Sen kimsin lan?

Anne diyebilir miyim

Gözlerimi açtım. Yine mi hastane diye geçirdim içimden. biraz kalktım. kimse yoktu. bunu fırsat bilip çıkmalıydım. Hastane artık boğuyordu beni resmen. hemen kıyafetleri koydukları sandalye ye gittim ve Siyah yırtık püsküllü şortumu, mavi tişörtümü içine soktum. saçlarımı açtım. rimelimi ve vanilyalı parlatıcımı sürdüm. deri ceketimi giydim. beyaz converselerimi giydim. siyah sırt çantamı tek omuzuma atıp kapıyı açtım. Kapıdalarmış meğer. beni görünce kalktılar hemen. aynada yoktu doğaçlama yapmıştım rimelimi ki çoğu zaman böyle yapıyordum. Kumsal yat kızım napıyosun dedi su. bende kalkıp gidiyo olabilir miyim acaba diye dalgaya aldım. berkant gelince sarıldım. birden gözüm aynaya çarptı. yaklaştım. yüzümde çizik vardı. İki tane biraz derin olmalıydı. doktoru gördüğüöde yanına gidip yüzümü işaret ederek Bu ne lan dedim. o da sakin olun onlar yavaş yavaş geçecek dedi. bende bence hızlı hızlı geçsin diye alayladım. Kumsal hanım sakin olun dedi. bende şu hanımı kaldır sonra düşünürüm dedim. o da kumsal sakin ol dedi. bu daha samimi en azından. Olum hala bana sakin ol diyosun farkında mısın ? şimdi benim seni dövmem gerek diye bir adım attım. birden ayaklarımın yerle bağlantısı kesildi. Aslında kötü değildi bunu sevebilirdim.

Lan olum bırak lan diye bağırdım. Tamam dövmeyeceğim diye sakin davrandım. beni yere bıraktı. aynaya yaklaştım. Tamam bunuda sevebilirim diyerek doktora yürüyerek taburcu et dedim. anlamamış bakışlarını attı. diyorum ki taburcu et etmezsende umrumda olmaz çıkar giderim dedim. o da tamam diyip işlemleri halletti.  çıktım hemen. Berkant bana niye acele ettin bu kadar. bende onu umursamdan bizimkilere döndüm. Bana vuran o adamdı dedim. bu savaşın köpürmesine neden oldu. ama tutmaya çalıştı kendini. aslı eminsin demi dedi bana. bende evet dedim. berkanta başıma gelen aadamı tarif et dedim. o da tam o adam gibi tarif etti ki o olduğuna emindim zaten. motora ilerledim. bindiğiöde bir not olduğunu fark ettim. motordan inip kaldırımın kenarına oturdum. onlarda geldi ve oturdular. zarfı açıp kağıdı çıkarttım. onuda açtım.

Hancızade hata yapmadığını umuyorum. Ki sen akıllı kızsın hata yapmazsın. Sadece birazcık acı çektirdim. Ama babana söylediğin an bu bir başlangıç olur. Tehdit olarak algılama sadece arkadaş.

sesli okudum. en son cümleye dilimi çıkarttım. manyak ya resmen. onu koltuğun altına koydum. atmamıştım. nedenini bilmesemde atmadım. motora bindim. kaskımı taktım. gaza bastım. onlarda , berkantta geliyordu. okula gidiyordum. biraz ders işleyeyim de kafam dağılsın diye düşündüm. okula geldiğimde indim. onlarda indi. berkantta okula girince anlamamış bakışlarımı attım. o da açıklayarak buraya geldim artık dedi. sarıldım. kızlara el sallayıp yolladım. okula girdik..hemen yatakhane ye girip okul kıyafetlerimi aldım ve lavaboya girdim üstüme geçirdim. diz üstü çoraplarımıda geçirdim. beyaz converselerimide giydim. lavabodan çıktım. berkant bizim yatakhaneye gelmişti. burayı istemi özellikle. yerim ben bu çocuğu ya. saçlarımı açtım ve öne atıp kafamı salladım. berkantta inadına gelip karıştırdı. gülerek pislik diyip düzelttim. topuz yapmaya karar verip lastik tokayla ev topuzu yaptım. rimelimi ve eyeliner ımı sürdüm. siyah rujumuda sürdüm. gömleğin kollarını kıvırdım. onlarda hazır olunca çıktık. sınıfa girdik. sıralara oturduk. hoca girdi. tabikide ayağa kalkmamıştım. zaten hiç kalkmazdım. bazı bir kaç kişi kalktı. Berkanta kendini tanıt oğlum dedi. oda berkant diyip oturdu. bu kıkırdamama neden olmuştu kafama vurunca kahkaha attım ve kolunu cimcikledim. hoca kumsal kalk dedi anlamamış bakışlarımı attım. kalktım ne var dedim aksiliğimle. o da yaz dedi tahta kalemini elime tutuştururken. bende yazmaya başladım. yazım güzeldir zaten. Bana inadına yazdırdığı kesindi. yorulunca yeter lan diyip kalemi yere attım. bu ne böyle burda kezban durmuyo yazdırmayan hoca şimdimi yazdırıyo diyip dil çıkartım ve yerime oturdum. Manyak diye söylendim. bunu yapmam bazı kişileri şaşırtsada umursamadım. bizim grubu şaşırtmamıştı tabikide. beni tanıyorlardı. hoca kalk alıp şu kalemi bana ver dedi gururuna yediremeyerek. bende kalkmıyorum lan napıcaksın dedim. o da kumsal okuldan kovdurtma dedi. bende sıkıysa kovdur dedim ki bunu yapardı. berkant kalk hadi boşver dedi. bende kölemiyiz lan burda diyerek kalkmadım. Kumsal diye bağırdı. efendim dedim onun aksine sakince. o da kalk dedi. bende ben kalkmıyorum demiştim dedim. seni kovdurtucam dedi. bende elinden geleni ardına koyma hoca dedim. napacaksın kuösal dedi tehditkar tonda. bende dışarıda hallederiz merak etme diyerek göz kırptım. hoca sinirle kalemi bile almadan çantasını alıp dışarı çıktı. bu ders boş demekti. arkama  bizimkilere döndüm. mete kızım alsaydın ya dedi. bende emir almıyorum ben dedim güldük. kafamı yana çevirdiğimde kapıda o tanıdık yüzü gördüm. üst camdan. ben geliyorum dedim ve kalktım çıktım. o adamdı yine. Ne var dedim kapıyı kapatıp. birden elini ağzıma kapattı. kıpırdattım ve bağırmaya çalıştım. çok zordu. o kadar sıkmıştı ki. nefesimide tutmuştum bayılmamak için. nereye kadar tutabilirdim ki. birden kapı açılde savaş çıktı. birden babasına tutup beni çekti. nefes aldım. manyak dedim. yumruk attı babasına. defol dedi sinirle. ama biraz nefes almıştım ve etkisindeydim. duvardan yere çömdüm. düştümde denebilir. gözlerim yarı açık yarı kapalıydı. babası giderken bana görüşücez hancızade dedi. gözlerimi kapatmamıştım. kucağına alıp sınıfa soktu sesler yükselirken gözlerimi açık tutmaya çalışıyordum. sıraya oturttular. bizimkiler hemen toplandı. berkant iyimisin dedi. bende zoraki ağzımı açıp yok iyiyimde boşuna böyleyim diye dalga geçtim. güldü. birden birinin başımdan aşağı su dökmesiyle irkildim. lan bunu kim yaptıysa geberticem dedim çatallı sesimle. gülme sesi geldi. titredim bir an. öksürdüm. kendime gelmiştim. Deli bu adam ya. Hayatım zaten darmadağınken bir de bu adam çıktı iyi mi ?. birden yanıma birinin oturmasıyla döndüm. dönmemle sarılmam bir oldu.  Manyak dedi bana sarılırken. O benim çocukluk arkadaşım ve kardeşim sayılırdı. ayrıldığımda mal dedim ve güldüm.  biz böyle anlaşırdık. ada bana bu kim dedi. bend ehemen çocukluk arkadaşım , kankam , kardeşim dedim. o da hemen bşrde çocukluk aşkı dedi. kafamı döndürdüğümde dalga geçiyordu. kafasına vurdum sallama lan dedim. tamam tamam diyip pes etti.  bu sefer ada adın ne dedi çocuğa karşı. o da ben çağrı dedi. adada iğrenç espirilerinden bende ödemeli diyince kusasım geldi. midemi tuttum şakasına. koluma vurdu. bizim eski mekana gidelim dedi. bende pek iyi bir fikir değil sanki dedim. o da eskileri bırak yeniye bak diyerek göz kırptı. bende iyi tamam diyip kalktım ve yatakhanrye ilerledim. onlarda peşimden geldi. kızlarda okul kıyafetleriyle geldikleri için benden giyineceklerdi. benim dolabımın çoğu koyu renkler olduğu için burun kıvırdılar ama kendilerine göre birşeyler buldular. aslı mavi tulumumu , ada kot pantolon ve beyaz badi ,  su yırtık kırmızı kot pantolon  siyah tişört , sera siyah bir elbise giydi. bende siyah dar paça pantolonumu , siyah badimi alıp banyoya gittim giydim. kırmızı kareli gömleğimi belime bağladım. kumral saçlarımı açtım ve belimden sarkmasına izin verdim. rimelimi , eyeliner ımı , göz kalemimi sürüp koyu bir göz makyajı yaptım. yeşillerimin ön planda olmasını severdim. siyah rujumuda sürdüm. beyaz vanslarımı giydim. çok serseri görünmeyi severdim. aldırış etmedim. SİYAH = ASİLLİK olduğundan siyahı severdim. herkes hazır olduğunda çıktık. arabayı sürmeye başladım. hızla mekana doğru. geldiğimizde arabayı park ettim ve müziğin yükseldiği mekana girdik. oturup kızlarla sürten , striptizciler le dolup taşan , şarkı söyleyen , dans eden insanlarla doluydu. hemen bir masa bulup oturduk. bize doğru yaklaşan adam görmek isteyeceğim son kişiydi. Oo kimler varmış dedi beni süzerek. bende viski getir işini yap dedim sinirle. büyük bir nefret besliyordum ona karşı. çağrı araya girerek ( ki girmeseydi olay çıkartırdım )  sen içecekleri getir kızı rahat bırak diyip gönderdi. Göz zevksizliği bşr adam işte. dünyadaki gereksiz insan. birden gözüme ağlauan bir küçük tatlı bir kız takıldı. ağlıyordu ama kimsenin duyduğu yoktu. hemen kalkıp yanına gittim. eğildim. beni  görmeleri zordu. ağlayarak bana " annem ve babam beni buraya bırakıp gitti " dedi göz yaşlarının arasından. hemen kucağıma alıp kalktım. ve yerime oturdum. şaşkınca bakarlarken umursamadım. belki gelirler dedim çocuğa. hayır giderken bir aile bul kendine dediler dedi. göğsüme bastırdım çocuğu. bir çocuk böyle terk edilemezdi. İntikam peşimde plan bir kız olabilirim ama çocukların bunları yaşamaya hakkı olmadığını düşünüyorum. ki zaten böyle olmak zorunda. içkilerimizi bırakırken bebek bakıcılığınada mı başladın fıstık dedi adam. bende birincisi fıstık deme , ikincisi sanane diyip tersledim. istersen seninle bir aşağı kata gidelim dedi.ben anlamıştım tabiki çok beklersin dedim ve dil çıkarttım. bunun üzerine o da o dilini kopartırım dedi. defolsana lan ddiye atar yaptım. erkeklerin çağrı dışında birşey anlamaması normaldi. çağrıda uğraşma lan şu kızla defol dedi. gitmiyorum napacaksın diyince çocuğu kenara bırakıp yumruğumu geçirdim. bunun üzerine beni koltuğa dayayıp boynumu sıktı. bu işimi zorlaştırıyordu. nefesim tükenmeye başlamıştı. bana  Sana burda baktım ne istiyorsun daha istediklerimi vermek zorundasın diyip bıraktı. çağrıda bir kafa geçirdi. bende nefesimi toparlayıp Lan sen o iyiliklerin bedelini miski misli aldın ne istiyorsun hala diye bağırdım. bu müziğin susmasına neden olmuştu. kolumdan ruruo resmen sürüklemeye aşağı kata görüreceğini anladığımda bağırdım. moraracağını bildiğim kolumu çekmeye çalıştım. çağrı yere yapıştırdı hemen. savaş beni kenara çekti. gözümden yaş düşsede onun görmesine izin veremezdim. hemen sildim. kızlar gelip anlamaya çalışırken. adam ayağa kalkıp sen gelmiyorsan şu kızlardan birini verirsin dedi. bende ne diyosun lan sen diye bağırdım. üstüne saldırdım diyebiliriz. yumruklarımı ardı sıra yapıştırdım. savaş tam engel olacakken çağrı durdurdu. haklı diye birşeyler söylediğini duyar gibi oldum. adamın öleceğine kanaat geitirip kalktım. o sırada beni yere çekip o üstüme çıktı ve yumruklarını saydırmaya başladı. herkes sessizce izliyordu. çağrı hemen üstümden aldı. onun alrında olmak bile iğrendirirken.... ayağa kalktım. yüzümde kan vardı ama benim yanımda o daha berbattı. yüzümü yıkamaya indim ve yıkayıp geldim. çocuk benden korkasını istemezdim. çocuğu bemen kucağıma alıp çıktım. onlarda gelmişti. arabaya bindim. çocuk hala kucağımda bana bakıyordu. sanki birşey söylemek ister gibi bir hali vardı. arabayı sürmeye başladım. Bana  yönelttiği soru karşısına dondum. " SANA ANNE DİYEBİLİR MİYİM ? " dedi. bende gülümseyerek  ablayı tercih ederim dedim. tamam abla diyip gülümsedi. sanki o gülümseyince bütün dünya mutlu olacak gibi. arabadan indik. kucağıma aldım. kızları öptüm. erkeklerle girdim. çocuğu görünce şaşırsalarda aldırmadım. onu yatırdım yatağıma o kadar yorulmuştum ki pijamalarımı giyip yanına yattım. gözlerimi kapattım ve uykuya bıraktım kendimi..