri olabilir miydi ki? ''Ne düşündün be kızım seni yiyemem tabi ki'' Güldü ve yanıma oturup lahmacundan yemeye başladı. Tabi biz sipariş etmemiştik ama sanırım o kendini getirirken yiyeceğini de getirmiş. Sanırım mı dedim ? Biraz ahmaklık oldu. Elif oturdu ve yemeğini yemeye başladı. Yemekler bittiğinde ise Kenan bana bakıyordu ve bende gözlerimi kaçırıyordum. Cidden bir insanın gözleri nasıl bu kadar güzel olabilirdi? Hele birde sıradan bir renk sadece kahverengi ve içinde biraz gülümseme... O kadar güzeldi ki gözleri insana lanet okuturcasına... Kenan'a baktım ve gözlerimi gözlerine diktim. Sadece benim olsun istiyordum sadece bana ait olsun ve yanımdan hiç gitmesin, başına hiç bir şey gelmesin. Ellerimi yüzüne atıp sakallarını okşamak istiyordum daha önce yapamadığım şeyleri yapmak istiyordum.. Onu gerçekten sevmek istiyordum. ''Ne dersiniz oyun mu oynasak? Şişe çevirmece falan?'' Elif'e baktım ve güldüm. ''Amaaa başıma hiç iyi şeyler gelmiyor bu oyunda'' Kenan'ın gözleri bana bu sefer ciddi bakıyordu. Sanki alıp beni dövecek gibi korkmadım değil ama o bana bir şey yapmazdı. ''Evet oynayalım şişe getirin aklınızı alacağım'' Kenan'a baktım ve meydan okurcasına kalkıp şişe buldum geldim. ''Bence bu gayet iyi'' yere oturdum ve halıyı ortadan aldım. ''Şimdi gelin bakalım gençler'' ikiside yerlerini aldıktan sonra bir tur çevirdim. ''Ben Elif'e soruyorum D mi? C mi?'' Elif güldü ve sırıtarak ''Cesaretlik'' dedi. Ben içten içe sıçtığını düşünüyordum. ''Hım öyleyse sana fena bir şeyler yaptırmalı buldum. En yakın dürümcüyü ara ve 300 tavuk dürüm siparişi ver. 1 dakika sonra siparişi başka yerden verdik diye iptal et'' Kahkaha attım ve Elif'e baktım. ''Of ama yaa'' telefonunu alıp numarayı tuşlar... ''300 tavuk dürüm sipariş edeceğim.......................... evet hepsi karışık olacak ve acılı................................. evet iyi günler'' kapattı ve kenan ile gülmeye başladık. ''çok manyaktı yaaa'' Dürümcüyü geri arayıp iptal ettiğini söyledi...
***
Kenan bana baktı ve sorusunu sordu ''Hayatında bir şey değiştirebilseydin, bu ne olurdu?'' Kenan'a baktım ve içimden değiştireceğim tek şeyi söylerken dışımdan sadece ''Bilmiyorum sanırım şuan ki kıyafetim olurdu'' sahte bir güldüm ve şişeye gözlerimi diktim. Oysa neyi değiştireceğimi kendim çok iyi biliyordum. Aşık olduğum adamı geri alacağım bir cevaptır bu ama sadece içimin duyabileceği tonda söylediğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE
Teen Fiction-Sen, Teyzemin kızı mısın?- -Sen, teyzemin oğlu musun?- Gülmüştük, sert adamın içinden kocaman gülümseme çıkmıştı. Aynı anda söylediğimiz sorular başlangıçtı, Hiç bitmeyecek bir başlangıç