Güneş doğuyordu. bütün gece duvardaydık ve sabahlamıştık. kızlar erkeklerin kucağına koymuştu başını. bende savaşın kucağına koymuş güneşe bakıyordum. öylece düşünüyordum. güneş bir kere bile bıkmadan doğuyordu. ama insanlar çocuğunu doğurup bırakıyorlardı. bu adalet miydi gerçekten ? tabiki değildi. kaçıncı sigaramı yaktığımı bilmeden bir dal daha yaktım. diğerlerinede uzatsam benim kadar sigara bağımlıso olmadıkları için almadılar. ki savaş aldı. o da bağımlıydı. sigara paketini ortaya koydum. ortaktı çünkü. birden mesaj gelmesiyle irkildim. kafamı kaldırıp telefonu çıkarttım.
KİMDEN; Baba
bugün bir yere davetliyiz. gelmek zorundasın. arkadaşlarınıda getirebilirsin.
hepsi okumuştu zaten. hemen numarayı çevirip gelmiyorum dedim bütün asiliğimi takınarak.
geliyorsun dedi kesin bir tonda. napacaksın zorlamı getireceksin dedim. o da bak buraya gel herkes çocuğuyla gelecek. sonra seni rahat bırakacağım ne halt yersen ye dedi. hopörlordeydi. tamam gelicem dedim ve onun birşey demesine izin vermeden kapattım. geri kafamı kucağına koydum. telefonum çalınca hırsla açtım.
Ne var dedim. babam falandır diye düşünmüştüm.
Hastaneden arıyoruz kardeşinizin durumu kötüye gidiyor görmeniz gerek umudunu yitirdikçe dahada kötü oluyor dedi.
bende babamı niye aramadınız dedim. bu sefer hopörlörde değildi. o şuan ilgilenemeyeceğini söyledi dedi. tamam diyip kapattım. gözlerim yanıyordu ve karşıya dikmiştim hemen babamın numarasını çevirip
Sen nasıl bir babasın ya kızının durumu daha kötüye giderken sen şuan ilgilenemem diyecek kadar alçaksın diyip suratına kapattım. öylece baktım sadece. sonra hemen atladım duvardan onlarda atladı. hemen araba ya bindim ve hızla hastaneye sürmeye başladım. sonra aniden durdurdum ve indim. hemen hastaneye girip odasına girdim beni börünce öyle bir sarıldı ki. abla iyileşemeyeceğim dedi. bende tabiki iyileşeceksin ben varım sence senin iyileşmemene izin verir miyim ? dedim. vermezsin dedi. gülümsedim. babam niye yok diyince onlara baktım ne diyecektim ki onlarda bilmiyordu. canım o gelecek birazdan tamam mı ilk önce ben geleyim dedim diye kıvırdım. tamam dedi. bend ebak sakın iyileşmeyeceğim gibi şeyler düşünmek yok. ne zaman benim gelmemi istersen hemşirene söyle tamam mı dedim. o da tamam dedi. göz yaşlarımı zor zaptediyordum. sarılıp çıktım. göz yaşlarımı tutmalıydım. içim artık dolmuştu ve dışarı taşmaya zorluyordu. okula sürmeye başladım. geldiğimizde hemen indim ve okula girdim. onlarda girdi. geleceklerini biliyordum. siyah her tarafı yırtık dar paça pantolonumu , beyaz büstüyerimi giydim. deri ceketimide üstüme geçirdim. saçlarımı açtım çok hafif dalgaladırdım. rimelimi ve siyah rujumu sürdüm. siyah vanslarımı giydim. hazırdım. kızlar benim aksime elbise topuklu ayakkabı kolye vb. giymişlerdi. çıktık. erkeklerde salaştı çok olmasada savaş ön koltuğa geçti anahtarı attım. hızla sürüyordu. su bana dönüp rezillik çıkarmazsın değil mi dedi biraz endişeli tonda. bende bilmiyorum dedim. neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. geldiğimizde gazetecileri gördüm ki beni görmüşlerdi. elimde hala sargı bezi vardı. hemen önümde.bittiler onları aldırmadım. yüzümüde saklamadım sadece yürüdüm.
ELİNİZDE Kİ SARGI NEZİ NEDİR?
SÖYLENENLERE GÖRE SERSERİ MİSİNİZ?,
BABANIZLA KAVGA ETTİĞİNİZ DOĞRU MU?
vb. sorulara aldırmadan sıyrıldım. bizimkilerde arkamdaydı. babam beni görünce süzdü ve böyle giyinilir mi dedi. bende giyiniliyormuş demek ki dedim. bizim kızları göstererek bak onlar nasıl hanımhanımcık dedi. bende ba na ne diye heceledim. geldiğime dua et dedim. o da telefondaki söylediklerini bırada konuşmayacağım ama görüşeceğiz dedi . bende tabiki dedim ve oradan ayrıldım. başka masaya oturdum. öylece insanları izliyordum. içkiyi aldım garsondan bir viski. onlarda aldı. bir yudum alıp içime akışını hissettim. babam gelip beni rezil etmeden bir şarkı söyle dedi. pardon dedim. hadi dedi. ne söliyim dedim oflayarak. ada hemen cem adrian herkes gider mi dedi. bende yuh bir bıkmadın dedim hepsi onaylayınca tama diyip çıktım ve gitarı verdiler. oturdum yere bağdaş kurup.sandalye vardı ama ben böyleydim işte. savaşta geldi yanıma ve oturdu. beraber söyleyecektik. görütntülüyorlardı gazeteciler. ben başladım.
Sessiz bir gece, yorgun adımlarım
Hiç haberi yok gibi, ıslak kaldırımların
Kimse görmüyor mu? Kimse duymuyor mu?
Durup önünde kalbinin, kimse durdurmuyor mu?Herkes gider mi? Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam, her şey biter mi?
Çok erken değil mi? Erken değil mi?
Söyle bana küçük adam, herkes gider mi?savaş devam etti.
Elinde cennetin kayıp haritası
Kalbinde hazineler, yüzünde anahtarı
Kimse görmüyor, kimse bilmiyor
Ve sen hâlâ üşüyorsun..Herkes gider mi? Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam, her şey biter mi?
Çok erken değil mi? Erken değil mi?
Söyle bana küçük adam, herkes gider mi?ben sordum o cevapladı.
Hâlâ yalnız mısın?
Sadece özgür.
Peki mutsuz?
Sadece alışmış.
Peki ya aşık?
Sadece eksik.o sordu bu sefer
Peki ya sen?
Hâlâ bekliyor musun?
Beklemek, şimdi hiç duymayan birine,
Dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız.
Peki ya umut?
Umut, şimdi hiç görmeyen birine,
Gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.beraber söyledik
Herkes gider mi? Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam
Çok erken değil mi? Erken değil mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adamberaber söyledik.
Yağmur diner mi? Yağmur diner mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam
Herkes gider mi? Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam
Çok erken değil mi? Erken değil mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam
Yağmur diner mi? Yağmur diner mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam..alkış yükseldi. arkamdan da
YANLIŞ KİŞİYE AŞIK OLDUK BİZ KIZIM dedi annemdi gözlerim dolmuştu. herkeste duyuyordu. mikrafondan yankılanıyordu. ayağa kalktım ve döndüm arkamı. BELKİDE dedim öylece.
YANINDA OLDUĞU HALDE ONUN DEĞİLSİNDİR dedi. savaşı biliyordu ve ondan bahsediyordu. savaşa baktım. babam hemen geldi. rezil olmak istemiyordu tabi.
ANNE HADİ GİDELİM diye yaklaştım. birden silah çıkarttı. kafasına dayadı. ANNEEE diye bağırdım.yaklaştım bir adım daha. yaklaşma diyerek bana doğrulttu silahı.silahı birden bende tuttum. çekmeye çalıştı ki bu herkesi korkutmuştu. birden patladı. karnımda bir sızı hissettim o an. Anne dedim sesimin çıkmasını zor sağlayarak. bana denk geldiğini anlamışlardı. savaş hemen kucağına aldı. annemde koşturuyordu peşimizden. gazeteciler çekiyordu. Gözümden yaşlar süzüldü.
KIZIM diye bağırıyordu. babamsa oradan hala bize bakıyordu kılını bile kıpırdatmamıştı. kızlar elimi tutsalarda bıraktım.
BU ZAMANA KADAR KİM TUTMUŞTU ELİMİ
ŞİMDİ DE GEREK YOKTU KİMSEYE.
gözlerimi yumdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen kimsin lan?
Ficção AdolescenteBu kimdi ya? Sen kimsin? Sana hala gizemli çocuk mu demeliyim ?