Yuh lan

298 26 0
                                    

Savaş'tan;

Gözlerimi açtım. kumsal benim yanımdaki yataktaydı. yüzü bana dönüktü. o kusursuz yüzü ne hale gelmişti ki böyle bile güzeldi. araya girmeliydim engellemişlerdi ama bir baba bunu yapamazdı. gerçi benim babamda farksızdı. ben küçükken annem benim okuldaki matematik hocamla yatarken yakalamış. hep beni suçladı ki ben küçüktüm napmıştım? küçücük bir çocuk bununla suçlanamazdı. ama babamın gözü dönmüştü. benim bütün matematik kitaplarımı çöpe atmıştı ki bu neye yaramıştı hala anlamamıştım. adamı dövmüştü. bu benim için kabustu o zamanlar. kapının arasından korkarak izlerdim. sonra anneme vurmaya başlayınca gözlerimden yaşlar aktı. bu küçücük başımla napabilirdim ki ?  mutfağa gittim. o zamanlar güçsüzüm. geçirdim sırtına bıçağı. çok derin olmasada yavaşlatmış , hatta durdurmuştu onu. ölmedi. geri geldi ama biz o zamana kadar başka eve çıkmıştık. babam beni evlatlıktan reddetti. bu acıttı çok ama dayanmalıydım. annemde ilgilenmez oldu. para verir sadece artık. babamı bıçaklamamam lazım mış. anneme bunu göz yumamazdım değil mi ? annemin gözlerinde görüyorum hala babamı seviyor ve beni suçluyor o da benden vazgeçti. bu canımı baya acıtsa da hayatta kalmaya çalışıyordum. kızlardan mesaj gelmesiyle irkildim.

kumsal bugün babasıyla buluşacak sizde gelecek misiniz? demişlerdi.

bizimkilere sordum evet gidelim diyince bende

Evet geleceğiz yazdım

Kalkıp biz giyindik.  dar paça kot pantolon ve siyah tişört giydim. siyah converselerimi de giydim. saçım zaten her türlü yana yatıktı ve bu beni daha çok çekici yapıyordu. kendimi övmeyi kesiyim bari :)

Kumsal'dan;

Kalktım. erkekler kalkmıştı. hemen lavaboya girip yüzümü yıkadım ve çıktım. dolabımın başına geçtim ve dar paça kot pantolon , siyah tişört alıp lavaboya geri girdim ve giyindim sargılı elim biraz zorlaştırsada. çıkınca rimelimi , portakallı dudak parlatıcımı sürdüm . saçlarımı açtım. siyah converselerimi giydim. arkamı döndüm ve savaşla karşı kaşıya geldiğimde fark ettim kş aynı şeyleri giymişiz. herkes gülüyordu. bende güldüm. ama değiştiremezdim kusura bakmasın. kapıya yöneldim. onlarda geldi. kızlar kapının önündeydi. kızlar savaş ve beni görünce güldüler. sonra kendilerini toparlayıp arabaya bindiler. hızla sürmeye başladım. kızlar yine gülünce

Kapasanıza çenenizi  dedim ve hafif güldüm. sonra gülmeyi kestilerki bende tebessüm etmeyi. babam gelmiş olmalıydı. gitmeseydim bu onun eline bir koz verirdi. daha hızlı sürdüm. ve geldiğimizde indim. hızla içeri girdim. babam burada oturup bekliyordu. giyinmişti. hemen bende girip şortumu ve tişörtümü giydim. saçlarımı arkaya attım. sargımı yeniledim. box eldivenlerini de giyip geldim. bütün abilerim tabikide beni tutuyorlardı. o başladı geçirdi bir tane ki bende ard arda geçirdim. bir süre böyle devam etti. sonra çok hızlı vurunca sarsıldım ve yere düştüm. ondan geri saymaya başladılar kalkmalıydım. 

10 9 8 7 6  5 4 3.  sonunda hızla kalktım ve hiç beklemediği anda beynine geçirdim. bu sefer o yerdeydi. onun için başladı sayım.

