Gözlerimi açtığımda burnuma sigara ile karışık parfüm kokusu çarptı. Kafamı kaldırdığımda Ege'nin o pürüzsüz cildi ile karşılaştım."Günaydın!" dediğinde gülümsedim. "Günaydın" dedim bende.
Karnıma bir ağrı girdiğinde acıyla sessizce inledim. Ege endişeli bir şekilde bana bakıp "Noldu?" diye sordu.
"Karnıma ağrı girdi." dedim yüzümü buruşturarak.
"Anladım. Asya lazım mı?" dediğinde muzipçe sırıtıyordu. Koluna vurup"Lavabo nerede?" diye sordum. Gerçekten feci şekilde ağrıyordu. Sanırım bugün özel günümdeyim. Kalktığımda çaktırmadan yatağa baktım. Çok şükür ki bir şey yoktu.
Utançla "Ben Asya'nın yanına iniyorum" dedim ve odadan çıktım. Aşağı inmeye başladığımda "Abi" diye seslendi Asya.
Aşağı inince "Asya ben özel günümdeyim. Alelacele evden çıktığım için aklıma gelmedi. Var mı?" diye sordum çekinerek.
Gülerek "Benimle gel" dedi. Bende peşinden gittim. Banyoya vardığımızda yerini gösterip çıktı. İşimi girdikten sonra ellerimi ve yüzümü yıkadım. Gözlerinin altında torbalar ve morluklar vardı. Yorgun gözüküyordum.
Aynanın orada fondöten tarzı bir şey ararken concealer buldum. Rengime göre biraz açıktı ama bugünlük işimi görür diye göz altlarıma sürüp hızlıca lavobodan çıktım.
Asya koltukta uzanıyordu. Kıvırcık saçlarını topuz yapmıştı. Üstünde ise mavi bir şort ve üstünde pembe panterli tişörtü vardı.
"Ben Ege'nin yanındayım" dedim merdivenlere ilerlerken. Eliyle tamam işareti yaptı.
Merdivenleri çıktıktan sonra Ege'nin kapısına vurdum. Ses gelmediği için odaya daldım. Kimse yoktu. Uykumu daha alamamıştım. Bir süre yatakta yuvarlandım ve pikeyi üzerime çekip gözlerimi kapadım. Uyumaya çalıştım ama uyuyamadım.
Ege "Sara" diye seslenince sesin geldiği tarafa döndüm. Üstünde sadece kotu vardı. Boxerı da gözüküyordu. Gözüm vücuduna gittiğinde hemen yüzüne baktım. Güldü ve bana doğru ilerlemeye başladı.
"Sara akşam ki söylediklerimi unut!" dediğinde ağzımdan hıçkırık kaçtı.
"Yani onu hiç söylememişim gibi davran. Ama sana aşık olduğumu bil." dediğinde tamam anlamında başımı salladım. Yanıma geldi. Üstünden geçerek yanına uzandı"Ege ben artık nerede yaşıcam?" diye sordum birden bire.
"Burada yaşayacaksın. Sanki başka yerin var!" dedi gözlerini devirerek.
Bana doğru yüzünü çevirdiğinde bende ona döndüm. Bir süre bakıştıktan sonra soğuk elini sıcak belime koydu. Huylandığım için kendimi biraz daha ona doğru çektim.
Belimden tuttuğu gibi beni kendine yapıştırdı. Bir bacağını bacaklarımın üstüne attıktan sonra saçından öptü. Vücuduna yapışık olduğum için nefes alışverişlerim hızlanmıştı. Gülüşü kulağıma geldi. "Sarılsana" dediğinde parfümünün koklamakla meşguldüm. Çok güzel kokuyordu. "Parfümü bırakta sarıl lan kadın!" dediğinde kahkaha attım. "Geri zekâlı" dediğimde bana ölümcül bir bakış attı. Boynuna sarıldım ve kafamı göğsüne sakladım.
Baya bir o şekilde durduk.
"Yaşananların hepsi bir rüyaydı sanki inanması zor. Bir umut ışığı yak yeniden yalanlarıma. Ben dinlerim ve son kez gel yardım et bana. Boş verdiğim onca günahıma. " Sesinde takılı kalmıştım. Eşsiz bir sesi vardı. Sanki o demir gibi ses gitti yerine başka bir ses geldi. Bir nefes aldıktan sonra devam etti.
