ZORAKİ EVLİLİK

"SENİ SEVDİM UFAKLIK". dedi ve cevap vermeme bile izin vermeden atladı aşağa.Sadece öyle baktım.

"BENDE SENİ SEVDİM KOCA ADAM" Bile diyemeden gitmişti.

Yere kocaman bir delik açılmıştı ve Aras o deliğe atlamış arkasında beni bırakmıştı.

GİTMİŞTİ HEMDE BENİ ALMADAN..!

Atlamıştı koca uçurumdan, atlamıştı.

Etraf bakındım hızlıca telefonumu yere attım ve kenarda ki büyük taşı kucağıma alıp bende uçurumdan atladım.Gözlerimi kapattım sıkıca. Kulaklarım acıdı hemde o kadar acıdı ki buna rağmen ifadesiz kalabildim. Ya ölürse diye düşündüm ve daha ağlamaya başladım. gözlerimde yaş yavaş süzüldü burnumun üstünden geçip aşağa. yaklaşık 2,50 saniyede suya düştüm.

Gözlerimi açtım.Etrafa göz attım.Yoktu buradan görünmüyordu.
Daha da dikkatli baktım.Kucağımda olan taş dan dolayı dibe batmaya başladım.

Etrafa iyice göz gezdirmeme rağmen bulamıyordum sanki su Arası yutmuş gibi.

Nefesim iyice daralmıştı belki de sadece 15 saniyedir buradayım ama nefesim tükenmişti.

Bırakmadım taşı denizin en dibine kadar indim ama bırakmadım onsuz çıkamazdım.
Kucağımda ki taşa sarıldım sadece. saat 10du deniz gerektiğinden çok daha koyu idi ama bulacaktım onu.
Bitmişti işte bende ölüyordum.
ÖLÜMLE BURUN BURUNAYDIM AMA YİNE DE ARASI KURTARMAYI DÜŞÜNÜYORDUM.

Kapattım gözlerimi her şey şerit halinde geçti gözlerimin önünden.Kendimi serbest bırakmıştım.Taş gitti kucağımdan yakalamaya çalıştım ama yoktu işte yukarı ilerlemeye başladım ama gözlerimi bir saniye bile açmadan.
Denizin dışına çıkınca hızlıca nefes alıp vermeye başladım.
Korkarak gözlerimi açtım.
Aras?

Nefes nefese kalmış bir Aras.

"Sen gerçeksin" dedi güçlülükle.

"Ölmedin" dedim bende nefes nefese.

"seni görmeseydim ölmek ùzereydim." diye bir açıklama yaptı.

"Sen kayalığa gelmeseydin gidiyordum." dedim bende ona aynı şekilde.

"Üşüyorsun"dedi bana biraz daha yaklaşırken.

"Hayır üşümüyorum ası-l sen üşüyorsun"

Gülümsedi zorlukla sonra biraz daha yaklaştı ve yapıştı dudaklarıma.

Öyle durduk sanki birbirlerimizi beklercesine ikimizde bir haraket bekliyorduk ama ilk kim yapması gerektiğini bulamıyordu.

Dedim ki bu sefer ben başlayayım sonra dedim ki dalga falan geçer.

Dudaklarımı nefes alabilmek için biraz açtım.Oda devamını getirdi denizin ortasında çılgınar gibi öpüşmek gülünç bir durumdu.

Tuzlu su ağzımın tadını iğrenç bir hale getirmişti ama şimdi ikimizde o iğrenç tatı unursamıyor biribirlerimizi anlamsızca öpüyorduk.
İlk çekilen Aras oldu.Elimi tutu ve hızlıca kayalığa doğru yüzdük.Beni kucağına aldı ve daha da hızlı yüzmeye başladı.
Ne olmuştu şimdi.Arkaya baktım umursamazca.
O an farkettim arkamızda olan dalgayı.

Aras daha önce farketmişti ama atladığımız için kayalığa uzaktık.

Aras beni kucağından indirip yanına aldı.

"3 deyince elimi sıkıca tutup zıbla burnunu ve ağzını tıka."