10 9 8 7 6 5 4 3 2 1 0 kalkamamıştı. ama benim ayakta kalcak gücümde kalmamıştı. bende yere uzandım. bu herkesi korkutsada birşey olmamıştı. beynim çok kötüydü. hızlı vurmuştu ki bende aynı şekilde vurmuştum. şuan acıyordu onuda biliyordum ama onu yenebileceğimi söylemiştim.

abilerim hemen koşturdu. kızlar ve erkeklerde. beni oturttular. kendimi pek iyi hissetmiyordum. babamı kaldırmamışlardı. kalkıp babamın başını kucağıma koydum. ne yapmış olursa olsun iyi misin dedim. o da zorla ağzını açıp hancızade kanını taşıyorsun dedi. bende hancızade kanı değil hancızade soyadını taşıyorum diyip abilerimi çağırdım onuda kaldırdılar ve oturttular. kalktım ve bende oturdum. kızlar pansuman yapıyordu ama beynimin içine ne yapabilirlerdi ki.

Kumsal iyimisin dedi bir tanesi.

bir dakika diyip ben adımı hatırlamıyorum dedim. gözlerinde endişe vardı. bşr dakika onlarıda hatırlamıyordum ki. etrafıma baktım. abilerimi , babamı hatırlıyordum. ben sizide hatırlamıyorum dedim. hemen onlardan bir tanesi kucağına aldı direncek gücüm yoktu. hemen arabaya bindirdi. sürücü koltuğuna geçti. hemen hızla sürmeye başladı. benim gibi hızı seviyor olmalı ki hızlı sürüyordu.hastaneye geldiğimizde hemen sed yeye oturttular. doktor gelip baktı ve naptı da böyle oldu dedi. erkeklerden bir tanesi box yaptı ve kafasına darbe aldı dedi. doktorda gici hafıza kaybı yaşıyor , dedi. kızlardan bir tanesi de ne kadar sürer dedi. doktor da belki bir gün , belki bir ay , belki bir yıl. bu kişinin direncine bağlıdır. hatırlatacak şeyler yaptırın dedi ve çıktı. siz kimsiniz ya ? diye söylendim. bir kız da bana. biz senin en iyi arkadaşlarınız. seni baban yatılı okula bıraktı. bizde o okulda okuyoruz. baban seni çok üzdü. abin evlendi ve bir çocuğu var aranız iyi değil pek. kardeşin hastanede lösemi tedavisi görüyor. baban pnu sana vermedi. bunlarda diyip erkekleri gösterdi. bizim düşman okulumuz. ama artık pek düşman sayılmayız. dedi bende YUH LAN dedim. ve kız beni çekiştirip şimdi de sana hatırlatıcak şeyler yapmamız lazım kalk diyip çekti ve indim. hemen çıktık. ön koltuğa oturdum. yine sürme ye başladı aynı kişi. arkaya dönüp kendimi zorladım. hatırlamak için. kızı göstererek aslı dedim. el çırptı.  sonra erkeklerden birine arda dedim aferin kız dedi. güldüm. kendimi fazlasıyla zorluyordum. hatırlamıyorum diyerek şafaklarımı ovdum.  geldiğimizde indim. bir duvardı. benim.duvarımdı hemen üstüne çıktım. onlarda çıktı. sigaramı çıkarttım bir dal aldım onlarada verdim.çakmağıda öyle. bu sahne tanıdık geliyordu. tabi yaa hatırlıyordum. savaş dedim erkeklerden birine sarıldığımızk hatırlamıştım demek ki yakındık. hatırlıyordum. heosinin ismini saydığımda sarıldılar. sonunda hatırlamıştım. fakat kötü şeyleride hatırlamaya başlamıştım. babamın bana tokat atışını.. gözlerim dolmuştu. donmuştum adeta. kavga edişimizi... kardeşimin ağlayışını... düğündeki yaptıklarımı..  gazeteyi surstıma çarpışını.. 

anlamışlardı. daha sıkı sarıldılar. ben bunları atlatmışsam öyle decam edecektim. gülümsedim. sigaramın dumanını içime çektim. huzuru sigara dumanında aramak doğru muydu ? bilmiyordum ama oradaydı huzur. dumanda. gözlerimi yumup geri açtım. denize çevirdim bakışlarımı. öylece baktım. bu sefer mahzundu. köpürmüyordu öfkeden önceki geldiğim gibi. sadece çarpıyordu kıyıya yavaşça. ağır ağır...  kıyıdan alıyordu kumları ve geri çarpıyordu. bu onu rahatlatıyordu belkide. sessizce savuruyordu öfkesini. içinde yaşıyordu. 

Gökyüzüne baktım bu seferde. konuşuyordum onlarla veya anlıyordum onları.

SEN KOSKOCAMAN BİR GÜNEŞ

BEN SANA AŞIK UFACIK BİR YILDIZ

ÖYLESİNE UZAK, ÖYLESİNE YANLIZ...

Sen kimsin lan?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin