...bu mesajı açmaya korktum, hattâ kafamdan "açmadan silsem mi acaba" diye düşündüm çünkü ben artık üzülmekten ve kırılmaktan korkuyorum. Her neyse mesajı açtım mesaj Melek'in arkadaşı Cennet'ten gelmişti ve mesajda 'Sana çok bomba şeyler göstereceğim pazar saat 14.00 de Kordon'da buluşalım' yazıyordu, ne yazacağımı şaşırmışken bir yandan da merak duygum kabarıyordu. Ben de 'pazar günü işim var Cennet buluşacaksan konum atıyorum 1 saat sonra bize gel' diye yazdım. Ben mi onun ayağına gidicem o benim ayağıma gelsin hem belki buda onların bir tezgahıdır. Bana Cennet'in mesaj attığını söylemek için Levent'i arayacaktım lakin Levent'ten bile soğudum artık sanki onun bana karşı sakladığı bir şeyler var. Cennet'ten bir mesaj daha geldi 'tamam, olur elimdeki çok önemli' diye önemli olan neydi? Benden saklanan neydi? Kim kime âşık? derken artık herşeyden bıktığımı anladım. Yeter! diyesim var çünkü Melek gibi insanlar insanı hayattan soğutuyorlar. Şuandan itibaren bu olaydan bağlantımı kesiyorum. Eve geldim, Cennet benden daha önce gelmiş annem ile birlikte kahve içiyorlardı. Annemin yanında nezaketen ' Hoşgeldin Cennet neden bugün okula gelmedin?'diye sordum yoksa ona bağırıp evden kovacaktım. Ardından Cennet 'bunun yüzünden' diyerek elindeki günlüğü gösterdi ve yakın arkadaşının sırlarını da deşifre etmiş oldu. Odama geçerek günlüğüne kimin olduğunu sordum, Melek'in olduğunu öğrendiğimde açmamasını istedim. Bir anda aramızda bir elektriklenme oldu, ben Cennet'i öpmek istediğimde ise beni iterek tokat attı. "HADSİZLEŞME" diye sessizce haykırdı. Halbuki ben ona âşık değildim sadece duygularıyla oynamak istemiştim. 'Ben buraya bu gizli günlük için geldim, içindekileri görmen lazım' dedi. Ben ise konudan uzaklaşmak için Cennet'in saçlarını okşuyordum. Ama günlüğü açtığında ben bile şok oldum. İçinde yazanlar beni derinden etkiledi ve şimdi bu yapbozun parçalarını birleştirdim...
DEVAM EDECEK...