Kafamı olumlu anlamda sallamamla birlikte hızlaca tutu ellimi ve yine aynı hızla saymaya başladı.

"1 2 3"

O sıra Aras benimim elimi bıraktı ve omuz hızasında havaya kaldırdı ve zıpladı.Dalga bana deymeden geçti.Aras beni hızlıca suya attı.
Dalga o kadar şiddetliydi ki kayalara kadar sürüklendik.
Arasın beli birden kayalığa çarptı.
Sudan çıktığım da  ağızımdaki iğrenç tat yüzünden midem bulandı etrafa baktım şöyle Aras kayalığın hemen dibinde belini tutyordu.

Yanına yüzüp iyi olup olmadığını sordum.

"Aras iyi misin?"

"belim çok kötü kumsala kadar yüzemem."

"Nasıl ya elimi tut ben seni çekerek götürürüm."

Elimi uzatım.Elimi tutu ve onu yavaş yavaş Kumsallığa doğru çekmeye başladım.

Su sayesinde ağırlaşmış çekilmesi zor hale gelmişti.

Yaklaşık 5 dakika sonra kumsallığa çıktık.

Mal gibi bakıştık ne o konuştu ne ben sadece gözlerimize baktık.

Sanki ikimiz de dilini yutmuş 2 deli gibidik.

Denize baktım.Sadece ay ve 3 yıldız  ışıltısıyla deniz grimsi bir renge bürünmüştü.

Kumluğa doğru yattım saçımın kumlanması umrumda değildi Arasta yattı kumluğa.

"Bak 3 tane parlak yıldız var. Bu manzarayı zor buluruz" dedi Aras.

"3 yıldız ". diye tekrar ettim.

"Biri sen biri ben ve biri de kızımız". kız?

"Kızımız?"

"İçime öyle doğdu.Hem ben kız istiyorum"

"Aras!"

"Annem gibi sağlıklı olsun ne olursa olsun dimiyeceksin dimi?" dedi yüzünü ekşiterek.

güldüm

"Benim ten rengime sahip olsun.Senin gibi siyah gözlü olsun burnu sen ki gibi küçük olsun.Dudakları sen ki gibi küçük ama dolu dolu olsun.Saçları uzun olsun ama sarı olsun zayıf olsun ama kemikleri sayılacak kadar zayıf olmasın.
Yanakları kırmızı dudakları pembe olsun ilk baba desin ben ona oda bana makyaj yapsın sonra sende bizim fotoğrafımızı çeksen.Gece aramız da uyusa bizde düşecekmişiz gibi yatsak.
üzerimize kusa bizde gülsek.Uzun saçlarını tarayıp iki kulak yapsak.
O okula gidince ödevlerini beraber yapsak.
Biz ölünce başımızda gelip ağlasa.Güzel olmaz mı?"

"O ne öyle Aras.Sipariş verir gibi."

güldü bende güldüm.

"Peki oğlumuz olursa?" dedi.

"Uzun boylu olsa.Simsiyah saçları,kahve gözleri,senin gibi bir burnu olsa ne küçük ne büyùk .Dudakları ımm dolgun olsun ama ufak.

Seninle futbol oynasa kaleci beni yapsa seni yensek ve sende bize dondurma ısmarlasan

Senle kavga yapsa gelse yanıma seni şikayet etse."

"Belki bir gün olur" dedi

"Belki"dedim.

MERHABA.

O KADAR HASTAYIM Kİ TELEFONU ELİME BİLE ALAMADIM.BU BÖLÜMÜ BU GÜN 7 DE YAZMAYA BAŞLADIM.ASLIN DA YARIN UZUN BİR BÖLÜM OLARAK YAZACAKTIM AMA VAZGEÇTİM.

İNTERNET BİLGİSİ:BİR İNSAN 21 METRE YÜKSEKTEN AŞAĞI BİR YÜKSEKLİKTEN ATLARSA ÖLMEZ.

HE BİRDE EN GÜZEL YORUM ATAN KİŞİYE İTHAF EDİYORUM BİLGİNİZE.